25 Haziran 2011 Cumartesi

Bütün bunlar Öcalan'a af için zemin inşası!

Neymiş efendim, bu balkon konuşması sahici imiş!
Bundan sonra gerginlik olmayacakmış!
Dün bir, bugün iki!
Gerginliğin âlâsı
eşikte!
Sandıktan çıkıyorsunuz, birileri dur diyor!
Hani milletin iradesi en üstün iradeydi!
Böyle demiyor muydu Tayyip Erdoğan?
Nerede şimdi, niye susuyor?..
Üzülerek yazıyorum; ama seçim öncesi dediklerim bir bir çıkıyor.
İşte Tayyip Erdoğan artık sultan ve kraldan bile öte, çünkü onlar en azından sistemlerindeki yargıya  karışmazlar; oysa  bugünün Türkiyesindeki yargı, devletteki dönüşümün bizzat mühendisliğini yapıyor!
Mesela hangisi mi?

İşte general ve subay tutuklamaları ile YAŞ toplantılarına dolaylı olarak müdahale ediliyor ve  yeni TSK inşa ediliyor.
Keza son olarak Hatip Dicle, Prof. Haberal, Mustafa Balbay ve Engin Alan kararları ile toplum dinamitlenerek düşmeye başlayan tansiyon yeniden yükseltiliyor.
Peki tansiyon yükselirse ne mi olur?
Kaos uç verir, Güneydoğu’da intifada ötesi şeyler, mesela lokal isyanlar olur!
Düşünüyorum da bütün bu gerginlik beslemeleri yoksa bunun için mi?
Başka bir ifade ile son yaşananlar acaba bir proje mi?
Öyle ya ABD’nin Öcalan’ın affını istediği ve AKP’nin de buna da evet dediği artık herkesin malumu!
İşte bu  malumun realizesi için harekete mi geçildi?
Hedef Türkiye karışsın ve sorunun çözümü için Öcalan’a af gündeme gelsin midir?
Yok komplo teorisi değil bu, bakın Başbakan’ın çok yakını olan Sanayi Bakanı Nihat Ergun bile birkaç gün önce durduk yerde af sinyalini vermedi mi?
Sakın bana AKP bunu göze alamaz falan demeyin!
Kim karşı çıkacak; iki kilo bulgurla bir torba kömüre muhtaç hale getirilen toplum mu?
Bu arada dengeyi kurmak için  Ergenekon ve Balyoz tutukları da bu kapsama dahil edilecek ve güya işin ortası bulunacak!
Bütün bu olanlar olağan gelişmeler değil, bir plan ya da proje yürüyor. Bekleyin çok sürmez, kokusu çıkar!

ÖNDERLİĞİN GEREKLERİLider gibi davran Kılıçdaroğlu!
Tamam, Kemal Bey dürüst adamsın, kaliteli adamsın da bu yetmez!
Lider, gerektiğinde tavır alana, meydan okuyana denir!
Yönetebilme ya da hükümran olabilme imajını oluşturamazsan bu millet sana ülke yönetimini  teslim etmez!
Lider bazen yanlış da yapabilir, lakin patinaj yapmaz, net olur!
Öyle de olabilir, böyle de olabilir gibi yaklaşımlarla lider olunmaz!
Zerafet ve nezaket güzel kavramlardır da bizim gibi doğu toplumlarında dobralık diye  bir şey vardır!
Keza zarif olma  ya da cici görünme adına tavır belirsizliği bir lider için en büyük handikaptır.
Bütün bunlardan sonra diyorum ki Kemal Bey ne olur biraz meydan oku, posta at, tavır al!
Aksi takdirde senin hangi tutumun sahici, hangisi politika anlaşılmıyor?
Yanlış mıyım, ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir şeye direttiği ya da ısrarlı olduğunu hiç hatırlamıyorum!
Mesela şu son Haberal, Balbay olayı!
Yine net bir tavır yok, ortadan edilen sözler var!
Yahu Haberal ile Balbay artık lideri olduğun CHP’nin namusudur, gereğini yapsana, gemileri yaksana!

KRALİÇE SEVGİSİAkit gazetesinden belgeli yalan!
Akit gazetesine sorsan kendileri islamın kılıcı ya da şövalyeleridir!
Ama ne şövalye!
Irak’ta, Libya’da Müslümanlar, Haçlı’lar tarafından ırzlarına geçilip boğazlanırken susan, Patrik Alaçatı’da bir camide ayin yaparken dut yemiş bülbüle dönen, Sumela’da haçlı ayinleri yapılırken oralı olmayan, on binlerce kilise açılırken tek satır haber yapmayan şövalye!
İşte bütün bunları görmeyen Akit’ın internet sitesi bir rezilliğe daha imza attı.
Neymiş efendim DP ile seçimde ittifak yapan Prof. Haydar Baş Bey’in oy kullandığı sandıkta Demokrat Partiye tek bir  oy çıkmamışmış!
YSK’nın Bursa  bölgesi sandık kayıtlarına ulaştım, haber yalan, zira o sandıktan DP’ye 6 oy çıkmış!
Peki  gerçek bu iken, bu  yapılan iftiranın ötesi bir şey değil mi?
Akit gazetesi bu tür yalan şeylere tevessül edeceğine İngiliz Kraliçesinin yemeğine Türk medyasından katılan tek basın kuruluşu nasıl oldular onu açıklasınlar? Yok bu haberi ben uydurmadım Akit gazetesi kendi yazdı, biz bu yemeğe tek temsilci olarak katıldık dedi.
Cevap ver Akit gazetesi Kraliçe ile olan esrarengiz muhabbetinizin sırrı nedir?


KÜLÂHIMA ANLATSINLARBen bilmem, ağam bilir!
AKP’den mebus yapılan futbolcu Hakan Şükür’e gazeteciler sormuşlar!
-Hatip Dicle olayı ile alakalı olarak ne düşünüyorsun?
Hakan Şükür’den cevap:
- “Ben bilmem, büyüklerim bilir.”
Bu cevap ya da karşılık Yeşilçam filmlerindeki “Ben bilmem, ağam bilir” tekerlemesinin aynısı değil mi?
Yahu Hakan kardeşim madem bu gibi şeyleri bilmiyorsun bildiğin işleri  yani futbolla ilgili şeyler yapsana!
İşte parlamentomuzun resmi aynen budur sevgili okurlar!
Halkın seçtiği değil, liderlerin atadığı sözde vekiller TBMM’deler!
Ondan sonra  bu vekiller milli iradenin temsilcileri imiş!
Hadi be oradan!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder