30 Haziran 2011 Perşembe

Bir adım sonrası seçim olursa...

Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) mücadelesini anlayışla karşılıyorum ve bu sorunun halline öncelik verilmesi gereğine inanıyorum. Umarım konu, CHP'lilerin yemin boykotunun gölgesinde kalmaz.
Balbay ve Haberal'dan ziyade, Dicle işini bir an önce çözmek gerekiyor.
1) Dicle, BDP açısından önemli bir şahsiyet; Kürt siyasi hareketine uzun yıllarını vermiş biri. (Balbay ya da özellikle Haberal'ı CHP'nin merkezine oturtabilir misiniz?)
2) Sanılanın aksine, Hatip Dicle'nin engelini kaldırmak daha kolay. Çünkü, TBMM inisiyatif alabilir: Ya Terörle Mücadele Yasası'nın 7'nci maddesini değiştirir ya da cezası hapishanede kaldığı süreden mahsup edildiğine göre, Dicle'nin memnu haklarının iadesiyle ilgili bir düzenleme yapar. Haberal ve Balbay'da ise, yetki mahkemede. ("Milletvekili seçilenin tutukluluğu kalkar" şeklindeki CHP'nin teklifi, istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Büyük paralarla, suç işleyen kişiler, kendilerini milletvekili seçtirerek cezadan kurtulabilir. Böyle bir düzenlemenin Meclis'ten geçeceğini zaten sanmıyorum.)
***
14. Ağır Ceza Mahkemesi itirazı reddederse, Balbay ve Haberal'ın tutukluluk hali devam edeceği için, Kılıçdaroğlu, yemin boykotunu sürdürecek mi? Sürdürdüğü takdirde, TBMM'yi kilitlemiş olur. Ve bir erken seçimde, seçmenden dersini alır. Buna mukabil, BDP'nin oyları düşmez, aksine artabilir de. Boykot kararı alınırken, acaba, bir sonraki adım için planlama yapıldı mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder