11 Temmuz 2011 Pazartesi

Ekvator'a bak durumu anla!

12 Temmuz 2011 Salı
Bugün ülkemizde ciddi ve futbol kökenli bir kriz yaşanmakta.  Ancak kriz başlangıcından beri, deliller ortaya çıkana kadar, futbol konusuna girmemeye, futbol ile ilgili yazı yazmamaya karar verdiğimden susuyordum. Ama dün dünya medyasında Copa America'da B grubunda Venezüella büyük bir sürprizle Ekvator'u 1-0 yenince, bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Venezüella 1967 yılından bu yana Copa America tarihindeki sadece üçüncü galibiyetini aldı, en iyi dereceleri 44 yıl evvel bu kupada aldıkları beşincilikti ve bu sonuçla ve 4 puanla grup liderliğine oturdu. Copa America'da ilerdeki maçlarda ne olur bilemiyorum ama Ekvator'un futboldaki durumu kritik ve ben biraz Ekvator ve futbolunun gelişimi hakkında bilgi aktaracağım ki, Türk futbolu için bazı mesajlar gündeme gelsin.
Ekvator, 15 milyon kadar nüfuslu, çoğunluğu Katolik, 64 milyar dolar kadar nominal GSYİH sahibi, kişi başına geliri oldukça düşük, 4.921 dolar olan bir Latin ülkesi.
Ülkede petrol vardır ve OPEC üyesi. 1999'da geçirdiği ekonomik krizden sonra da ülke parasını ortadan kaldırıp ülkesinde ABD dolarını resmi para olarak kullanan, ama 2007 yılından beri de kendi beyanı ile 'sosyalist Hıristiyan', Castro ve Chavez'in ideolojik dostu Rafael Correa adlı başkan tarafından yönetilen bir 'gariban'. 

Ekvator Milli Futbol takımı son üç Dünya Kupasının ikisine katılıp, başarılı olup, final gruplarına kalmıştı. Bir oyuncuları, Antonio Valencia, Christiano Ronaldo ayrıldıktan sonra Manchester United takımında onun yerine oynamaya başlamıştı.
Ekvator'da Serie A denen en üst futbol liginde tüm takımların toplam yıllık geliri 40 milyon dolar kadardı. Ama bu gariban Ekvator liginin zirvedeki takımları Brezilya ve Arjantin'in üst düzey takımlarını uluslararası maçlarda hırpalamaya başlamıştı. Bu nasıl oluyordu ki?
Ekvator futbolu 1988'de Futbol Federasyonu'nun Karadağlı teknik adam Dusan Draskoviç'i transfer ederek milli takımın başına geçirmişti. Futbol Federasyonu da ligi 18 takımdan 12 takıma düşürmüştü. Her takım her maçta 20 yaş altı bir oyuncuyu sahaya sürmek zorundaydı.
Quito adlı kentin takımı Liga Deportivo Universitaria (kısaca LDU) Şili ve Arjantinli antrenörleri transfer etti, altyapısını geliştirdi ve takım için oynayan kolektif sporcular bularak, yeni bir takım ve yaklaşım yarattı. Takım kendi yetiştirdiği oyuncularla 2003 yılından bu yana dört defa ligi kazanmayı başardı. 2008 yılında ise Copa Libertadores adlı Güney Amerika'nın en prestijli kulüplerarası kupasını kazandı. 2008 yılında FIFA Kulüplerarası Dünya Kupasında,  az daha Manchester United'ı yeniyordu. Coca Cola ve General Motors bu kulübe sponsor oldular.
LDU takımının baş rakibi ve Guayaquil adlı büyük kentin takımı Barselona SC adlı takım, hala ülkenin en popüler, en çok taraftarı olan takımıydı. Ama sürekli kısa vadeye fokuslanarak ve yüksek faturalı yabancı oyunculara paralar saçarak kendini çökertti. Kulüp 1997 yılından beri ligi kazanamıyor.
Ancak bu arada LDU takımına rakip bir diğer takım ortaya çıktı. Bu takımın Başkanı   ülkenin Başbakanı ve Lideri Rafael Correa idi. Correa'nın ideolojik dostu Chaves de olaya karıştı,iş siyasileşti ve Venezüella'nın PDVSA adlı petrol şirketi Ekvator takımına  sponsor oldu, hem de futbolculara ödenen paraları yüzde 30 arttırarak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder