27 Eylül 2010
Dediği anda da her kesin kafasına aynı soru düştü..
Ne olur?
Gören, tanıyan bana da soruyor; ne olur?
Elimde ölçü aleti yok.. Araştırma şirketim de yok.. Bu yüzden diyorum yüzde işini bilmem..
Tahmin et diye ısrar ediyorlar; üç aşağı beş yukarı!.
Valla diyorum bu işin üç aşağısı, beş yukarısı yok.. Şu kadarını söyleyebilirim.. AKP için ne tahmin ediyorsanız, yüzde kaç öngörüyorsanız üzerine beş puan koyun..
Beş puan!..
Neden mi?
Saadet oyları..
Erbakan Saadet’i bitirdi.. O parti daha da iflah olmaz, seçime kadar hiç olmaz.. Numan Kurtulmuş ile parti bir damar yakalamıştı.. AKP’nin tabanına hitap eden o damarla Saadet yüzde yedilere, çıkmıştı..
Kurtulmuş kalsa da gitse de fazla bir şey değişmez.. Yeni parti kursa da fark etmez.. O damar çatladı.. Yüzde yedi olsa olsa bundan sonra ancak yüzde iki olur..
Yüzde beş AKP’ye geri döner..
* * *
Tabii muhabbet burada bitmiyor.. Hemen MHP diyorlar..
Lafın nereye gideceği belli; referandumda AKP’ye kaçan iç Anadolu’daki MHP oyları geri döner mi, gittiği yer de kalır mı?
Merak edilen bu..
Hatırı sayılır kısmı kalır..
* * *
Kabul ediyorum, daha erken, on ay siyasette önemli bir süre ama gidişatı şimdiden kestirmek zor değil..
Türkiye iki ana gövdeli, iki partili sisteme gidiyor..
Siyaset AKP- CHP eksenine oturur.. Seçmen bu iki parti etrafından bloklaşır..
Gördüğüm bu..
Saadet’i kayyuma götüren Erbakan bu süreci hızlandırdı..
Yüzde 58’evetin 50’si muhafazakarlaşmaya onay
Zor bir konu, ama yavaş yavaş girmek lazım.. İçinde bulunduğumuz dönemi okumak için, olan biteni keşfetmek için maymuncuk anahtarı niteliğinde..
İki kavram karışmaya başladı..
Diyorlar ki; Türkiye muhafazakarlaşarak demokratikleşiyor..
Hayır, böyle şey olmaz..
Muhafazakarlıktan demokratikleşme çıkmaz..
Bu iki kavramı kalın çizgilerle ayıralım.. İktidar anayasa değişikliğini demokrasi hamlesi olarak sundu, demokratikleşme olarak lanse etti..
Diyelim ki öyle.. Küçük bir grup yapılan edilenin demokratikleşme olarak gördüğü için eveti bastı.. Ama büyük bir grup da muhafazakar olduğu için evet dedi..
Aynı değişiklik paketini CHP getirseydi ‘hayır’ derlerdi..
* * *
Sultanbeyli’yi ele alalım.. Referandumda yüzde 85.6 oranında evet oyu ç ıktı.. Daha demokrat olduğu için mi evet dediler daha muhafazakar olduğu için mi?
Orada yaşayan insanlar her türlü düşünceye daha açık toplum mu istiyor daha kapalı mı?
Daha kapalı tabii..
Daha fazla özgürlük talebi var mı?
Yok..
Oralarda cemaatler birey üzerinde daha fazla etkili.. İnsanlar cemaat liderlerinin iki dudağı arasına bakıyor.. Onlar ne dese o oluyor..
O zaman..
Oylar demokratikleşmeye değil, muhafazakarlaşma veriliyor..
Referandumda bir yerde muhafazakarlaşma onaylandı.. En kapalı bölgelerde, tarikatların en etkili olduğu yerlerde yüksek oranda evet çıkmasının anlamı bu..
* * *
Bu neden mi önemli?
Şundan ileride olan biteni yanlış anlamamız için önemli.. Muhafazakarlaşan yerler aynı anda demokratikleşmiyor.. Muhafazakar bölgelerden ileri demokrasi talebi gelmiyor..
Muhafazakarlaşmaya onaylanıyor..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder