10 Temmuz 2011 Pazar

Taraftar olarak biz de suçluyuz

10 Temmuz 2011 Pazar
Ergenekon ve Balyoz davalarında ortadaki delillere rağmen bütün gelişmeleri Cemaat’e veya muhalefeti susturma çabasına bağlamak isteyenleri hayretle izliyordum.

Bir kısım medyanın davayı sürekli olarak çürütmeye çalışması, iddianamedeki eksiklere veya polisin yanlışlarına vurgu yaparken ortada duran somut delilleri görmezden gelmelerine deli oluyordum.

Sonra Fenerbahçe merkezli “şike operasyonu’’ başladı.

İlk gün daha serinkanlıydım ama ikinci günden itibaren duygularım ağır basmaya başladı ve Ergenekon ve Balyoz davalarının karşıtları ne yapıyorsa aynen onu yapmaya başladım.

Tutuklanan generalleri vatana bugüne kadar hizmet etmiş insanlar olarak veya dava arkadaşları olarak görenlerin durumuna benzer bir tavır aldım.

Ortadaki gerçeklerden ziyade iddialardaki eksikler üzerinde durur hale geldim.



Çünkü ben de Aziz Yıldırım’ı Fenerbahçe’ye önemli hizmetlerde bulunmuş, kulübe çağ atlatmış bir insan olarak görüyorum.

Eleştirdiğim yönleri çok oldu, kızdığım yönleri de çok oldu.

Ama tıpkı orgenerallerin tutuklanmasına tepki gösterenlerinkine benzer bir ruh hali içine girdim.

“Bu ülkede asker siyasete hep müdahale eder, darbe hep olur’’ diyenler gibi, “Bizim futbolda şike hep olmadı mı?’’ diye sorar oldum.

Çünkü şike yapanların amacını değil, onlardan hesap soranların amacını sorgular oldum.

Yanlış yaptım.

Evet, Aziz Yıldırım’ın sağlık sorunlarıyla boğuşurken cezaevine girme riskiyle karşı karşıya olması, soruşturmanın takımın başarıları üzerine gölge düşmesi acı veriyor ve olaylara objektif bakmamı engelliyor.

Çünkü ortada bir suç varsa, Ergenekon yancıları gibi, bu hepimizin.

Onların darbeyi doğal karşılaması ve teşvik etmesi gibi, biz de şampiyonluğu tek amaç haline getirdik.

Yöneticilerimize tek başarı ölçütü olarak şampiyonluğu koyduk.

Onları suça teşvik ettik resmen.

Evet, ortada “örgütlü bir suç’’ var.

Ama bu sadece Aziz Yıldırım ve tutuklanan yönetici arkadaşlarına ait değil.

Biz Fenerbahçeli taraftarlar olarak da suçluyuz.

Hepimizin suça teşvikten bu davaya müdahil olması lazım.

Yöneticilerden her şeye rağmen şampiyonluk istedik, Denizli’de, İstanbul’da Trabzonspor karşısında ipi göğüsleyemeyen yönetimi “iş bilmemekle’’ suçladık.

Darbeyi suç görmeyenler gibi, şikeyi suç görmeyen bir zihniyete sahip olduk.

Acı ama gerçek bu.

Aziz Yıldırım fail değil aslında sürekli başarı isteyen düzenin mağduru.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder