23 Temmuz 2010 Cuma

Hayırcı zihniyet: En ilkel türden 'cemaatçi bakış'

Referandum sürecinde "hayır" propagandası yapanların asıl sorunu Anayasa paketinin içeriğiyle değil.
Onlar olaya, en ilkel siyasal mantıkla bakıyor: "Kim yaptı?"
"Yapanlar bizden mi? Değil... O halde içeriğe bakmak dahi gerekmez. Ret!"
Bana inanmıyor musunuz?
Madem öyle, şu cümleyi dikkatlice okuyun: "Hayır diyeceğim çünkü AKP'nin demokrat olduğu varsayımına zerre kadar inanmıyorum."
O kafanın nasıl çalıştığını, bir gazetede yayınlanan bu cümlede apaçık görüyoruz:
Mala değil, satana bakıyor.
Ürüne değil, üretene bakıyor.
Burada taşlaşmış bir "cemaatçi bakış" ile karşı karşıyayız: "Malı üreten ya da satan bizim cemaatten değilse, asla almam."
Önce AKP'nin demokrat olmadığını öne sürüyor... Buradan hareketle de AKP'nin önerdiği değişikliklerin, demokratikleşmeye yaramayacağına hükmediyor.
Halbuki oylanacak paketle AKP'nin demokratlık katsayısı arasında hiçbir ilişki bulunmuyor: Evet hazırlayan siyasetçi ama metin hukuk alanına ait.
Beş-on sene sonra bu değişiklikleri kimin yaptığını unutacağız. Ama büyük ihtimalle o maddeler Anayasa'da duracak.


***
Biz bunları tartışıyoruz ama CHP ile MHP yönetimlerinin başka hesapları var tabii... Onlar olaya "AKP demokrat mı, değil mi" gibi konuyla ilgisiz sorular üzerinden bakmıyor.
Eğer referandumda "hayır" çıkarsa, Kemal Kılıçdaroğlu, "Benim yarattığım rüzgârla oldu" diye böbürlenecek.
Devlet Bahçeli ise "Açılım denilen ihanet politikası millete toslamıştır" diye bağıracak.
Ve aylarca susmayacaklar:
Çünkü asıl hedef, genel seçimler.
Bu iki parti genel seçimlere, 2002'den beri ilk kez bir oylamada AKP'yi yenilgiye uğratmanın moraliyle girmek istiyor.
Başka bir alandan örnek vereyim: Bir futbol takımı kötü oynasa da, zorlansa da maçları kazanmaktadır... Derken ilk mağlubiyet gelir...
Bir eşik aşılmıştır: İşler düzelene kadar takım, birkaç yenilgi ve beraberlik daha alır...
Tabii o arada rakipleri bayram eder!
CHP ile MHP aynı hayali kuruyor: "AKP'yi bir kez mağlup edebilirsek, gerisi gelir: Onlar düşer, biz çıkarız."
Eğer referandum şimdi değil de, faraza Eylül 2008'de yapılsaydı, CHP ile MHP bu kadar iştahlı olmazdı.
Çünkü referandumdan çıkacak bir "hayır"ı, sürenin uzunluğu yüzünden, genel seçime taşımak zor olurdu.
Halbuki 12 Eylül 2010 ile seçimin yapılacağı Temmuz 2011 arasında sadece 10 ay olacak.
Peki ya Evet çıkarsa?

http://www.tumkoseyazilari.com/yazar/emre-akoz/23-07-2010-hayirci-zihniyet-en-ilkel-turden-cemaatci-bakis.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder