30 Temmuz 2011 Cumartesi

Koşaner yargılanmalıdır

Bu iş buraya kadar beyler. Sivil otoritenin; hukuktan, yurttaşlarından, sandıktan aldığı güce karşı, silahların mekanizma şıkırtılarının duyulduğu dönemi kapatmış bulunuyoruz. Bundan böyle askerin, hükümet karşısında, selam duracağı bir dönem başlamış durumda.. Yani aslında kitapta yazılı olan ne ise onun hayata geçtiği dönemin dün itibariyle resmen içindeyiz artık. Kimi 27 Nisan e-muhtırasına karşı dik duruşu milat olarak koydu kimi de Ergenekon soruşturmalarında ortaya çıkan müdahale planlarının yargılanmasını. Ama asıl dönüm noktası, sivillerin askeri otorite üzerindeki egemenliğinin tescil edildiği bu son hadisedir. Bundan böyle Genelkurmay Başkanları başta olmak üzere komuta kademesi Başbakan’ın karşısında hizaya geçecektir. Lamı cimi yok.


¥

Işık Koşaner ve Eşref Uğur Yiğit, zaten Hasdal ziyaretiyle, yürütülmekte olan davayı etkilemeye çalışmaktan hem yargılanmalı hem de açığa alınmalıydılar. Bu görmezden gelindi. Tutuklu generallerin terfisi ile ilgili olarak, hukuksuzluğu hükümete teklif etme cüretinde bulunduğu gün bile hakkında soruşturma başlatılması gerekiyordu. Bu da yapılmadı. Daha Koşaner’in Ege Ordu Komutanlığı yaptığı döneme ilişkin olarak Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun, örtülü haber alma ödeneğini maksadı dışında kullandığına ilişkin raporuna girmiyorum bile.. Hele Gazeteniz’in dünkü sayısında yer alan; gelini Berin Koşaner’in, HAVELSAN’da usulsüz işe alımına ilişkin iddialara hiç değinmiyorum. Ama, adına “emeklilik” dedikleri toplu istifa hakkında hızla işlem yapılması gerektiğine inanıyorum. Emeklilik ile istifa arasında ne fark var ki? Silahlı kuvvetlerin komuta kademesini, plansız bir şekilde, hukuksuzluğu pazarlık konusu yaparak boş bırakmanın bir cezası olmayacak mı? Sen arkadaşlarının terfisi için, hukukun dışına çıkmaya çalışacaksın. Bunun için ise vatanı milleti emanet ettiğimiz göz bebeğimiz ordumuzun komuta kademesini masaya koyacaksın. Ben de senin, emekli olup orduevinde kafa çekmene razı olacağım. Bir kez daha söylüyorum. Koşaner ve arkadaşları suç işlemişlerdir. Adı emeklilik bile olsa bu, sonunda sosyal haklarını da aldıkları bir toplu istifadır. Bu sorumsuzluğun yargıya taşınması gerekmektedir.. Bu kadar..

FİKRET BİLA

Cuma akşamı komutanların emeklilik kararı duyurulduğunda ekranların yıldızı kuşkusuz Fikret Bila oldu. Ne zaman askeri meselelerle ilgili bir hikaye olsa, malum bazı kanallar önce Bila’nın bu konuda ne düşündüğünü merak ederler. Sanıyorum bir tür “teyit ettirme” mekanizması.. Komutanlar doğru mu yaptı, yanlış mı? Bu yaşanan bir kriz mi, normalleşme süreci mi? Bilse bilse bunu Fikret Bila bilir.. O akşam da televizyonlar bu saikle olsa gerek Bila’nın yorumlarına öncelik verdiler. Ancak NTV’deki yayında sanıyorum, Fikret Bila, yaşananları yorumlarken öyle bir analiz yaptı ki, insanın kanını donduracak cinstendi.. Bila soruyor; “Necdet Özel orduevlerine nasıl girecek?” Bu ne küstahlıktır ya? Bu nasıl bir yorum? Ne tür bir bakış açısı? Öyle anlaşılıyor ki, yarınki YAŞ toplantısı sadece sivil irade ile askeri personel arasındaki ilişkiler için değil, apoletli gazeteciler için de milat. Fikret Bey, sanıyorum farkına varsanız iyi olacak. Bir dönemin sonuna gelmiş durumdayız. Emeği geçen herkesi, halkım adına Allah’a havale ediyorum. Aralarında sizin de olduğunuz herkesi.. Kalın sağlıcakla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder