22 Şubat 2011 Salı

"Şimdi Cennet'te dans ediyordur bi tanem!.."

Onu kucakta zıplatılırken görmüştüm bir kez...
Birkaç kez de magazin sayfalarında takılmıştı gözüme...
Bir baktım; dünya alêm onu konuşuyor...
Aman ne muhabbetler;
"Şimdi Cennet'te dans ediyordur bi tanem!.."
Çıkmış yumuşağın teki, kırıta kırıta anılarını anlatıyor...
Elma şekerini çok severmiş; hayat doluymuş, bir keresinde ayağı kaymış düşmüş de çocuk gibi ağlamış...
O öyleymiş...
Olduğu gibiymiş...
Özgürmüş...
Hayat dolu, cıvıl cıvıl..
Ne muhabbetler...
Ah ah çok iyi kızdı!..
"Tanrı böyle istedi... Dansa dansa yarışmasına el sallayışı gibi hepimize el sallaya sallaya gitti!.."
Menajer mi ne...
Diyor ki;
"O gece, kulağıma eğildi ve beni ne kadar sevdiğini söyledi!.."
Oh oh suyundan da koy; işleri iyice açılır artık...
E kolay mı;
Joy Foster'in ölüme saatler kala kalbini açtığı menecır!..
¥
Bir de Pascal Nouma var, o da bizim "Türk kızını" zıplatıp durmasıyla ünlü...
Bir arada bütün "Türk tribünlerine" orasını göstermişti!..
Şimdi o.
Pek üzgün.....
"Oh MY GOD!!!" diyor...
"UNBELIAVABLE!!!"
¥
Ne muhabbetler...
Kimsenin "asıl mesele"ye geldiği yok...
Çıkacam ekrana, patlayacam yine...
Fena olacak!..
"İçin aksırıncaya, tıksırıncaya kadar için!.."
Foster bir kurban; öyle alıştırılmış, öyle yaşatılmış...
Ve...
Testi misali su yolunda kırılmış!..
¥
Onun için üzgünüm ve Allah'tan taksiratının affını niyaz ederim...
Amma velâkin, olan biten, ders almadıktan sonra neye yarar!..
"İçki bütün kötülüklerin anası!.."
Vaziyet bu!..
¥
Çocuklar görsün, gençler görsün...
Bu yollar yol değil!..
Pislik!..
Gece kulüpleri, "dansa mansa"lar, "pop star"lar, "yetenek yarışları", kâzip şöhretler, yalancı bahar!..
Defne, gecenin üçünde "sevgilisi"nin evine gitmiş...
Evli ha; bir de erkek bebeği var, Maşallah nur topu gibi, bir buçuk yaşında...
Kocası onu çok severmiş, o da kocasını severmiş...
Ancak, farklı duygularını "arkadaşlarıyla" tatmin edermiş!...
Evinde öldüğü oğlanla o gece tanışmışlar...
Ve ilk geceden "oğlan evine" gitmişler!..
Türkiye laiktir laik kalacaaaaaaaaaaak!..
¥
Hayat bu!..
Bir astım hastası, bakıma ihtiyacı var...
Birilerinin kucağında hoplatılıp zıplatılmaya değil, sıcacık yuvasında naneli, ıhlamurlu ilgiye ihtiyacı var...
Kızcağızın babası, anası taaa öte diyarlarda...
Kızları, gecenin üçünde sevgili evindeki "ölüm seansına" doğru yol alırken...
Ne alemdeydiler kim bilir?..
Ölüm acı...
Ölümün yüzü soğuk...
Lâkin bir gerçek var; sımsıcak...
Şair demiş ya; "Öleceğiz ne çare!.."
Evet ölüm...
İlle de güzel ölüm!..
Ne denir ki;
Kahrolsun popüler kültür!..
Kahrolsun, reyting!..
Kahrolsun, sorumluluklarını yerine getirmeyen ana ve babalar!..
Kahrolsun tıksırıncaya kadar içenler değil de...
"Tıksırıncaya kadar içmeyi" tavsiye edenler!..
Kahrolsun laikliğin böylesi!..
Ve kahrolsun çağdaşlığın!..
Yazıyı 10'ncu yıl marşı ile bitireyim mi!..
Evvvetttt!..
Aynen öyle...
Çıktık açık alınla!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder