31 Ağustos 2010 Salı

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bunları niçin dillendirmiyor?

“İnsanca, hakça düzen kuracağız!”
Hayır Kemal Bey, Ecevit’in 40 yıl öncesinin bu soyut ve hamasi sloganı ile Tayyip Erdoğan gibi bir fenomeni alaşağı edemezsin!
CHP lideri iyi başladığı referandum kampanyasında PKK için yaptığı malum af gafından sonra tekrarlara da düşmeye başladı.
Aynı kısırlık ve heyecansızlık Devlet Bahçeli için de geçerli!
Devlet Bey 15 günlük Ramazan uykusundan uyanmasına uyandı lakin o da can evinden vuramıyor.
Propagandasının ana unsuru yaptığı AKP’nin Öcalan’la müzakere olayını bile yeterince sunamıyor. Keza onun dışında bir eleştiri ya da mesajı yok!
Sadece PKK ile siyaset yapılacaksa, bu işi Pamukoğlu Paşa daha iyi yapar!
Oysa bakın AKP her cepheden nasıl hücum ediyor!
Ortada hiçbir şey yokkken bile bedelli askerlik bekleyenlerden oy almak için o konu bile istismar edilmeye ve yalandan ümitler yeşertilmeye çalışılıyor.
Bizzat Başbakan hiç yapılmayacak şeyleri, mesela kafatasçılık ve mezhepçilik yapıyor!
Düşünüyorum da Tayyip Bey, Kılıçdaroğlu ya da Bahçeli’nin konumunda olsa vallahi ortalığı dümdüz ederdi!
Ederdi çünkü Kemal ve Devlet Beyler için o kadar çok malzeme var ki!
Mesela neler mi?
Yahu medyadaki şu rezillikler niçin ağza alınmıyor?
Devletten damada verilen 750 milyon dolar neden seslendirilmiyor?
Kovdurulan, susturulan gazetecilere neden değinilmiyor?
Merkeziyle yandaşıyla bütün medyanın Tayyip’le kol kola girmesi neden afişe
edilmiyor?

Peki ya Hanefi Avcı’nın kitabındaki
iddialar!
Yahu o bir kitap değil, şikayet dilekçesi ve hatta AKP hakkında göz yumduğu rezillikler için hazırlanan bir iddianamedir!
Aynı şekilde işsizlik, yoksulluk, fakirlik niçin gündemden düşürüldü?
AKP’nin 8 yılda yaptığı korkunç borçlanma halka neden duyurulmuyor? Egemenlerle ve uluslararası rant çetesi ile kol kola girdiği niçin seslendirilmiyor?
Pırlantadan KDV’nin sıfırlanmasının akabinde Bilal Erdoğan’ın pırlanta mağazasına ortak edilmesi neden
unutturuluyor?
Barzani’nin Ankara’da Devlet Başkanı gibi kucaklanması, PKK’ya operasyon için Tayyip Erdoğan’ın  “Bu konuyu Bush ile konuşacağım” demesi halka niçin hatırlatılmıyor?
Referandumdan ’evet’in çıkması halinde üniterliğin tartışmaya açılacağı, yeni idari yapılanma ambalajı ile özerkliğin gündeme oturtulacağı, yeni Anayasa yapılıp Türkiye’yi kuran Türk ve Kürt halkıdır denileceği ve Başkanlık sistemine geçilip Türkiye’nin Tayyiban Cumhuriyetine dönüştürüleceği neden millete anlatılmıyor?
Bu kampanyada usulsüzlük ve yolsuzluk dosyaları niçin yok?
Kılıçdaroğlu başlangıçta yaptığı aile sigortası benzeri vaatleri neden yapmıyor? Bahçeli topluma PKK dışında yarına dönük olarak bir şey niye vaat etmiyor?
Keza Kılıçdaroğlu, soyu sopu ile uğraşanlara karşı Ergun Poyraz’ın kitaplarındaki iddiaları gündeme getirerek, “Ben de bunları mı söyleyeyim” neden demiyor?
Daha çok şey var da benim yerim kalmadı!
Anlamadığım şey, Kılıçdaroğlu ile Bahçeli’nin danışman ya da kampanya ekibi yok mu? İyi devlet adamının pırıltılı insanları yanında toplayıp onlardan yararlanmayı bilen adam olduğunu
bilmiyorlar mı?
Silkinin beyler silkinin, hayır çıkmazsa o postta oturamazsınız!

KUCAK...
Genelkurmay, Mesut Yılmaz gibi!

Mesut Yılmaz’ı biliyorsunuz, kendi aleyhinde söz edenlere şefkat göstermesi ve makam dağıtması ile ünlüdür. ANAP’da Mesut Yılmaz’ın aleyhinde en çok konuşan isim Rüştü Kazım Yücelen’di ki hiç unutmam 1996’yı 1997’ye bağlayan yılbaşında Çankaya Köşkü’nde benim yanımda Yılmaz için  “Senin hemşehrin”  diye başlayıp acayip sözler edince üzerine yürümüştüm ama ne hikmetse o Rüştü Kazım; Mesut Bey’in istisnasız bütün hükümetlerinde bakan yapılmıştır. Mesut Yılmaz’ı hatırlamamın sebebi Genelkurmay’ın 30 Ağustos resepsiyonunda gördüklerimdi... Zerre abartmıyorum sanki TSK’nın davetinde değil de AKP Genel Merkezindeydik.. Ordumuza istisnasız her gün söven yandaş gazeteciler güruhu neredeyse tam kadro oradaydı. Yahu TSK gibi bir kurum Mesut Yılmaz misali kendine her gün söveni bu şekilde nasıl kucaklar? Hilmi Özkök ve Yaşar Büyükanıt’ın bile davet etmediği o yandaşlar, İlker Başbuğ ile beraber davet edilmeye başlandı. Siyasi kişilik olan Başbakan bile akreditasyon yapar ve bizim gibi iktidara muhalif medyayı hiç çağırmaz iken, Genelkurmay bunları niçin bağrına basar?

KİMLİK...  
Taraf’a hesap veren yeni Genelkurmay Başkanı!

Bravo Işık Koşaner’e... Gelir gelmez farklılığını ortaya koydu... Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında dinleme yaptığı iddiası mı var?.. Hemen soruşturma!.. İyi de Sayın Komutan, kimdir o iddianın sahibi?.. Taraf gazetesi gibi kuruluş amacı TSK’yı sabote etmek olan bir mevkute başlık attı diye apar-topar soruşturma açarsan, göreceksin karargahının tek işi soruşturmalar olacak zira her gün benzeri bir iddiayı gündeme taşıyacaklar... Genelkurmay’ın yıpranmaması için hakkında ileri sürülen iddiaların üstüne gitmesi çok iyi de iddia sahiplerinin kimliği de önemlidir. Taraf gazetesi gibi bir mevkutenin yayınlanma sebebini Işık Paşa bugüne kadar öğrenememişse benim ona söyletecek bir şeyim olamaz!.. Ayrıca iddialara meraklı olduğu görülen saygıdeğer Genelkurmay Başkanımız, Hanefi Avcı’nın kitabındaki iddialara konuşmalarında ne hikmetse hiç değinmediler!


PAZARLIK...
Özelleştirmenin onayı karşılığı medyasını verecek!

Dün Mehmet Emin Karamehmet’i çok iyi tanıyan merkez sağdan eski bir bakan bana şu istihbaratı verdi: “Medya, Mehmet Emin Karamehmet’in çok umurunda değil. Uzun zamandır medyasına bir kuruş yatırım yapmadığı gibi birkaç aydır medya personeline maaş bile vermiyor. Öğrendiğime göre Mehmet Emin Bey medyadan çıkacak!
Özelleştirmeden aldığı elektrik dağıtımı ihalelerinin hükümet tarafından onayı bağlamında medyayı AKP’li birine satacak. Ülker Grubu AKP tarafından yapılan ”Karamehmet medyasını alın“ teklifine sıcak değil. Bu aralar Kayserili Boydaklarla görüşülüyor. Mustafa Kavurmacı da devrede. Hülasa çok yakın bir gelecekte Karamehmet medyasını hükümete yakın bir işadamına verecekler!..” Önemli ismin anlattıkları bunlar, itirazı olan göndersin açıklamasını, yayınlayayım!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder