21 Temmuz 2010 Çarşamba

'Yes' be paşam!

Dünkü Sabah gazetesine konuşan Kenan Evren, 11 yıl evvel RTÜK Başkanı Davut Dursun’a konuşan paşaya benzemiyor.
Galiba o paşa, bu paşa değil.
Çünkü, başka başka konuşuyor.
İkisi ayrı kişiler de, aralarında isim benzerliği mi var, acaba?
Yavuz Donat’a, ‘12 Eylül Anayasası’nda değişiklik yapılmasına karşı olmadığı’nı söylüyor.
Referandumda sandığa gideceğini ilanen duyuruyor, ama rengini açıklamıyor oyunun.
Diyor ki; “Anayasa mukaddes kitap mı? Günün şartları neyi gerektiriyorsa o yapılır, anayasalar da değiştirilir.”
Yine diyor ki; “O dönemin şartları böyle bir anayasa gerektiriyordu. Dönem değişir, şartlar değişir, Anayasa da günün şartlarına göre yenilenir. Bizim yaptığımız Anayasa, Allah’ın emri mi?”
Halbuki aynı paşa, darbecilere yargı yolu açılırsa intihar etmekten dem vuruyordu.
Onu geçtik diyelim...
1999 yılında, bugünkü RTÜK Başkanı Davut Dursun’a söylediklerini ne yapacağız?
***

Davut Dursun yönetimindeki bir ekip, ‘Ertesi Gün’ adlı bir belgesel hazırlıyor.
Konusu 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül askeri müdahaleleri...
O günkü Kenan Evren, bakın, ne anlatıyor onlara;
“Sağda iki partiyi soktunuz, solda tek partiyi soktunuz diye, tenkit ederler beni. Solun çok azaldığının farkındayım. Eğer solda iki parti girerse barajı aşamazlar, o zaman tek başına bir sağ iktidar gelir, anayasa bile değiştirir...”
İşte bunun için, ‘solda tek, sağda iki partiye müsaade etmiş’ paşa.
Onunla kalmayıp, denge siyasetini, idam sehpasına da taşımış ayrıca.
Harfi harfine, kendi ağzından aktarıyorum;
“Ben sağ ve sola katiyyen bir şey ayrım yapmadım. Hatta o kadar yapmadım ki, idam cezası alanlar var. Mesela evvela sağdan almış birisi... Onu bekletirdim... Soldan da olsun... Onu verirlerdi, ikisini beraber, bir tane sağdan bir tane soldan astım. Ona bile dikkat ettim, denge olsun diye...”
Bir de, daha geçenlerde, Milliyet’ten Fikret Bila’ya söyledikleri var.
“Halka sorsunlar; eğer halk ‘Evet’ derse, hiç yargılamaya da gerek yok, ben intihar ederim!”
***
Referandum tarihi yaklaştıkça, paşa ağız değiştiriyor.
“Vaktiyle yaptığım konuşmalara bir baksınlar. Hepsi unutuldu. Ben dedim ki; gün gelecek, bu anayasa değişecek”, makamında şimdi.
Hayır, biz unutmadık paşam!
Vaktiyle yaptığınız konuşmalara baktım, rastlayamadım bu iddianıza.
Pek de öyle dememişsiniz aslında.
Hatta Fikret Bila’yla sohbette, meydan okumuşsunuz üstelik.
“Bu kadar yıldan sonra, bu konu gündeme getiriliyor. Bugüne kadar akılları nerelerdeymiş?” diye sormuşsunuz.
Belki de aklımız yeni başımıza geldi, olamaz mı paşam?
Hem, intihar edeceğinizi söylerken sizin aklınız nerelerdeydi peki, paşam?
İnanmadınız mı, hiç ihtimal vermediniz mi yoksa, yaptığınız Anayasa’nın değiştirilebileceğine?
***
Artık iyice kanaat getirdim; bu referandumun sembolü Kenan Evren Paşa’dır.
O konuştukça, sandıkta vereceğimiz her bir ‘Evet’in değerini daha iyi anlayacağız.
‘Yes’ be paşam!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder