23 Haziran 2011 Perşembe

DOLARIN YÖNÜ NEREYE?

Faiz artışı isteyenler sıcak paracılar

Dolar 1.63 TL oldu. Eğer sıcak paracıların bekleyişi doğrultusunda Merkez Bankası dün faiz artırımı kararı alsa idi, dolar fiyatı 1.60’ın altına bile inerdi.
Bundan sonra ne olur? Sıcak paracıların ve de sıcak paracılara destek veren duruma düşen “akademisyen”lerin ortalığı karıştırmasına karşı Hazine ve Merkez Bankası neler yapacaktır?
Yaşayarak göreceğiz.
- Faizin artmasını sıcak paracılar istiyor. Faiz artarsa, ülkeye daha fazla sıcak para girecek. Bunun sonucunda dolar fiyatı yükselmeyecek. Sıcak paracılar hem faizden kazanacak hem de kur riskinden kurtulacak.
- Faizin artmasını üretici, yatırımcı, ihracatçı istemiyor. Faiz yükselirse maliyetler artacak. Merkez Bankası da enflasyonu harekete geçireceğinden faizi artırmaktan çekiniyor.
İyi de, faiz artırımı isteyen bazı akademisyenlerin derdi ne? Onlar da “faiz artırımı ile ekonominin soğutulmasını” istiyor.
Ekonominin soğutulması demek üretimin, yatırımın yavaşlaması, istihdamdaki iyileşmenin durması demektir.

Herkesi korkuttuk

Nereden çıktı bu ekonomiyi soğutma işi? Yıllardır süren cari açık sorununu hükümet seçim öncesi ciddiye aldı. Ele güne “Türkiye’nin cari açık sorunu çok çok önemli” diye davul çalmaya başladı. Davul sesini duyanlar “Yahuuu.. Türkiye’de işler kötüye gidiyor gibi” diyerek telaşlanmaya başladı. Hükümet bankaların kredileme gücünü sınırlayarak tüketimi kıstığında ithalatın azalacağı ve döviz açığının küçüleceği inancıyla peş peşe tedbirler açıkladı. Takke düştü, kel göründü... Durup dururken piyasalar karıştı.
Bizde dolar fiyatının ucuz olması, dışarıdan sıcak para girişinin devam etmesine bağlıdır. Ne kadar çok sıcak para girerse, dolar fiyatı o kadar ucuzlar.
Sıcak para getirenler için bugünkü faiz oranları caziptir. Merkez Bankası dün faizi biraz daha artırsaydı, daha da cazip hale gelirdi.
Sıcak paracıların “Türkiye borcunu ödeyemez” korkusu yoktur. Tek korkuları dolar fiyatının hızlı yükselmesidir. Dolar fiyatının yükselmesi demek 1.50 TL’den bozdurdukları doları 1.63 TL’den almaları demektir.

Döviz girişi devam ediyor
Burada da bir yumurta-tavuk ilişkisi var. Döviz getirirlerse dolar ucuzluyor, doları ucuz bozduruyorlar, çıkmaya kalkarlarsa dolar fiyatı yükseliyor, doları pahalı satın alıyor, zarar ediyorlar.
Dün Merkez Bankası’nın faizi sabit tutacağının belli olmasından sonra yabancıların tahvil satarak dolar satın aldıkları, bu nedenle dolar fiyatının 1.63 TL olduğu söyleniyordu. Tekrarda yarar var: Yabancılar Türkiye riskinden korktuklarından değil, doların yükselmesinden korktuklarından tahvil satıyor. Bunun sonucu olarak da dolar fiyatı yükseliyor.
Dolar fiyatı ne olur? Merkez Bankası her gün piyasadan 40 milyon dolar kadar alım yapıyordu. Söylenen, bu alımlarda kısıntı yapılacağı. Bunun dolar fiyatının artmasını önlemede etkisi olabilir. Merkez Bankası’nın faiz artıracağı beklentisi sona erdiğine göre piyasa yeni duruma göre pozisyon belirleyecektir. Döviz çıkışının fazla olmadığı, döviz girişinin devam ettiği görülüyor. Yakında yaz mevsimlerindeki yerli ve yabancı turist girişinden kaynaklanan olağan “döviz bereketi” imdada yetişecek. Beklenti bütün bunların sonunda dolar fiyatının istikrar kazanacağı şeklinde.
(Gerçek bir hayat hikayesi: Dün sabah Ferhan Ablam’ın telefonu ile uyandım. Günlük politika dedikodusu yapacağımızı sanıyordum. “Bizim torunu okula götürüp getiren Şoför Kemal’in bir derdi var” diyerek telefonu Şoför Kemal’e verdi. Şoför Kemal’in 3 bin doları varmış. “1.50 TL’den satın aldım. Şimdi satıp da altın mı alayım, euro mu alayım?” diyerek akıl soruyor. “Bu işleri ben bilemem. En doğru kararı sen verirsin” dedim... Ardından da halkımızı bu ölçüde dolar, euro, altın bağımlısı yapanlara beddua etmeden duramadım.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder