Fenerbahçe Asbaşkanı Abdullah Kiğılı, "Bir girdabın içine düştük, çıkabilmek için yol arıyoruz. Zor durumdayız, ne olacağını hiçbirimiz bilmiyoruz" demiş. (Vatan, 8 Temmuz) İzlenmesi gereken yol belli: Kulübe hiç vakit geçirmeden yeni bir başkan ve yönetimi kurulu seçilmeli.
"Eski" yönetim, Abdullah Kiğılı da dahil olmak üzere, Aziz Yıldırım tarafından belirlendiği için fazla bir şey yapamaz.
Çünkü ekip "beynini" kaybetti.
Kritik nokta şu:
Asla eski ekipten birisi, başkan olmamalı. "Şike-teşvik" işleri hakkında en küçük bir malumatı olmasa dahi, şu aşamada töhmet altında kalacaktır.
Diyelim ki "temiz" Ali Koç başkan oldu...
Her iki durumda da eleştirilecek: Bilgisi olsa, suçlu ilan edilecek... Bilgisi olmasa, "Meğer dünyadan haberi yokmuş" denilecek...
Bu yüzden yepyeni isimlerle devam edilmeli.
***
Yeni Başkan ve yönetim, elbette çalışmaları "En kötü senaryoya" göre yürütecektir:
Büyük miktarda bir gelirden mahrum olarak, Bank Asya 1'inci Ligi'nde oynayacak bir Fenerbahçe... Borsa'daki hisseleri tepetaklak olmuş, ciddi prestij kaybına uğramış bir Fenerbahçe...
Buna karşılık... Arasında, işadamından siyasetçisine, sanatçısından askerine, kalburüstü insanların yer aldığı 20 milyondan fazla tutkulu taraftarı... Modern bir stadı... Harika spor tesisleri... Fenerium'u, dernekleri, TV kanalı olan bir Fenerbahçe...
Eski dönemin başat simalarından sadece Teknik Direktör Aykut Kocaman yeni dönemde de görev alabilir. Almalı da!
Has bir Fenerbahçeli olan Aykut Kocaman, takımı toparlamak ve tekrar Süper Lig'e çıkarmak için canını dişine takacaktır.
***
Şike-teşvik operasyonu patlar patlamaz, "Fenerbahçe hemen yeni bir başkan seçmeli" diye yazmıştım.
Bazı taraftarlar kızdı. "Aziz Yıldırım'ı suçlu ilan ettin" dediler.
Arkadaşlar! Kendimizi kandırmayalım.
Gerçeği kabul edip ona göre hareket edelim:
Aziz Bey ve diğerlerinin suçsuz olduğu ortaya çıksa dahi, yönetimde kalamazlar.
Çünkü fanatikler hariç kimseyi buna inandıramazsınız.
Fenerbahçe'nin temizlenmesi, arınması, bu damgadan kurtulması gerekiyor.
Aksi halde önümüzdeki 50 yıl boyunca "Şikebahçe" olarak anılacak.
Bu tip durumlarda kirden arınmanın ilk şartı ceza almaktır. Yani Fenerbahçe'nin ceza alması hayırlı olacak.
Yeni yönetimin öncelikli işi, (eğer mümkünse), "en kötü senaryonun" değil de, "en kötüden daha az kötü" bir senaryonun gerçekleşmesini sağlamak olmalı.
Camia olarak kendi ayağımıza kurşun sıktık. Zararın neresinden dönülse kardır.
Bize gelişmeleri serinkanlı ve gerçekçi biçimde değerlendirip kararlar alacak bir yeni yönetim gerekiyor.
Yeni yönetimin oluşturulmadığı her dakika, Fenerbahçe için kayıptır.
***
Not: "İyi gün dostu" diye bir deyim var biliyorsunuz. Güzel günlerde dost olup, işler kötüye gittiğinde ortada gözükmeyen kişiler için kullanılır.
Avea'nın Fenerbahçe sponsorluğundan ayrılıp ayrılmayacağı konuşuluyor.
Avea'nın ayrılması tam bir "iyi gün dostu" tavrı olur.
Buna karşılık şirket, "Kötü gün dostu Avea" temalı bir reklam kampanyası ile Avealı olmayan Fenerbahçelilerin de gönlünü kazanacaktır.
Yine de istiyorsa gitsin. Fenerbahçe taraftarları bunu unutmayacak, onlar da Avea'dan ayrılacaktır.
Futbol sektörüyle bir biçimde ilgili herkesin karakter sınavından geçtiği bir dönemdeyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder