8 Haziran 2011 Çarşamba

Devlet Bahçeli'nin zayıf noktası

Başbakan Erdoğan önceki gece Kanaltürk ve BUGÜN televizyonunda ortak yayınlanan 'Merkez Siyaset' programının konuğuydu.
Yaklaşık iki saat boyunca sorularımıza kapsamlı cevaplar verdi.
35'inci madde ve MHP lideri Bahçeli ile ilgili çıkışları dikkat çekiciydi.
Başbakan, 12 Eylül darbecilerinin de sığındığı ve 1960 cuntasının darbeye dayanak olması için çıkardığı TSK İç Hizmet Tüzüğü'nün 35'inci maddesini kaldıracaklarını açıkladı.
İstismara kapı aralayan maddenin içerisindeki muğlâklığı gidereceklerini ve TSK'nın görevini net tanımlayacaklarını söyledi.
Erdoğan'ın, sadece demokratikleşme değil bedelli ve profesyonel askerlik gibi düzenlemeler için de TSK'ya yönelik hassas bir koruyuculuk tavrı takındığı ise dikkatlerden kaçmadı.
Silahlı Kuvvetler'in moral ve motivasyonunun korunması, TSK'nın yıpratılmaması gerektiğine özellikle vurgu yaptı.
Mesela askerlik ile ilgili düzenlemeler konusunda kendisine oy kazandıracak popüler söylemler yerine, TSK komuta kademesi ile üzerinde çalıştıklarını ve uygun takvim ile gerçekleştireceklerini ifade etti.
Darbecilerle TSK'yı kurum olarak ayırdı.
Darbe teşebbüslerinin "bir zincir" olduğunu vurguladı.
Ancak TSK'nın artık kendisine verilen anayasal tanımlar içerisinde hareket ettiğini söyledi.
***
Başbakan'ın, MHP lideri için kullandığı dil ise hiç de müşfik değildi.
Bahçeli'ye "misliyle mukabele"de bulunmayı tercih etti.
Bahçeli'nin İzmir'de söylediği "Eğer tekrar iktidar şansın olursa İmralı canisini serbest bırakacak mısın?.. Şerefin, haysiyetin varsa bu sorulara cevap ver. Kimlerle pazarlık yaptığını, hangi vaatleri verdiğini anlat. Türk devletini kime peşkeş çektiğini itiraf et" sözlerine cevabı oldukça sert oldu.
Başbakan, Kanaltürk ve BUGÜN ekranlarından Bahçeli'ye seslenerek, "Eğer senin şerefin varsa, senin onurun varsa, haysiyetin varsa, kiminle ne görüşme yaptığımı sen açıkla. Hukukta bir kaide vardır. İddia sahibi iddiasını ispatlamakla mesuldür" dedi.
Bahçeli'nin İzmir'deki "Öcalan'ı serbest bırakacaksın" açıklamasının, Leyla Zana'nın Bismil'deki "Seçimden sonra devlet Öcalan'ı serbest bırakacak. Onu yanımıza getirecek" açıklaması ile aynı gün olması dikkat çekici.
Dar alanda kısa paslaşmalar gibi...
Bahçeli'nin Diyarbakır mitingi için de KCK terör örgütünün "sağduyu" çağrısı yapması ve kepenkleri açtırması dikkat çekmişti.
Aynı söylem üzerinden iki uç parti garip şekilde birbirini besliyor.
Erdoğan, buna karşılık Öcalan'ı idamdan kurtaran ve altında Bahçeli'nin imzası da bulunan mutabakat metnini ekranda açıkladı.
Sonra da, "Sen bunun hesabını vermiyorsun. Milletin başına bela ettiğin bir konuyu hâlâ sıkılmadan söylüyorsun. Ben burada açık ve net söylüyorum. Öcalan'ı bırakmak ya da ev hapsine almak, aklımın ucundan bile geçmesi mümkün değildir. Hüküm neyse uygulanır" dedi.
Böylece, "idam hükmünü" uygulamayan MHP liderine beklemediği ağır bir cevap verdi.
Başbakan'ın ekran performansı görülmeye değerdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder