12 Temmuz 2011 Salı

Ah CHP vah CHP!

Gerekirse 4 yıl yemin etmeyeceklermiş!  Kim söyledi bunu?  Kemal Kılıçdaroğlu!
Niçin söyledi?
Balbay ile Haberal’ın hukuksuz olarak hapiste tutuldukları gerekçesiyle!
Peki Balbay’la Haberal serbest mi bırakıldı?
Hayır...
Serbest bırakılacağına dair taahhüt mü var?
Nerdeeee!
İyi de o zaman yemine bu acele niçin?
Kemal Kılıçdaroğlu için ilk defa lider gibi davrandı diye sevinmiştik!
Birkaç gün sürdü liderlik tavrı!
Lafı dolandırmayacağım, CHP’nin bu yaptığı tükürdüğünü yalamaktır.
Bravo Tayyip Erdoğan’a; dedi ve yaptırdı.
Bir bravo da Deniz Baykal’a, partisinin imajını yerle bir etti.
Sahi Deniz Baykal niçin yaptı bunu?
Hiç gereği yokken Kemal Kılıçdaroğlu’na gidip yemin edelim demek niye?
En önemlisi, Kılıçdaroğlu ile yaptığı bu görüşmeyi dışarıda hemen ifşa etmek niçin?
Amacı Kılıçdaroğlu’nun inandırıcılığında gedik açmak olabilir ama asıl vurgunu yiyen CHP değil mi?
Soruyorum, bu CHP’yi bundan sonra kim ciddiye alır?

Daha ilk adımda iki seksen yere uzanan bu CHP mi AKP ile boğuşacak?
Bir şey kesin olarak kanıtlanmıştır ki, o da Deniz Baykal’ın siyaset profesyoneli olduğudur.
Kanıtlanan bir başka şey de Kemal Kılıçdaroğlu’nun etkilere açık bir isim olduğu ve daha lider olamadığıdır.
Maalesef bu CHP’den olsa olsa majestelerinin muhalefeti olur.
Tayyip Erdoğan’ı meşrulaştıran sözde muhalefet!

FARKLARI VAR MI?..
Öcalan AKP’nin jokeri!
BDP bozuyor, Apo Düzeltiyor.
Kim diyor bunu?
Yalçın Akdoğan!
O kim mi?
Tayyip Erdoğan’ın yıllardır konuşmalarını yazan yeni AKP mebusu!
Bu beyan, Öcalan’la AKP arasında var olan mutabakatın AKP tarafından resmen itiraf  edilmesidir.
Evet, Öcalan artık AKP’nin jokeridir.
BDP yemin etmem, Kandil ateşkes bitiyor mu dedi!
AKP soluğu İmralı da alıp onları Öcalan’a şikayet ediyor ve müdahale talep ediyor!
Öcalan da hemen Meclis’e marş marş, ateşkese devam komutunu veriyor!
Peki, 40 bin kişinin kanına giren o bebek katili bütün bunları karşılıksız yapar mı?
Yapmaz!
Ne mi ister?
Önce kendi özgürlüğünü, akabinde örgütüne özgürlük ve nihayet siyasi özerklik!
Öcalan  bütün bunların  kesin taahhüdünü almasa kılını kıpırdatır mı?

Deniz Feneri hâlâ kamu yararlı dernek!
Kamu yararlı dernek ne mi
demek?
Devletten pek çok ayrıcalık elde etmek demektir ki çok çok az derneğe böyle bir paye verilir.
Bunu veren makam mı?
Bakanlar Kurulu!
Kamu yararlı derneğe en bariz örnek Kızılay’dır.
Evet, Deniz Feneri Derneği de birkaç yıldır yani AKP iktidara geldikten sonra adeta gölge Kızılay gibidir.
Öyle olunca ne mi oluyor?
Türlü imkanlardan yararlanıyor!
Örneğin Deniz Fenerine bağış yapan bir sanayicinin bağışı vergiden muaf tutuluyor.
Bunun anlamı vergi dairesine vergi vereceğine Deniz Fenerine ver vergiyi demektir ki üstelik Deniz Fenerinde vergi denetim elemanları yok, aldın mı bağış makbuzunu o miktar anında  vergiden muaf.
Peki bütün bu olanlardan sonra, yani yaşanan onca hırsızlıklara rağmen Deniz Feneri hâlâ bu konumda mı kalacak?
Vah ki ne vah?
Not: SPK’nın Kanal 7 hakkındaki talebine Başbakanlık yıllardır neden cevap vermiyor?

Temiz ustalık dönemi mesajı ve genel af!
Altını çizerek yazıyorum, bu aralar şike benzeri operasyonlar yaygınlaşacak.
Pek çok alanda yeni yeni tutuklamalar olacak.
Proje şudur:
Tayyip Erdoğan  önce ustalık döneminde temiz iktidar imajını verecek.
Dahası, topluma kendi adamlarının bile üstüne
gidiyor dedirtecek!
Bunun için yandaş imajlı isimleri bile tutuklatacak.
Peki, sonra mı?
Genel af talebi için büyük bir zemin oluşturacak.
Neredeyse toplumun her kesimi af af demeye
başlayacak.
Ve tabii ki PKK konusu temel yapılarak terörden kurtulma adına af ilan edilecek.
Bu şekilde hedefe varılacak; yani ABD’ye söz verildiği gibi Öcalan ile PKK’ya af sağlanacak, ama öte yandan Tayyip
Erdoğan  ile partisinin bundan olumsuz etkilenmemesi sağlanacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder