Birkaç gündür, "yandaş" (!) gazetelerde tartışılıyor ama "tarafsız" kalemlerin (!) pek çoğu bu meseleye mesafeli duruyor.
Haberi, Bugün gazetesi kamuoyuna duyurdu. Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt da, şifreleri çözen bir yazı kaleme aldı.
Önce olayı hatırlayalım:
10 Ekim 2007'de, Hava Pilot Yarbay Selami Selçuk Ç. ile, Hava Pilot Üsteğmen Fırat Ç. arasında bir konuşma MİT'in takibine takıldı. Yarbay Selçuk Ç.'yi cep telefonundan arayan Fırat Ç. "Heronların iyi tespit yapması sebebiyle ADAMLARININ ağır zayiat verdiğini" belirtiyor, "Ya uçakların koordinatlarının değiştirilmesi, ya da düşürülmesini" talep ediyordu.
Kimdi Fırat Ç.'nin adamları? İşbirliği yaptığı PKK'lılar. PKK ile niçin işbirliği yapıyorlardı? Acaba ülkeyi istikrarsızlaştırmak gibi bir emelleri mi vardı? Bu soruların cevapları henüz bulunamadı. Çünkü MİT, elde edilen bulguları, süratle Genelkurmay Başkanlığı'na iletmesine rağmen, olay savsaklandı. Üstelik Üsteğmen Fırat Ç.'nin aynı zamanda bir tuğamiral ile de irtibatlı olduğu anlaşılmıştı.
Soruşturma başladı ama Kara Kuvvetleri Askeri Savcısı, Yarbay Selami Selçuk Ç.'nin, Hava Kuvvetleri'nin yasa dışı örgütlenmesi "Karargâh Evleri"nin üyesi olduğunu görünce, "yetkisizlik" kararı vererek, dosyayı 9 Eylül 2009'da, Hava Kuvvetleri Askeri Savcısı Ahmet Zeki Üçok'a gönderdi. Ve bu önemli dosya, Üçok, "çürük çetesi" sebebiyle tutuklanana kadar hasıraltı edildi.
Erhan Başyurt (16 Temmuz 2010-Bugün gazetesi), üsteğmen ve yarbay arasında cereyan eden konuşmadan 11 gün sonra, 13 şehit verilen Dağlıca baskınının gerçekleştirildiğini belirtiyor; "Acaba bu ihanet konuşmasıyla, o baskın arasında bir irtibat var mı?" diye soruyor.
Dağlıca baskınının ne büyük tartışmalara yol açtığını hepimiz hatırlıyoruz. Bizler sorgulayınca Genelkurmay Başkanlığı sert açıklamalar yapmıştı. Şimdi bir soruya daha cevap vermek zorunda: Neden o konuşmanın hasıraltı edilmesine göz yumdu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder