Bakıyorum, ideolojik anlamda ve statüko adına AK Parti'ye karşı olanlar bile, Doğu Güneydoğu'da ve Kürtler'in temsili konusuna gelindiğinde "İyi ki AK Parti var" halet-i ruhiyesi yaşıyorlar.
Çünkü bir, "Kürtler'i biz temsil ediyoruz" diyen BDP var, bir de "Tüm Türkiye içinde Kürtler'in büyük çoğunluğunu da biz temsil ediyoruz" diyebilen AK Parti var. Bir yerde CHP'liler, MHP'liler bile, "Türkiye'nin bütünlüğü" adına, AK Parti'nin başarısından mutlu olmak durumundalar.
Ama bu durum, AK Parti'nin "Kürt temsili" noktasında sorunsuzluğu anlamına gelmiyor.
Şu biliniyor:
AK Parti Doğu-Güneydoğu'da ortalama yüzde 52 oy alıyor. Bu, Türkiye ortalamasının da üstünde bir temsil demek.
Buna karşılık BDP oyları, bölgenin tamamında ancak yüzde 30'a tekabül ediyor. Türkiye ortalaması ise sadece yüzde 6.8. Evet, Kürtler adına konuşma tekelini iddia eden siyasi kuruluş, Kürt oylarının sadece yüzde 25-30'unu temsil edebiliyor.
BDP'nin bu temsilini küçümsemiyorum. Ne de olsa 2.5 milyon civarında bir oya tekabül ediyor ve bu, hiç küçümsenecek bir temsil oranı değildir.
Ama insafla ve akılla bakıldığında, AK Parti'nin Kürt oylarındaki temsilinin, BDP'ye fark attığı da bir vakıadır.
Şu ironik bir tespittir:
Sırf Kürtler'in yoğun olduğu bu bölgeye has bir seçim olsa, BDP orada da ancak ana muhalefet olabilir!
Peki sorun ne?
Sorun şu ki: AK Parti, bu büyük temsile rağmen yeterli temsil gücünde gözükmüyor, BDP, bu temsil zaafına rağmen temsil tekelciliği yapıyor.
Aslında hizmet boyutu dikkate alındığında da, AK Parti hükümetlerinin, Doğu-Güneydoğu'ya, BDP'nin yerel yönetimlerle yaptığının bin katı hizmet götürdüğü teslim edilecektir.
AK Parti'nin Kürt sorunu noktasında "devlet mantığı"nı değiştirmiş olması, ayrıca hayati bir dönüşüm demektir.
Buna rağmen, BDP, Kürt temsilciliğinde yargılayıcı pozisyonda görünmeyi başarıyor.
AK Parti için sorun bu.
Bir önceki dönemde Başbakan Erdoğan "Bizim 70 küsur Kürt milletvekilimiz var" derken de, aslında temsildeki zaaf bilinmekteydi.
Acaba silah mı oluşturuyor bu farkı?
BDP'lilerin Kürtlüğü ile Ak Partililer'in Kürtlüğü arasında fark mı var?
Fark Kürtlük'le Kürtçülük farkı mı?
Acaba AK Parti bünyesindeki Kürt milletvekilleri, bölgenin özellikle kimlik talebi noktasındaki sorunlarını gündeme getirmekte zorlanıyorlar mı? Parti bünyesinde suçlanma riski mi oluşuyor?
Sebep şu veya bu, bunu tespit de çok önem arz ediyor.
Çünkü AK Parti'nin, gerçekte toplum temeline dayanmayan bu "temsil tekeli"ni aşması gerekiyor. Çünkü bu temsil tekeli, zaman içinde, şu an AK Parti'ye oy veren toplum kesimlerinde de bir tedirginliğe yol açıyor.
Aslında, BDP'nin aldığı oyun, zaman içinde silahla ve tehditle beslenen temsil tekelinin oluşturduğu iklimden ne kadar etkilendiğini de araştırmak gerekiyor.
AK Parti'nin bölgeden aldığı oy, Türkiye'nin bütünlüğü adına son derece önemlidir.
BDP-PKK çizgisinin, MHP'den bile daha şiddetli ölçüde AK Parti düşmanlığı yapıyor olması da bundan kaynaklanmaktadır.
Şundan emin olmak gerekir ki: BDP'nin gündemindeki asıl sorun, bölgedeki AK Parti ağırlığını yok etmektir. BDP bunun çarelerini arayıp duracaktır.
Konu AK Parti için de, en az BDP'nin karşıt hamleleri kadar hayatidir.
Bence AK Parti liderliği, bölge milletvekillerinden bu alanda enine boyuna bir rapor istemelidir. Hem bölge insanının talepleri hem AK Parti'ye yönelik rezervler, kendi siyasal temsil güçlükleri, Kürt milletvekillerinin halk nezdindeki algılanışları, BDP-PKK'nın temsil derinliğinin boyutları ve bunun elde ediliş sebepleri ve "Ne yapmalı"nın cevapları...
Bence, öncelikle bölge milletvekillerinin parti bünyesindeki temsil ağırlıkları artırılmalıdır.
Ve bence, Kürt sorununun çözümünde, AK Parti'nin bu temsil derinliğinin artması hayati değer taşımaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder