30 Temmuz 2011 Cumartesi

İftara buyur Muhterem Paşam!..

Önceleri “darbe” oluyordu, 28 Şubat’ta “postmodern darbe”...

27 Nisan’da ise “muhtıra”ya püskürtme!..

“Askeri vesayet” adım adım geriliyor; şimdilerde “giderayak emeklilik” modundalar.

“Alışkanlıklar paslı çiviler gibi”; yerinden sökülürken “gacır gucur” ediyor!..

E. Genelkurmay Başkanı ile E. Kuvvet Komutanlarının “istifa şovları”; haftanın açılış gününde göreceksiniz, piyasalar tarafından çok da ciddiye alınmayacaktır.

Aştı bunları aziz milletim, çoktaaan aştı!..

¥
“Personelimin hukukunu koruyamadım, gidiyorum!” diyor E. Genelkurmay Başkanı...

Yakışmıyor Size Paşam.

“Reklam” kokan hareketler bunlar.

Partilerimizin birbiri ardına kapatıldığı dönemlerde Yargı’ya methiyeler düzen “zihniyet” şimdilerde “Yargı”dan şikayetçi...

Öyle mi?..

Dokunulmaz mı zannediyorsunuz kendinizi?..

Hadi hadi; çıkartın ağzınızdan baklayı...

Çıkartın ey müstafi paşalarım:

“Yüzde 50” çok mu zorunuza gitti!..
¥
Ne dersiniz; bu “istifa şov”un hemen ardından, yani bugün bir genel seçim yapılacak olsa nasıl bir sonuç çıkar?

Şüpheniz olmasın; en az yüzde 60!..

Muhtıra yüzde 47 yaptı, “Ergenekon-Balyoz” süreçleri yüzde 50!..

Böyle gider bu...

Bu asil millet “kendisine” sahip çıkıyor, “siyasi iradeye” sahip çıkıyor...

Ve tabii, siyasetten bağımsız, sadece kendi işiyle ilgilenen Kahraman Ordusu’na sahip çıkıyor!..
¥
Evet...

Hadise bu...

E. Genelkurmay Başkanı’nın “veda” açıklamasına bak:

“Soruşturma ve uzun süreli tutuklamalar gündemde tutularak TSK’nın bir suç teşkilâtı olduğu izlenimi yaratılmaya çalışılıyor!..”

Binlerce Kahraman Ordu mensubunun “yargısız infazla” dışarı atılmasına imza koyan anlayış; o günlerde “TSK’nın disiplinsizler teşkilâtı gibi” görünüp görünmediği meselesini göz önünde bulundurdu mu acaba?...
¥
Hayır Muhterem E. Paşa; TSK suç teşkilâtı gibi görünmüyor...

Hiçbirimiz bu düşüncede değiliz.

Her kurumda olduğu gibi TSK’da da suç işleyenler olabilir, suç işleyenlerin “yargı” mekanizmalarıyla ortaya çıkartılması TSK’nın “yararına”dır!..

TSK’nın imajını bozmaz...

Aksine, “hukuk kurallarına uygun” yürütülen bir süreç sonunda gerçekleşecek “ayıklama” ameliyesi, TSK’nın itibarını “daha da” arttıracaktır.
¥

İçerideki eski ve muvazzaf generallerin itibarları ile TSK’nın itibarı arasında ne doğrudan ne de dolaylı bir bağlantı vardır.

Bu küçük grup başka, benim 700 binlik muazzam Ordum başka!..

Hem sonra...

Emniyet teşkilâtı da, bir dolu operasyondan geçti.

Her seviyede emniyet mensubu hakkında dava açıldı, koca Emniyet Genel Müdür Yardımcıları hapsi boyladı.

Ne yani; Emniyet’i bir “suç teşkilâtı” olarak göstermek için mi yapıldı bunlar?..

Ne yani; Emniyet üst düzey yöneticileri de sizin gibi istifa edip gitse miydi?..

Siz hiç, “Madem teşkilâtımı koruyamadım, öyleyse bırakıyorum.” diyen bir Emniyet Müdürü gördünüz mü?..

Böyle mantık mı olur?..

Temsil ettiği kitle ve elinde tuttuğu güç açısından bakıldığında “dokunulmaz” gibi görünen Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım da içeride...

Fenerbahçe Başkanı ile bir eski ya da muvazzaf general, “hukuk” karşısında “eşit” değil midir?..

“Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddelerle dolu” 12 Eylül Anayasası’nın -bile- 10. Maddesi böyle demiyor mu:

“Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz!..”

“Kanun önünde herkes eşittir!..”

Bazıları “daha eşit” değildir...

MUTLU VE HUZURLU EMEKLİLİK!..

Önümüz Ramazan...

Yine de iyi dileklerle bitirmiş olayım yazımı:

Emeklilik hayatınızda, mutlu, huzurlu olmanızı diliyorum.

Teravihlerde birlikte olalım Muhterem Paşalarım!..

Yeni Akit’in iftarına davet etmiş olalım sizleri!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder