16 Ağustos 2011 Salı

Yıldırım gidecek dertler bitecek!


17 Ağustos 2011 Çarşamba

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım önemli ölçüde Türkiye’de kökten değişen güç dengelerini doğru okuyamamanın kurbanı oldu.

Kendini Federasyon Başkanını belirleyecek güçte görmesi ve bu güce gerçekten de sahip olması bu sonucu doğurdu.

Futbol Federasyonu’nun önceki gün açıkladığı karar bu teşhisimi bir kez daha doğruladı.

Federasyon, usta hukukçulardan oluşan Etik Kurulu’nun görüşüne uyarak ‘’Elimizde şike vardır diyebilmek için yeterli delil mevcut değil’’ dedi.

Şimdi, Etik Kurulu’nun uzman hukukçulardan oluştuğunu kabul edersek, savcılığın yeterli olmayan delillerle tutuklama talep ettiğini, mahkemenin de bu yetersiz delillere dayanarak tutuklama kararı verdiğini görmeliyiz.


Etik Kurulu’nun yeterli bulmadığı deliller, mahkemeler tarafından tutuklama gibi ağır bir tedbir için nasıl yeterli görüldü?

Bu cevaba muhtaç bir sorudur ve Türkiye yargı sisteminin en ağır sorununa işaret etmektedir.

Görülen o ki, bazı merkezler Aziz Yıldırım’ın kafasının koparılması ama kurumsal olarak Fenerbahçe’nin bu işten sıyırmasına karar vermiş.

Hukukun içine başka hesaplar girmiş durumda.

Başka türlü şikeyi tespit için yeterli delil olmadan Aziz Yıldırım ve diğer sanıkların tedbirli olarak Disiplin Kurulu’na verilmesi izah edilemez.

Amacın Aziz Yıldırım’ı Fenerbahçe’den ve Türkiye futbolundan kazımak olduğu açık.

Bazıları için bu amaç doğru olabilir ama hukukun bu amaç için kullanılması vahimdir.

Gelişmeler hem futbola, hem de adalete gölge düşürür nitelikte.

Filistinlileri bu kez Esed öldürüyor

Her şeyin iktidar ve güç için olduğunun bir başka göstergesi gözlerimizin önünde gerçekleşiyor.

Suriye lideri Beşer Esed, isyancılara destek verdikleri için Filistinli mültecilerin kamplarını denizden bombalatıyor.

Kadın, çocuk; genç, yaşlı Filistinliler yine sokaklarda.

Gidecek bir yerleri kalmadı.

Yakın zamanın en talihsiz halklarından biri Filistinliler...

İsrail yurtlarından etti, sığındıkları müslüman ülkeler ise onlara böcek muamelesi yapıyor.

Suriye rejimi sözün bittiği yere geldi bence...



Kızılay Başkanı başarılı olmuştu

1999 Marmara Depremi Kızılay’ın içler acısı halini ortaya koymuştu.

Kızılay devlet tarafından bir yardım kuruluşundan çok istihbarat örgütü olarak görülüyordu.

Kızılay’ın eksikleri, zamanında yardım ulaştıramayışı büyük eleştirilere yol açtı.

Sonra Kızılay’da yönetim değişti.

Aslında sadece yönetim değişmedi, zihniyet kökten değişti.

Pis depolar elden geçti, yardım malzemeleri organize edildi, cevval bir kurum ortaya çıktı.

Tekin Küçükali Kızılay Başkanı olarak bu ülkeye unutul-mayacak bir hizmet verdi, bir insanın değişimdeki etkisini gösterdi.

Yolu açık olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder