15 Mart 2011 Salı

Kimseyi kandıramazsınız

14 Mart kaderin cilvesi diyebileceğimiz tesadüflerin yaşandığı ilginç bir gün. Çünkü 14 Mart 2003 Tayyip Erdoğan'ın 59. hükümetin başbakanı olarak göreve başladığı tarih. 14 Mart 2008 ise AK Parti'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne dava açıldığı gün...

***
Bu iki gün de bu ülkenin kangrenini anlatıyor. Hatırlarsınız, Erdoğan siyasi yasaklı olduğu için seçimlerde milletvekili olamamış, onun yerine Abdullah Gül üç ay için başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Ardından Erdoğan'ın siyasi yasağı kaldırılmış ve Siirt'ten vekil seçilerek 59. hükümeti kurmuştu. Ancak tesadüfe bakın ki, iktidarda geçen beş yılın ardından bu kez yine bir 14 Mart günü partisine yönelik bir yok etme girişimi oldu. AK Parti'ye kapatma davası açıldı.

***
Bu cumhuriyetin kısa tarihi, hep devletin millete karşı savaşıyla geçti maalesef. Kendini bu toprakların sahibi zanneden askeri bürokrasi; irtica, bölünme, gericilik, komünizm gibi farklı adlar altında öcüler yaratıp devleti elinde tutmaya çalıştı. Kürtleri, Ermenileri, Alevileri ve dindarları düşmanlaştırdı. Hala da düşmanlaştırmaya devam ediyor... Sadece 14 Mart değil tesadüfleri barındıran tarih. 12 Mart da öyle mesela. 12 Mart 1971 askerin sivil hükümete muhtıra verdiği, 12 Mart 1995 ise devlet eliyle kardeş kavgası çıkarılıp Alevilerin Gazi Mahallesi'nde katledildiği gün...

***
88 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi üzerine ne zaman bir şeyler okusam ve bunlar üzerine düşünsem, devletin sürekli olarak halkı nasıl yok saydığını, demokrasiyi nasıl katlettiğini görüyorum yeniden. Yakın tarihe kadar demokrasi ihlalinin ne büyük bir keyfilik içinde yapılabildiğini, krallık sistemini aratmayan vesayetin asker üzerinden nasıl işlediğini, devletin gençleri hangi yöntemlerle manipüle edip kullandığını...

***
Bu bozuk sisteme dönemsel olarak karşı durmaya çalışan siyasetçiler oldu daha önce. Ancak 2002'den beri ilk kez sistematik olarak meydan okunuyor. Devletin kendi insanlarına rağmen hareket etmesi ancak son 8 yıldır, AK Parti hükümeti döneminde önlenebiliyor. Bütün bu kavga dövüş içinde bu önemli noktayı kaçırmamalıyız. Hükümeti eleştirmek elbette herkesin en doğal hakkı. Eleştirilecek de birçok icraatı var AK Parti'nin. Ancak bugün yapılanların çoğu hükümeti eleştirmek değil muhalefet edeyim derken halkı ezmiş sistemin yanında saf tutmak. O safta yer bulanlar kimseyi kandırmaya kalkmasınlar! Onların kendilerine 'özgürlükçü' demeye hakları yok!
Suriye'yi kim durduracak?
Libya'da durum her geçen gün vahimleşiyor. Zorba Kaddafi kendi halkına adeta soykırım uyguluyor ve bütün dünya bu vahşeti seyrediyor. ABD uçuş yasağı gibi önlemler getirdi getirmesine ve 'Libya'ya askeri müdahale yapılsın mı?' diye tartışıyor ama bu tartışmalar her gün yüzlerce insanın öldüğü ve herkesin bu tabloyu uzaktan seyrettiği gerçeğini değiştirmiyor.

***
Hadi ABD ve Arap ligi sırf bir şeyler yapıyor görünmek için önlemler paketi üzerinde tartışıyor diyelim... Peki ya Türkiye'nin son dönemdeki 'en yakın dostu' Suriye ne yapıyor? Kaddafi'ye silah satma planları! Çeşitli kaynakların iddiasına göre Libyalı devlet yetkilileri birkaç gündür Halep ve çeşitli liman bölgelerinde görüşmeler yapıyor ve silah ve mühimmat taşıyan gemilerin Libya'ya sevki için görüşüyor. Suriye bu iddiaların asılsız olduğunu ileri sürse de Beşar Esad ile para pazarlığı yapıldı bile. Pazarlıkta el sıkışılmış olmalı ki Suriye lideri silah ve malzemelerin tedariki ve sevki için gerekli mevkilere talimat verdi. Yani Arap dünyasında diktatör bir rejimin devamı, insanların katli ve bunlar üzerinden para kazanmak için yeşil ışık yaktı Suriye!

***
Böyle bir barbarlığa ortak olmanın sebepleri malum: Kendi ülkesine de sıçraması olası bir ayaklanmadan korkmak, maddi çıkar sağlamak ve otoriter rejimlerin yıkılmasına karşı durmak.

***
Kısacası Erdoğan'ın 'dostum' dediği Beşar Esad, Kaddafi'nin zulmünün devamı için devrede. Başbakan dostuna bir uyarı yapmayacak mı? Bunu engellemek adına Türkiye derhal harekete geçmeyecek mi?  Şayet bölgede son dönemde nüfuzumuz arttıysa o nüfuzu kullanmanın tam zamanı. Libya'daki vahşeti uzaktan izlemek Müslüman dünyada etkin bir güç olan bize hiç yakışmıyor...

Bu yazı http://www.tumkoseyazilari.com/yazar/nagehan-alci/15-03-2011-kimseyi-kandiramazsiniz.html linkinden alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder