29 Temmuz 2011 Cuma
Derin devletle içli dışlı olduğu için Kesire Öcalan, Apo’yu terk etti”, demiş bir dönem Abdullah Öcalan’ın sağ kolu, sırdaşı olarak bilinen Avukat Hüseyin Yıldırım:
“Kesire konuşursa yer yerinden oynar. Apo’nun tüm bağlantıları, kimlerle ilişkisi varsa ortaya çıkar. Ve Apo’nun söyleyecek sözü kalmaz. Kesire’nin açıklamalarından sonra da Öcalan, Kürtlerin gözünde sıfıra iner!”
Ancak Kesire’nin Öcalan’dan ayrılma nedenlerinin temelinde Öcalan’ın derin devletin buyruğunda olduğu iddiaları olmasına rağmen, evlilik zaten sevgiye dayalı değil. En azından Kesire açısından. “Ben bir çobanla evlenir, onunla evlenmezdim. Arkadaşlarımın baskısıyla oldu bu evlilik.” Aslında evlilikleri hala sürüyor; çünkü mahkemede boşanmamışlar. Kesire, Öcalan’ın derin devlet bağlarından söz ediyorsa da, kendisinin MİT ajanı olduğu yolunda söylentiler PKK’da sıkça konuşulmakta. Avukat Yıldırım, bunun doğru olmadığını söylüyor ama Dersim katliamında Kesire’nin babası Ali (Yıldırım), devletin emriyle aşiretlere gitmiş, topladığı bilgileri devlet güçlerine aktarmış. Yalnız, İstiklal Mahkemelerinde tanıklık yapmayı kabul etmemiş.
Kesire Öcalan, Apo’ya göre çok daha baskıdan yana; hele de örgüt içinde. Apo’yu diktatörlüğe iten, hatta önüne geçip çeke çeke “tek adam” konumuna getiren Kesire. Bence biraz Lenin’in eşi Nadya Krupskaya’yı andırıyor. Lenin Bolşevik devriminden sonra karısını Eğitim Bakanı yapmış, Nadya bu koltukta on yıl oturmuş ama Lenin’in komünizmi bir yana bırakıp bürokrasi diktatörlüğünün tohumlarını atması için geceli gündüzlü çalışmıştı.
Kesire Öcalan’ın elini kolunu sallayarak ayrılması, ardından ölüm fermanı çıkarılmamasının nedeni Mihri Belli. Mihri Belli, Türk solunun tarihinde olduğu kadar PKK’nın büyüyüp serpilmesinde de baş oyunculardan biri. Şimdilerde 96 yaşında ve köşesinde. Ama bir dönem PKK’ya, Sovyetlerden aparttığı “özeleştiri yaptır sonra da idam et” yöntemini benimseten adam olduğu hep söylenir. Mihri Belli, Kesire’yi, Apo’nun yerine geçirmek de istemiş. Ancak o dönemde, örgütün beyin takımı bu özeleştiri furyası sonucu birer ikişer öldürülünce, geride kalanlar, Mihri Belli’yle yakınlığını da göz önünde bulundurarak bu cinayetlerin baş sorumlusu olarak Kesire’yi görmüş. Ve ona sırt çevirmiş.
Şimdilerde Kesire Öcalan İsveç’te oturuyor. Ama bir ara İngiltere’ye gitmiş dil öğrenmeye, bir süre de Hollanda’da akrabalarının yanında kalmış. “Kesire bildiklerini neden açıklamıyor?” sorusu can ve aile korkusu. Ağzını açtığı an ailesinin öldürüleceği söylenmiş açık açık, gene Avukat Hüseyin Yıldırım’a göre. Bence, asıl yakalanıp Türkiye’ye getirilmesi gereken Kesire’ymiş Apo’dan önce. Çünkü bir of çekse Kandil yerle bir olur, Apo’nun kan ve gözyaşı üzerine kurulu diktatörlüğü de yıkılabilir bir gecede!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder