15 Ağustos 2011 Pazartesi

Suriye'siz bir yazı


Mısırlı İslamcılar kendi 'Adalet ve Kalkınma' partilerini kurdular. Farklı tonlarına göre İslamcıların şimdilik 8 partisi var ve bu partiler arasında çok ciddi ideolojik ve siyasal ayrılıklar, gerginlikler ve kavgalar yaşanmaktadır... Ama genel tercihleri açısından İslamcılar arasında üç eğilimden söz edebiliriz. Selefi radikaller, ılımlı ve uyumlular ve Sufiler. Genel olan bu sınıflandırma Mısır'ın 'İslami' geleceğini belirleyecektir. Çünkü Selefiler karanlık amaçlar ve hesaplar için Suudi Arabistan tarafından finanse edilerek desteklenmektedir. Suudilerin stratejik müttefiki Amerikalılar ise 'şimdilik' ılımlı ve uyumluları tercih ediyor. ABD ve Avrupalıların önümüzdeki 20-30 yıl için yatırım yaptıkları yeni yükselen güç Sufiler. Özetle ABD ve müttefiki Batılılar toplu olarak bu 'İslami' güçlerin kendileriyle olan ilişki ve işbirliğine bakarak tavır belirleyip Mısır'a olan ilgilerini sürdürüyor. Ama aynı ABD ve müttefik Batılı ülke ve güçler 'İslamcı'larla böylesi karmaşık ilişkilerini sürdürür ve onlara maddi ve manevi destek ve yardım yaparken diğer kesimleri de ihmal etmiyorlar. İşte bu nedenle Amerikalılar 'devrim'den bu yana laik kimlikli tüm sağ, sol, liberal, milliyetçi ve benzeri tüm sivil toplum örgütlerine ve onların çizgisinde olan partilere dolaylı-dolaysız milyonlarca dolarlık yardım yaptılar, yapıyorlar. Bu durum Amerikan emrindeki darbeci generalleri bile rahatsız etti. Çünkü herkes 'laik' ve 'İslamcı' güçler arasında hızla tırmanan gerginliği görüyor ve endişesini de saklamıyor.
Çünkü Mısır gibi yoksulluk ve bağnazlığın derin olduğu bir ülkede provokasyonlar çok hem da çok kolay yapılabilir. Tüm bu gerçekleri çok iyi bilen ABD ve dostlarının Mısır'ın siyasal ve toplumsal dengelerine karşı olan ilgisi bununla da sınırlı değildir. Çünkü ABD ve dostları sayıları 10-12 milyon civarında olan Hıristiyan Kıptileri hiç ihmal etmiyor. Kıptilerin Mısır içinde ve dışında şimdilik 8 partisi var ve hepsinin Batılı başkentlerle yakın ve yoğun ilişkisi bulunmaktadır.
Arap ve İslam aleminin önemli ülkesi olan Mısır'da özetlemeye çalıştığım bu siyasal haritanın görünen ve görünmeyen tüm detayları Türkiye'yi yakından ilgilendirmesine rağmen her nedense bizdeki medya, bunlara gereken ilgiyi göstermemektedir. Örneğin ben Kaide lideri Eymen Zavahiri'nin teyzesinin oğlu Abdurrahman Zavahiri'nin Arap Tevhit Partisi'nin yönetiminde bulunuduğunu önemserim. Belki de yıllar sonra bunun ne anlama geleceğini görebilir ve Eymen Zavahari'nin yıllar önce kurduğu ve eski başkan Enver Sedat'ı öldüren Cihad grubunun da Nur yani Işık adı ile yasal bir parti kurduğunu anımsarım.
Özetle 30 yıl süreyle Mübarek'i tepe tepe kullanan ABD, şimdi onun kafeste yargılanmasını seyrediyor ama bundan ders almayan Mübarek benzeri yeni Mübarek'ler ABD'nin hizmetinde olmak için kendi aralarında yarışıyor. İşte bu nedenle Mısır'da gerçek süreçler daha yeni başlıyor. Her şey yeni yıl öncesinde yapılması beklenen seçimlerden sonra ya da öncesinde netleşecek ve işler o zaman karışacak. Çünkü ABD ve müttefiki Batılılar kendi hizmetinde olmayan bir Mısır'da kargaşa çıkarmak için şimdiden hazırlıklarını yapıyor. Batı'nın Mısır için yaptığı bu hazırlıklar doğal olarak başta Türkiye olmak üzere tüm bölgeyi yakından ve direkt olarak ilgilendirmektedir. Çünkü yıllardır Türkiye'yi Şii İran'a karşı Mısır ile birlikte 'Sünni' ittifakın içine çekmek isteyen ABD ve müttefikleri zamanın şimdi daha uygun olduğunu düşünmekte ve buna göre davranmaktadırlar.
Suriye'ye yönelik son konuşma, yazışma, yorum ve kıpırdanmalara bu çerçevede bakılabilir. Ama İsrail'i hiçbir şekilde unutmayarak!
Yarın: Nasıl yani!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder