12 Şubat 2011 Cumartesi

Daha bitmedi

12 Şubat 2011 Cumartesi
Mübarek olmasaydı bu ülkede bunca Ortadoğu uzmanı olduğunu öğrenemeyecektik. Bu 'uzmanlar' işsiz kalacakları için Mübarek'in gitmesine çok üzülmüşlerdir!
Biraz ayıp oluyor beyler. En tehlikeli cahiller kendilerini bilgili sananlardır.
Bir ağaçtan milyonlarca kibrit çöpü yapılabilir ama bir kibrit çöpü binlerce ağacı bir dakikada yakabilir. Yani aydın ve aydın geçinenlere düşen görev öncelikli olarak televizyonlara çıkıp ya da köşeleri işgal ederek eksik veya yalan bilgi vermek değil insanlara doğruları anlatarak  aydınlatmaktır.
Örneğin CHP'li Canan Arıtman.
'Arap kadınları gibi olmak istemiyoruz' diyen Sayın Arıtman'a tavsiyem önce Anadolu kadınlarını tanımasıdır. Sayın Arıtman Erzurum, Batman, Urfa, Trabzon hatta kendisinin doğduğu Ankara'nın çevre köylerini dolaşıp buralarda yaşayan kadınlara kendisi gibi olmak isteyip istemediğini de sorabilir.
Umarım Sayın Arıtman Türk kadınından söz ederken 'Batılı' kadınları model almıyordur. Çünkü o ülkelerin büyük bölümünde en önemli sorun  cinsel ilişki yaşının  okullarda 12-13 civarında olmasıdır.
Daha önce dış politikayla ilgili bir notumu da yazmıştım. Üç gün önce de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'de görev yapan Arap ve İranlı meslektaşlarımızla buluşmuş. Bu organizasyonun nasıl yapıldığını öğrendim çünkü Kemal Bey beni davet etmemişti. Oysa bana sorsaydı ben ona bu tür davetlerin nasıl olması gerektiğini samimi olarak anlatırdım. Çünkü ben CHP'nin Türkiye demokrasisi açısından çok önemli ve gerekli olduğuna inanırım.
Oysa tümüne saygım olmasına rağmen davete katılan meslektaşlarımın büyük bölümünün CHP umurunda bile değil. Ben ise Arap ve hatta İran kamuoyunda Türkiye ile ilgili haber ve yorumda önemli bir gazeteciyim. Sayın Kılıçdaroğlu'na kim ne derse desin ben Türkiye'nin bölgedeki tanıtımına en çok katkısı olan gazeteciyim.
İşte bu nedenle CHP'de bir sorun var ve bu sorunlar çözüme kavuşturulmadığı sürece kısa bir süre önce esen ve herkesi heyecanlandıran rüzgar giderek terse döner. Benden söylemesi.
Dönelim günün konusuna. Yani Mısır'a.  Mısır'daki gelişmeler ABD ve genel olarak Batı'nın ne denli ikiyüzlü olduğunu bir kez daha kanıtladı. Mübarek ise bu ikiyüzlülüğü bildiği için Obama'ya '30 yıl kullandıktan sonra şimdi bir bez parçası gibi beni bir kenara atamazsın'' şantajında bulunmaya çalıştı. Amacı kendini, ailesini ve tabii ki milyarlarını kurtarmaktı. Mısır'ın ne denli önemli olduğunu bilen Obama ise bu şantaja boyun eğerek 'bari sistemi koruyalım' diyerek askerlerin darbesine yeşil ışık yaktı.
Mısır'da yaşanan son gelişmelerin tümü önceden kurgulanmış pis oyunlardır. 1 Şubat'ta Üç Maymun başlıklı yazımda yaşanan ve yaşanacak olan tüm süreçleri anlatmıştım. Mübarek ve ekibinin temel amacı zaman kazanmaktır. Ama Mübarek ve ekibinin anlamadığı şey halk da zamana oynadı. Çünkü her kesimden Mısır halkı dünyanın en sabırlı insanıdır. Baksanıza Mübarek'e bile 36 yıl tahammül etmişler. Ama Mısırlılar en çok sevdikleri Ümmü Gülsüm'ün en ünlü şarkısında dediği gibi 'Sabrın da sınırı var' diyor ve bunu kanıtlamaya kararlı görünüyorlar. Sabır asıl bundan sonra gerekli. Çünkü iktidara el koyan generaller Mübarek ve Amerika'nın generalleridir. Ama bunlar arasında da yurtsever ya da ihanete tahammülü olmayan generaller bulunmaktadır. İşte bu nedenle önümüzdeki günler çok önemli. Çünkü mücadele önce generallerin kendi aralarında sonra kazanan generallerle halk arasında cereyan edecektir. Bu süre içinde yüzlerce taktik savaşlar yaşanacaktır. 18 günlük devrimiyle tarih yazan Mısır halkı da çok şey öğrenmiştir. ABD ve yandaşlarının işi çok zordur.
Keşke sağlık sorunum olmasaydı da dün gece Tahrir Meydanı'nda coğrafyamızın kaderini belirleyecek onurlu Mısırlıların yanında olabilseydim.
Olamadığım için de onlardan özür diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder