23 Temmuz 2010 Cuma
Hababam Sınıfı Uyanamıyor...
“Ağlama açılımı” yaptı arkadaşlar...
Hıçkırıklar filan...
*
Niye biliyor musunuz?
*
Türkiye’nin ortanca yaşı 28.
Yani?
Nüfusun yarısı 28 yaşından küçük.
*
12 Eylül 1980’de doğan bebek, bugün 30 yaşında; darbe öncesini hiç yaşamadı... İlkokulda ortaokulda olanları ekle, memlekette şu an 4 kişiden 3’ü, tanklarla uyandığımızda çocuktu... Kaba hesap, 55 milyon kişi, 70’li yıllarda neler yaşandı, bilmiyor... Bildiği, kulaktan dolma.
*
O nedenle, burunlarını çeke çeke ağlama rolü yapıyorlar. Sanırsın, zindana atıldılar...
Nasıl olsa, 12 Eylül öncesinde dökülen gerçek gözyaşlarını hatırlayan yok. Buna güveniyorlar.
*
Değerli gençler...
Her kafadan ayrı ses çıkıyor.
Kim doğru söylüyor?
Merak ediyorsunuz işin aslını.
*
Kanı gözyaşını bırakalım...
Dramatik lafları da boşverin...
Eğlenceli bi örnek vereyim.
*
Hababam Sınıfı.
*
Büyük usta Rıfat Ilgaz, 60’lı yıllarda yazmaya başladı, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı gibi serileri, 70’li yıllarda kaleme aldı. Repliklerini ezbere bildiğimiz filmleri ise, 1975-1978 arasında çekildi. Yani, darbenin hemen öncesindeki yıllarda.
*
İnek Şaban’ı Güdük Necmi’si Damat Ferit’i Kel Mahmut’u Külyutmaz’ı Domdom’u, Tulum’u, Hafize Ana’sıyla, bizizdir o... Fırlaması avanağı, şehirlisi köylüsü, batılısı da var orda, doğulusu da, zengin fakir... Özetle, o dönemki toplumun tüm katmanları var Hababam’da.
*
Kim yok?
Takunyalı...
*
İnsanımızın kodlarını bu kadar iyi bilen, toplumu bu kadar iyi gözlemleyen efsane ustanın, Rıfat Ilgaz’ın, hepimizi tek tek oraya koyarken, takunyalıları ıskalaması mümkün mü? Neden Hababam’da “din” unsuru yok?
*
“O dönemi Hababam gibi mizahi bir eserle özetleyemezsin” diyenler, bana mantıklı cevap verebilmeli... Neden kafasında takkeyle dolaşan öğrenci figürü yok Hababam’da?
*
Yoktular çünkü.
*
60’lı 70’li yıllarda da Müslüman’dı Türkiye... Ama, din bezirgânı yoktu. Olanlar da, parmakla gösterilecek kadar azdı; marjinaldi. Toplumda değer ifade edecek sayıda takunyalı olsaydı, şehirli köylü, doğulu batılı, fırlama avanak gibi, Hababam efsanesinde yerlerini alırlardı.
*
Yoktular.
*
O nedenle, 70’li yıllarda devrimci-ülkücü gençler birbirini gırtlaklarken, darbeden sonra devrimci-ülkücü gençler asılırken, Kürtlerin canına okunduğu, alayının işkenceden geçirildiği, “anaların ağladığı” günlerde, bunların hiçbirinin burnu bile kanamadı.
*
O nedenle, mağdur olarak göstere göstere, anca, soldan dönme Ertuğrul Günay’ı örnek gösterebiliyorlar. Başka gösterebilecekleri “orijinal takunyalı” tek mağdur yok.
*
Değerli gençler...
Takunyalılar, 12 Eylül’ün eseridir.
*
Belgeseli de, Hababam’dır.
*
O nedenle, devrimcileri ülkücüleri biçip, takunyalılara koşmaları için yol açan 12 Eylül, Hababam’ın yazarını mezbahadan bozma hapishaneye tıkmıştır... Zaten, ustanın ölüm sebebi de, takunyalılar tarafından ateşe verilen Madımak’ta yaşadığı kahırdır.
*
Ve o nedenle, adım gibi eminim ki, yaşasaydı bugün, timsah gözyaşlarına bakıp, efsanenin son cildini kaleme alır... “Hababam Sınıfı Uyanamıyor”u yazardı satır satır!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder