Müslümanlar yaman bir imtihan veriyor. Zaten Müslüman büyük bir imtihan vermektedir bu dünyada. Âhir zamanda yaşadığımız için bu büyük imtihan yaman imtihan oluyor.
Şeytanların çılgınca şirk, küfür, nifak, şikak için çalıştığı bir devirde yaşıyoruz.
Mü'minlerin imanları tehlikede. Adam evinden sabahleyin mü'min olarak çıkıyor, akşama evine imansız dönüyor.
Deccalî ve Tağutî şer güçleri çocukları, gençleri, halkı imansız yapmak için çırpınıyor.
Her evde şeytanî pırıltılar saçan bir Deccal kutusu. Ekranından fuhşiyyat, fısk, fücur, küfr, şirk, günah, lâğım akıyor.
Sanemler serteser tunç, bakar korkunç korkunç...
Müslümanlar korkunç bir para imtihanı geçiriyor.
Para din iman haline gelmiş.
Kimilerinin dini para, kıblesi karı olmuş.
Her türlü şehvet galeyan halinde.
Cinsel şehvet, benlik şehveti, lüks ve sefahat şehveti, riyaset şehveti.
Kazancı, serveti, yediği içtiği, malı mülkü haram olan bir adam dünya imtihanını kazanabilir mi?
Kur'anKur'an diye bağıran şu adamların büyük bir kısmı niçin Kur'anın yap dediklerini yapmıyor, yapma dediklerini yapıyor?
Peygambere iman ettik, onu çok seviyoruz diyenlerin bir kısmı niçin onun Sünnetine uymuyor?
Bülbül yuvalarında niçin kargalar çirkin çirkin bağırıyor?
Müslüman halk niçin ezanlara icabet etmiyor?
Niçin birbirinden kopuk bunca hizip, fırka, cemaat var?
Ümmet nerede?
Zamanımızın Halifesi kimdir, nerededir?
Müslümanlar niçin bu kadar çok ölü eti yiyor?
Riba niçin bu kadar yaygın?
Göz zinası, göz zinası...
Din baronları memnun, mağrur, müftehir, mesrur...
Ah şu ulema-i rüsum!..
Ulema-i su'...
Peygamber övücülerin suratlarına toprak saçınız demiş. Niçin bu kadar çok övücü, yağcı, yalaka, dalkavuk var?
Yüz elli bin euroluk lüks otomobil ile gezen şu sahte sofunun burnu niçin bu kadar büyük? Hazret-i Enf-i Kebir...
Müslümanda bu kadar 'ucb olur mu?
Şu kişi ne kadar gafil Cenneti garantilediğini sanıyor. Rengarenk dar giysi, saçları deve hörgücü gibi şu kadınlar gerçekten örtülü müdür?
Peygamber "Mü'min bir mideyle, kâfir yedi mideyle yer" buyurmuş.Şu mü'min niçin yedi mideyle fil gibi yiyor?
Yaman imtihandan haberimiz var mı?
İmtihanı kazanamazsak yanacağımızı biliyor muyuz?
* (İkinci yazı)
Camilere Sandalye Dolduruyorlar
1400 yıllık İslam tarihinde görülmemiş bir hadise ile karşı karşıyayız. Konu şudur: Camilerin arka tarafına haddinden fazla sandalyalar konulmuştur ve yaşlı kimselerin bir kısmının sandalyada oturarak namaz kılması istenmektedir. Bu sandalya işi kendi kendine oluşmamıştır. Bazı imamlara baskı yapılmış, sandalya sayısını çoğaltmaları istenmiştir.Ne lüzumu var efendim diyenler, üstü kapalı bir şekilde tehdit edilmiştir.
Müslüman 80 yaşında... Yaş icabı dizlerinde biraz kireçlenme var ama rükua, secdeye varabiliyor. Bu zat namaz kılarken secde etmelidir. Etmezse namazı sahih olmaz.
Dizlerindeki romatizma secde etmesine imkan vermeyecek derecededir. Bu taktirde yere oturarak namaz kılar.
Birileri, bir zihniyet camilerimizi kiliselere benzetmek istiyor! Bir başka zihniyet, Cuma namazından sonra sünnet ve âhir zuhur namazının kılınmasını istemiyor.
Bunlar BOP'çu mudur?
Dinimizde reform yapılmak isteniyor.
Camilerde eskiden olduğu gibi bir iki tabure olabilir. Kasıtlı olarak koydurulan fazla tabureler ve sandalyeler kaldırılmalıdır.
Ehl-i Kitab da cennetliktir diyenler camilerimize karışmasınlar. Fıkıh kitaplarımızda, camilere sandalye konulmaz diye bir hüküm yoktur diyen çok bilmişlere kanmayınız.
Resulullahı, Kur'anı, İslam'ı inkar ve tekzib eden Yahudiler ve Hıristiyanlar da ehl-i necat ve ehl-i Cennettir diyenlerin imamlık yapması caiz olamaz.
Böyle kişilerin kıldıkları namaz, itikatlarındaki büyük bozukluk dolayısıyla sahih değildir.Böyle kimselerin ardında namaz kılınmaz. Kılındıysa, o namazların iadesi gerekir.
Fiziken secde edemeyecek derecede hasta ve mâlül kişiler dışındakiler secde ederek namaz kılmalıdır.
İslam dini tek hak dindir, onda reform, yenilik, değişiklik yapılamaz.
Fazlurrahman'ın tâtiliye mezhebi sapık bir mezheptir.
Genç Kur'an kursu kadın öğretmenlerinden ve vâizelerinden müteşekkil bir koro kurup bunun erkeklere konser vermesi haramdır.Böyle şeylerŞeriat-ı Garra-i Ahmediyyeye aykırıdır.
Mardin'in Kasımiyye medresesinde papazlarla bir müftünün toplanıp diyalog yapmaları, çan ve ezan sesleri içinde havuz üzerindeki (sözde Sıratmış!) köprüden geçmeler hep bâtıldır, sapıklıktır.
Ehl-i Sünnet dünyasının büyük müftülerine, ulema ve fukahasına soralım: Böyle tiyatrolar İslam dinine uygun mudur, yoksa küfre kadar giden hokkabazlıklar mıdır?
Bütün dindar ve şuurlu Müslümanların dikkatini, bu anlattığım konulara çekmek istiyorum.
Dinî kültürü, ilmihal ve fıkıh bilgisi yetersiz olan kimselerin sandalyede namaz kılmalarını teşvik etmek bir zulümdür, bir aldatmacadır.
Cuma namazlarından sonra zuhr-i âhir namazının kılınmasına engel olmak zulümdür. Çünkü, cumanın şartlarının hepsi bu devirde var mıdır konusunda ihtilaf vardır, dindar halkın zuhr-i âhir kılması nur üzerine nurdur. Ey zalimler!.. Halkın namaz kılmasına niçin mani oluyorsunuz?
Vaktiyle Mısır'da Fâtımîler zamanında teravih namazını cemaatle kılmak yasak edilmişti diye okumuştum. Bugünün Türkiyesinde cumanın sünnetinin ve âhir zuhur namazının kılınmasının engellenmesi de böyle bir zulüm ve aşırılıktır.
Zaten kılmayan kılmıyor, kılanlardan ne istiyorsunuz?
Camilerdeki sandalyeler konusunda bir kitapçık yazan muhterem Enver Baytan hocaefendiyi, bu kitapçığı yayınlayan Vakit gazetesini tekrar tekrar tebrik ediyorum.
Sinsi metotlarla camileri kiliselere benzetmek isteyenlere teessüf ediyorum.
Müslümanlar uyumayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder