25 Haziran 2011 Cumartesi

Bir kasaba hikâyesi…



Tekirdağ Saray’dan liseli okurlarım bir mektup yazmış. Öğretmenleri için savaş veren öğrenciler. Hak yiyeni değil hak savunanın yanında oldum her daim. Ve Bir kasaba hikâyesi gibi görünen “Kadrolaşmanın Hikâyesi”ni kaleme alan öğrencileri birer birer alınlarından öpüyorum.

Sibel A. Öğretmenin hikâyesi İlçe Emniyet Müdürü Emine Z. İle bir törende protokolde önde durma yüzünden çıkar kriz; Sibel öğretmenin Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne kadar sürüklemiş. Emniyet Müdürü’nün eşi olduğu için diğer öğretmenlerden önde geldiğini söylediği iddia edilen Emine Z., “Biz bu müdüre boşa mı eş olduk” diyerek Sibel öğretmenin açığını kollar. Bir gün derkse geç gelen öğretmeni şikayet eder, bununla da yetinmeyerek ailece görüştükleri savcı eşlerini dolduruşa getirir. Kocasının sıkı dostu olan savcılar aracılığıyla dava açar; savcı talimatı ile sirenler çalarak okula gelen polis otoları olaya tanık olan öğrencileri ifade için götürülerek ifadeleri alınır. Soruşturma tamamlanır dava açılır ve Sibel A 2010/154 esas nolu Saray Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararı ile 20 ay 11 gün ceza alır… Bu arada Sibel A. Müdürlük sınavlarına girer sınavı kazanır ve atanmak için Eğitim-Bir Sendikası’na üye olur. Sibel A. Saray Anaokulu’na Müdür olarak atanır atanmasına da Emniyet Müdürü’nün eşi olayı hazm edemez. Çocukların yarı yıl çay partisine bir şekilde davet edilir Emine Z. Sibel A., aralarının pek iyi olmadığını belirterek okul öğretmenlerine, “Keşke davet etmeseydiniz” der. Bunu duyan Emine Z. Ağzını bozar Sibel A., durumu diğer savcılardan birine aktarır Savcı da iddiaya göre, “Bizim kadınlarımızla uğraşan muhakkak delidir” der ve Sebil A.’nın akli dengesinin yerinde olup olmadığını anlaşılabilmesi için Bakırköy’e sevk eder. Hikaye böyle devam eder… 30 Haziran’da yeniden davası görülecekmiş Sibel A. Hocanın ve öğrencileri adalet yerini bulmazsa Sibel A.’nın kendisini tıpkı Ata’sının dediği gibi, “Türk tabiplerine emanet edecek” diyorlar. Öğrenciler ne olur biri bu feryadı duysun diyor. Ben duydum. Duyması gerekenlere de aracı olayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder