12 Temmuz 2011 Salı

Siyasi nakıs teşebbüs fiilinin müeyyidesi itibarsızlıktır

Başbakan Erdoğan dünkü AK Parti grup toplantısında CHP'nin TBMM'yi boykot sürecini eleştirirken özetle şunları söyledi:
"-Dün Danıştay'a yönelik kanlı saldırıyı siyasi çıkar için kullanmaya heveslenenler, olayın üstüne gidilmesi durumunda açığa düştüler. Aynı çevreler, Sivas olaylarını, Çorum'u, K.Maraş'ı aydınlatacak hukuk süreçlerini de engellediler. Sivas olaylarını bir istismar malzemesi olarak kullananların, bugün
- AK Parti'yi çetelerle mücadelede yalnız bırakmaları son derece manidardır.
Bu çevreler yalnız bırakmakla kalmadılar, Silivri'ye giderek sanıkların yanında oturdular. Genel Merkez'den Silivri'ye tünel oluşturdular. CHP'nin söz konusu Ergenekon olunca milli iradeyi hatırlamasının ne kadar samimiyetle bağdaştığını sizin takdirinize bırakıyorum."


Silivri'ye tünel kazmak
Başbakan'ın "Genel Merkez'den Silivri'ye tünel oluşturdular" şeklindeki söylemi, ister istemez 27 Mayıs 1960 sonrasındaki bazı gelişmeleri hatırlattı bana.
O dönemde darbe ile devrilen Demokrat Parti kadroları Yassıada'da tutukluluk günlerini geçirirlerdi.
Derken bir gün gazetelerde bir haber yayınlandı.
Buna göre Sarayburnu'ndan Yassıada'ya tünel kazma girişiminde bulunan bir kişi yakalanmıştı.
Yine haberlere göre bu kişi tünel kazmaktaki amacının başta Adnan Menderes olmak üzere Demokrat Partili kadroları bu tüneli kullanarak kaçırmak olduğunu da itiraf etmişti.
Bir kişinin elinde kazmayla Sarayburnu'ndan Yassıada'ya tünel kazmasının mümkün olup olmadığının pek fazla düşünülmediği dönemlerdi.

Nakıs teşebbüs
Hukukta "Nakıs teşebbüs" olarak nitelenen bu gibi durumların, aslında siyasetten çok mizaha konu olmaları gerektiği kısa süre sonra hatırlandı.
Ceza Yasası'na göre Nakıs Teşebbüs (veya Eksik Teşebbüs) suça girişen kişinin elinde olmayan sebeplerle fiilinin neticeye ulaşamamasını ifade ediyor.
Ancak bu fiil gerçekleşmese bile suç işleme niyeti apaçık olduğu için, bazı durumlarda bu fiile cezai müeyyideler de uygulanır.
Tabii ki Başbakan Erdoğan'ın CHP'liler için "Genel Merkez'den Silivri'ye tünel oluşturdular" demesinin, Sarayburnu'ndan Yassıada'ya tünel kazmakla bir benzerliği olamaz.
Ama sonuçta Silivri'deki tutuklular için TBMM çalışmalarının boykot edilmesi de bir açıdan "Siyasi nakıs teşebbüs" değil miydi?

Alay konusu olmak
Bunun müeyyidesi de siyasette itibar kaybı veya alay konusu olmak şeklinde yansıyabilir girişimcilere.
CHP'liler Silivri'ye tünel kazmak yerine yemin ederek TBMM çalışmalarına katılmaya karar verdiklerine göre, şimdi de BDP'lilerin siyasi gerçekçiliğe dönmelerinin ve TBMM çalışmalarına katılmalarının zamanı değil midir?
Şiddet ve dehşet yerine siyaseti seçmenin, akla da çağın gerçeklerine de daha fazla uyarlı olduğunu tüm dünya anlarken, PKK ile BDP'yi aynı çizgide tutmaya çalışmak, mesela Ahmet Türk gibi aklına güvenilen insanlara yakışan bir tutum değildir.

BDP de TBMM'ye gelmeli
Üstelik teröristlerin fiilleri nakıs değil sonu ölümlerle biten tam teşebbüslerdir.
Bu tam teşebbüsleri TBMM'yi boykot etmek gibi siyasi nakıs teşebbüslerle aynı kaba yerleştirmekten BDP'lilerin kaçınmaları gerekiyor.
Demokratik siyaseti darbecilerden ve teröristlerden başka kim boykot eder ki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder