16 Ağustos 2011 Salı

Yazıcıoğlu suikastı-2: Helikopterdeki tesadüfler



Geçen hafta da bu konuyu yazdım, daha evvel Beyaz TV'de de bu vahim meseleyi işledik... 25 Mart 2009 tarihinde saat 15.03'te içinde BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopterin düşmesiyle ilgili şüpheler her geçen gün daha da artıyor... Çünkü aradan iki buçuk yıl geçmesine rağmen ne Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulu, ne Meclis Araştırma Komisyonu, hazırladığı raporlarda helikopterin neden düştüğünü tespit edebildi. Sadece Ulaştırma Bakanlığı'nın raporunda helikopterin pilotaj hatasından düşmüş olabileceği kanısına varıldı. Ama bu elle tutulur gerekçelere dayandırılamadı.

Helikopter ve uçak düşmelerinin sebepleri (eğer okyanusa düşmemişse) en fazla bir yıl içinde belirlenebiliyor.
Fakat içinde birinci derecede korunması gereken bir siyasi parti genel başkanının bulunduğu TC-HEK işaretli helikopterin düşme nedeni bir türlü bulunamamışsa zihinlerde şüphelerin oluşması kaçınılmaz.
Kaldı ki, 25 Mart 2009'da düşen helikopter, aradan 46 saat geçtikten sonra çevredeki köylüler tarafından bulunuyor.
İlginç olan ise devletin resmi arama kurtarma faaliyetine katılan ekibin, enkaza ancak 28 Mart 2009 tarihinde saat:
12.00'de ulaşmış olması. Aynı saatlerde ne tesadüf ki, Kara Kuvvetleri'ne ait Skorsky helikopterin düştüğü bilgisi geliyor ajanslara. Helikopterin düştüğü gün saat:
16.55 ve 22.30'da TİB'in gönderdiği koordinatlar Jandarma Genel Komutanlığı'nda harita üzerinde belirleniyor ve enkazın 1 kilometrekarelik bir alanda olduğu belirleniyor. Fakat bu haritalar bilerek veya bilmeyerek Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı Hareket Merkezi tarafından sümen altı ediliyor.
Bu haritalar aslında hayati önem taşıyordu. Çünkü en azından Yüksel Yancı ve İsmail Güneş kurtulabilirdi.
Ayrıca helikopterin düşme anını gören görgü tanıklarının o günkü ihbarlarına da itibar edilmiyor jandarma 156 tarafından.
Helikopterin düşmesinden birkaç dakika önce olay mahallinin 28 buçuk kilometre uzağından bir F-16 geçiyor.
Uçak kuzeydoğu istikametinde ilerliyor. Fakat kazanın gerçekleştiği tahmin edilen saat 15.03'te bir tesadüf daha oluyor. Genelkurmay'ın doğu bölgesindeki tüm radarları bozuluyor. Bana göre sorulması gereken en önemli sorulardan bir tanesi de şu; Cihan Haber Ajansı'nın başarılı muhabiri Köksal Akpınar'ın ortaya çıkardığı gibi İsmail Güneş çenesi kırık halde 27 dakika boyunca 112 ile nasıl konuştu? Bu konuyu çene cerrahlarına sorduğumuzda kesinlikle bu netlikte bir konuşma yapılamayacağını söylediler. Buradan şunu anlıyoruz. İsmail'in çenesi 112 ile yaptığı görüşmelerden sonra kırıldı.
Ama nasıl? Bu sorunun cevabını öyle zannediyorum ki özel yetkili savcı bulacaktır. Çünkü her ne kadar hassas bir rapor hazırlamış olsa da DDK, hayati önem taşıyan bu konuyu gözden kaçırmıştır. Kaldı ki, 26 Temmuz 2011 tarihinde Alper Görmüş 'Gazeteciliğimizin Otopsi Raporu' başlıklı Taraf Gazetesi'ndeki köşesinde İsmail Güneş'in 'çenesinin kırık olduğu bilgisinin' otopsinin yapıldığı tarih olan 30 Mart 2009'da kamuoyundan gizlendiğini ortaya çıkardı ve ekledi: "Çene kırığı bilgisi o günlerde gizlenmeseydi, ben kırığın kayma sırasında oluşmuş olabileceğine inanabilirdim."
Bir diğer ilginç nokta ise kazada ölenlerin kanlarında rastlanan yüksek miktarda karbonmonoksit gazının çıkması oldu. Gazın ilk otopside değil, ikinci otopside çıktığı anlaşılması da oldukça ilginç. İlk otopside, 'temiz' raporu verilirken DDK, İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda ölenlerin kan örneklerinden yapılan incelemede yüksek miktarda karbonmonoksit gazına rastlandığını tespit etti.
Helikopterin düştüğü tarih 29 Mart Yerel Seçimlerinden 4 gün öncesiydi. Sivaslılar, Muhsin Yazıcıoğlu'nu 2007 Genel Seçimleri'nde çok az bir farkla Meclis'e gönderirken, bu kez yerel seçimlerde vefa borçlarını ödediler ve BBP'nin adayı Doğan Ürgüp'ü belediye başkanı olarak seçtiler.
Fakat, helikopterin düştüğü gün bugüne kadar pek de konuşulmayan tesadüf ise Hurşit Tolon, Şener Eruygur gibi önemli isimlerin yer aldığı Ergenekon İkinci İddianamasi'nin mahkeme tarafından kabul edilmiş olmasıydı.
Yani 'helikopter düştü' bilgisi gelene kadar gazeteler birinci sayfalarını çoktan hazırlamışlardı bile!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder