11 Mayıs 2011 Çarşamba

33 asker

İlerde iyi bir tarihçi “alçaklıklar tarihini” de yazacak herhalde.
Çünkü yakın geçmişimiz gerçekten “alçakça” cinayetlerle dolu.
Binlerce insan öldürüldü.
Kim öldürdü onları?

“Derin devlet öldürdü”
diyoruz, bu, ortaklaşa kabul gören bir tanım.
Derin devlet kim peki?
Derin devlet denen, devletin görevlileri, askerleri, polisleri, istihbaratçıları.
Niye işliyorlar bu cinayetleri?

“Vatansever oldukları için”
cinayet işlediklerini söylüyorlar.
İşledikleri cinayetler ne işe yaramış peki?
Sadece kaos, karmaşa yaratmış, savaşın sürmesine yol açmış, barışı geciktirmiş.
Tabii asıl soru şu:
Derin devlet neden savaşın sürmesini, hep kaos içinde yaşamamızı, bu ülkenin vatandaşlarının birbirine düşman olmasını istiyor?
Görünürde bu kaos, “askerî vesayeti” besliyor.
Hep “muhtemel” bir darbenin yolunu açık tutuyor.
Halkın iradesinin devletin yönetimine egemen olmasına engel oluyor.
Ama sadece bu kadar değil elbette.
Bu “derin devletin” kendi hesabına çalıştırdığı onca katil, kaçakçı, haraççı, mafyacı da var.
Onlar niye derin devletle iç içe?
Çünkü savaşın, kaosun, karmaşanın büyük bir getirisi var.
En başta uyuşturucu kaçakçılığı.
Neşe Düzel’le yıllar önce konuşan bir MHP yöneticisi, “Uyuşturucunun asker ve polis eskortuyla kaçırıldığını” söylemişti.
Uyuşturucu kaçakçılığından mahkûm olan Baybaşin, “Ben devlet memuruyum” demişti, bir başka kaçakçı, “Binlerce ton uyuşturucuyu ben Türkiye’den devletten habersiz nasıl geçirebilirdim” diye sormuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder