12 Temmuz 2011 Salı

Şikeyi eloğlu duyar, Federasyon duymaz

13 Temmuz 2011 Çarşamba
Alman gazetesi Bild ne diyor?

“Türkiye’de şike soruşturması katlanarak büyüyor. Sanki çığ gibi. En büyük kulüplerin başkanları ya sorguda, ya cezaevinde.”

France Football ne diyor?

“Türkiye’de kimsenin gözünün yaşına bakılmıyor. Şampiyondan sonra lig ikincisi de soruşturma kapsamında.”

Peki, ünlü L’Equipe ne diyor?

“Şike operasyonu genişleyerek büyüyor. Türk yargısı olayı çözmekte kararlı.”

Görüldüğü gibi ‘eloğlu’ şikeyi duymuş, hatta L’Equipe Gazetesi ‘yargının olayı çözmekte kararlı’ olduğunu da vurgulamakta...

Yargı, dünkü gelişmelerin de gösterdiği gibi gerçekten de şikeyi çözmekte kararlı gözüküyor...

Kararlı gözükmeyen kim?

Futbol Federasyonu...

Her söylediğinin hemen ardından tersini söyleyerek, çok kısa zaman içinde çok başarılı küçük ve büyük slalomlar yaparak, sonunda ne hikmetse Futbol Federasyonu hiçbir şey olmamış gibi yola devam etme kararı verdi...

Federasyon, kendi üzerine düşen ‘disiplin yargılamasını’ yapmak yerine, ‘ceza yargılamasından’ medet umuyor... Hâlbuki bunlar birbirinden çok farklı eylemler...

Mahkeme tarafından yürütülen yargılamada bir ceza kararı çıkabilmesi için bu kişilere isnat edilen fiillerin onlar tarafından işlendiğine dair delillerin mevcut olması ve bu konuda tereddütsüz bir ispatın olması gerekiyor; buna ceza yargılanmasında ‘mutlak hakikate ulaşma’ denmekte...


Buna karşın, disiplin yargılamasında emarelere, şüpheye dayalı bir takım deliller ve bir maçta şike veya teşvik primi verildiğine dair vicdani kanaat oluşuyorsa, disiplin cezaları için bu yeterli sayılmakta...

Disiplin yargılamasında durumun değerlendirilmesi ilgili kurumun vicdani kanaatine bırakılıyor...

UEFA, FIFA ve TFF talimatlarının hepsi bu yönde...

***

Ne ki UEFA, Federasyon’un karanlıklardan temizlemekten kaçındığı futbolu temizlemeye hazırlanır gibi...

UEFA’nın şike soruşturmasıyla ilgili olarak Türkiye Futbol Federasyonu’na gönderdiği mektup ortada...

UEFA ne yaptı; ‘maç bağlama’yla ilgili maddeleri hatırlattı, kuralların uygulanmaması halinde Milli Takım ve Türk kulüplerinin hiçbir organizasyona alınmayacağını bildirdi.

Her ne kadar UEFA, akşam saatlerinde internet sitesinden yaptığı açıklamada, bilgiler doğrultusunda Avrupa kupalarına katılım için şimdilik sorun yok dese de...

Hem “devlet otoritelerinden ellerindeki bilgi ve belgeleri en kısa zamanda Türkiye Futbol Federasyonu ile paylaşmalarını” talep ederek, hem de kulüplerin şike yaptıklarının tespiti halinde kupalardan ihraç edileceklerinin altını çizerek konunun önemini ve aciliyetini bize gösterdi.

***

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Spor Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Erkan Küçükgüngör de şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında, Türkiye Futbol Federasyonu’nun aldığı kararın ‘temkinli’ bir karar olduğunu ve TFF disiplin talimatına aykırı bir durum oluşturduğunu söylemekte...

Ve uyarmakta:

“Bu iddianamenin hazırlanması ceza yargılamasının genel bir sorunu. Buradaki delillerin adli makamlardan bazı değişiklikler yaparak alınması gerekir. Zamana yaymak oldukça sakıncalı. UEFA ve FIFA talimatları, bu tür uygulamaların zaman geçirmeden hemen karara bağlanması yönünde.

UEFA’nın, Türkiye dışında bu tür olaylarda sergilemiş olduğu tutumu gayet iyi biliyorum. UEFA, bu konuda mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde TFF’nin bunu karara bağlamasını isteyecek.

UEFA’nın bir zorlamaya varacak şekilde bir tutum sergileyeceğini biliyoruz.

TFF’nin ‘zamana yayalım, delilleri görelim’ yaklaşımı UEFA’nın bu genel yaklaşımına aykırı. Bu tutum devam ettirilirse, UEFA ile bir anlaşmaya varılamazsa UEFA ile ciddi sorunlar yaşayacaklarını görüyorum.”

***

Bizim sambacı Federasyon’un yapmadığını, belli ki UEFA yapacak...

Kendin arınmayınca, dünya seni tazyikli suyla temizliyor...

Ben hep söylerim, Allahtan dünya var...

Yoksa eloğlunun duyup, gereğinin hemen yapılmasını beklediği şikeyi, bizim Federasyon duymaya da kendi disiplin yönetmenliğinde yazanı yapmaya da hiç mi hiç niyetli değil...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder