10 Eylül 2011 Cumartesi

Murphy'nin savaş kuralları

Saldırganlığını artıran PKK'ya karşı topyekûn savaş ilan edildi.

Kandil'i bombalıyoruz. İran o zaptedilmez denilen dağa kara harekâtı başlattı. Başarılı olursa arkasından muhtemelen biz de gideriz. İsrail'e kapalı bir dille de olsa "güreş istiyorsan gel güreşelim" diye meydan okuyoruz. Ben uzaktan ve ufaktan mehter sesleri duymaya başladım.
Pazar günü hayatın daha aydınlık yüzüne bakıyoruz ya; savaş üzerine mizah yazıları ararken bu konuda da Murphy yasaları olduğunu keşfettim. Her alanda üretilmiş Murphy yasalarının kökeni neymiş biliyor musunuz?



"Eğer bir şey ters gidecekse bu muhakkak olur" diye kayda geçen Murphy'nin birinci yasası, 1949 yılında Edwards Hava Üssü'nde çalışan mühendis Yüzbaşı Edward A. Murphy'nin bir sözünden türemiş. Bir uçağın düşme anında meydana gelen ani yavaşlamaya insanın ne oranda dayanabileceğini ölçüyormuş. Araştırma düzeneğinde bir elektrik devresini yanlış bağlayan teknisyene sinirlenip, "Eğer yanlış yapmanın bir yolu varsa o bunu bulur ve yapar" demiş. Proje direktörü süreç boyunca ana bulguları, "yasalar" adı altında yazıyormuş. Bunu da Murphy'nin yasası olarak kayda geçirmiş. O günden sonra pek çok konuda bu başlık altında mantıkla mizahın evliliğinin ürünleri olan birçok "yasa" kaleme alınmış.

Bugün size bizzat savaşan insanların bir araya getirdiği "yasalar"dan bir demet sunacağım:

Eğer düşman menzil içindeyse sen de öylesin.

Görülen her şey vurulabilir. Vurulan her şey ölebilir.

Bir savaşta ateist (tanrıtanımaz) yoktur.

Dünyanın en tehlikeli insanı elinde bir harita ve pusula olan bir asteğmendir.

Savaşa hazır birlik hiçbir zaman teftişi geçemez.

Teftişe hazır bir birlik hiçbir zaman savaşta başarılı olamaz.

Hiçbir harekât planı ilk temastan sonra yürürlükte kalmaz.

Keskin nişancı felsefesi: "Kaçmanın tek sonucu vardır; yorgun ölürsün."

Profesyonellerin ne yapacağı kestirilebilir; tehlikeli olan amatörlerdir.

Üzerine düşman ateşi çekme, bu çevrendeki herkesi huzursuz eder.

Savaşta "can dostu" olması hayatta kalmak için gereklidir. Düşmana bir başkasını vurmak olanağı sağlar.

Senden daha kahraman biriyle mevziini paylaşma, düşman ateşi çeker.

Düşmana önemsizmiş gibi görün, belki o gün cephanesi azdır.

Düşmandan başka her şeyin kıtlığını çekiyorsan bil ki savaş alanındasın.

Düşmana doğru engellenmeden yürüyorsan bir pusuya düşmek üzeresin.

Saldırın pek direnç görmeden gelişiyorsa pusuya düşmüşsün demektir.

Bir alana düşmanın girmesini zorlaştırırsan, sen de aynı yerden çıkmakta zorlanırsın.

Düşman ateşinden daha isabetli olan dost ateşidir.

Hava akınları hedefin arkasını, topçu ateşi hedefin önünü vurur.

Bir alanı eline geçirdiğine inanıyorsan bunu düşmanına da bildir.

Ne zaman cephede sıcak yemek verseler yağmur yağar.

Hangi yöne yürürsen yürü hep yokuş yukarıdır.

Telsizler tam ateş desteği isteyeceğiniz zaman bozulur.

Beş saniyede patlayacak el bombaları hep üç saniyede patlar.

Patlayan bir el bombasının etki alanı senin kaçacağın mesafeden yarım metre daha geniştir.

En çok ihtiyacın olan malzemeler en zor bulunanlardır.

İkisi bir arada bulunması gereken malzemenin biri mutlaka başka bir yere gönderilmiştir.

Savaşan her iki taraf da kaybedeceğini anlamışsa bu kesinlikle doğrudur.

Kazananlar genellikle en gösterişsiz üniforması olanlardır.

Başarı kimse bakmazken gerçekleşir, başarısızlık general bakarken olur.

Ondan kurtulmuşsan düşmanından daha iyisin demektir.

Olağanüstü durumlardan kurtulmuşsan ölümün olağan bir durumda gerçekleşecektir.

Hiç unutma ki silahın ihalede en düşük fiyatı veren firma tarafından yapılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder