Albay Muammer Kaddafi'nin dünkü konuşmasını dinledik. Libya'da olanlardan El Kaide'yi sorumlu tutuyor. Ne tuhaf, ABD'nin küresel operasyonlarının gerekçesi El Kaide. İsrail'in güvenlik kaygılarının gerekçesi el Kaide. Ama daha tuhafı, Müslüman ülkelerdeki katil rejimlerin Batı'ya pazarladıkları en güçlü kozları da El Kaide.
Örgüt bu kadar meşhur olmadığı zamanlarda da onlar aynı dili kullanıyorlardı. O zamanlar El Kaide demiyorlar; "Biz gidersek İslamcılar gelir. Batı'nın çıkarları tehlikeye girer. Güveneceğiniz kişiler ve kadrolar bizleriz. Sakın başkalarıyla iş tutmaya kalkışmayın. Öyle yaparsanız sadece biz kaybetmeyiz, siz de bu bölgeyi ebediyen kaybedersiniz" diyorlardı.
Yirmi yıl boyunca bu tehditle ayakta durdular. Nasılsa ABD ve müttefikleri küresel düzeyde yeni İslam dalgasıyla, yepyeni bir tehditle savaşıyordu. "Batı medeniyetini korumak" için verilen bir savaştı bu! Aslında savaşın başlatılmasında İsrail ve ABD aşırı sağı kadar onlar da etkili oldu. Projeyi bizzat bizim coğrafyamızdaki Soğuk Savaş artığı rejimler önerdi.
Bunu yıllar önce tartıştık. Ama ABD'nin gürültülü savaş söyleminin etkisiyle kimse olayın bu tarafına bakmadı. Ortadoğu'da rejimler, İslam korkusu pazarlıyor, dünyanın en güçlü ülkesini bu alana yöneltiyor ve düzenlerini devam ettiriyordu.
Tam yirmi yıldır, aynı tehdidi kullanarak iktidarlarının ömrünü bu şekilde uzattılar. Karşılığında terörle mücadele için her türlü tavizi verdiler, ülkelerin işgaline ortak oldular, topraklarını gizli sorgu evlerine açtılar, kendi halklarına karşı terör estirdiler.
Rejimi ayakta tutmak için, zenginliği ellerinde tutmak için, kaynakları kendi istedikleriyle paylaşmak için, kitleleri kontrol altına almak için buldukları en orijinal formüldü bu. Başarılı da oldu.
Şimdi aynı dili kullanıyorlar. Etkisi kalmamış olsa bile, yeni bir dil geliştiremedikleri için o korkuya yatırım yapıyorlar. Bin Ali aynısını söyledi. Mübarek aynısını söyledi. Kaddafi de onu söylüyor. Yarın diğerleri de aynı cümleleri kullanacak. İsterseniz not edin ve izleyin..
El Kaide varsa ABD müdahale edebilir mi? Bir müdahale tartışılıyor zaten. ABD donanması Akdeniz'de, Kızıldeniz'de. İngiliz savaş gemileri Akdeniz'de. Müdahale sesleri giderek güç kazanıyor. BM üzerinden, NATO üzerinden, insani kaygı üzerinden hatta "El Kaide emirlik kurdu" haberleri üzerinden. ABD Başkanı Barack Obama'nın güvenlik birimlerine müdahaleye hazır ol talimatı verdiği iddia ediliyor.
Müdahale işgal demektir. Kaddafi rejimine yönelik rezervlerimiz ne kadar çoksa ondan daha fazla müdahaleye karşı duracağız. Şiddetle karşı duracağız. Hiçbir güç, çevre, bu ülkelerin zayıf anlarını fırsat bilip böyle bir hesap yapamaz. Ambargo uygulama dahil, askeri müdahale dahil, o ülkelerdeki istikrarsızlığı daha da artırma, bir şekilde oralara yerleşme gerekçesi oluşturamaz. Bu onurlu insanları başka maceralara, iç çatışmalara, yeni bir sömürge harekatına kurban edemez.
"Büyük deprem savaş, çatışma, işgal için zemin oluşturuyor, değişim güç boşluğu oluşturuyor, bu yeni ve ciddi bir tehlike" şeklindeki endişelerimizin ve uyarılarımızın nedeni işte buydu.
Birileri şu an aç kurtlar gibi Akdeniz'de dolaşıyor. Bütün dikkatimizle, hassasiyetimizle, direncimizle ve öfkemizle buna karşı durmak zorundayız ve duracağız.
Libya ya da bir başka bölge ülkesi, asla kurban edilmeyecektir. Böyle bir durumda hepimiz ayağa kalkacağız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder