Ahmet Taşgetiren dünkü yazsında "Cihat kelimesini lügatlerinden kovmaya çalışanlar, yarın ülkeleri işgal edilirse ne yaparlar acaba?" şeklinde son derece can alıcı bir soru koydu ortaya.
Hemen ardından da bi ufaktan dalgasını geçti tabii: "Gel bizi de kurtar ey düşman, hoş geldin, sefalar getirdin diye serenatta mı bulunurlar?"
Ah be Ahmet abi, "cihat" kavramını lügatlerden kovsalar yahut hiç zikretmeseler hadi neyse!
Son zamanlarda...
"Cihadist" gibi zıpçıktı kavramlarla cihadı marjinalleştirip mahkûm etmeye başladılar.
"Yahudi sevgili" imajı, "başörtülü eşli mazi"sini karartmaya yetmediği için (Naipaul muhabbetini fırsat bilip) Hilmi Yavuz ustamızı ve fakiri bağnazlıkla suçlamaya kalkışacak kadar tozutan arkadaş bunlardan biri.
Bu "entelektüel hazmı" geniş arkadaş, "cihadist" kelimesini tırnak içine almakla aklı sıra "yırtacağını" sanıyor.
Arkadaş sen gel şöyle bakalım.
Kimin nakliyeciliğini yapıyorsun?
Üçüncü sınıf oryantalist Oliver Roy'un mu?
Zira "cihadizm" gibi laflara o bayılır, sana ne oluyor?
"Cihadist" ne Allah aşkına?
"Oruçist" veya "namazist" veya "hacist" veya "zekatist" de diyecek misin bari?
Yoksa...
Oryantalistler neyi ürettiyse onu mu tüketiyorsun?
Hayır yani, "İslami terör" tanımlaması gibi "cihadist" kavramının da aynı zihniyetin ürünü olduğunu bilmiyor musun?
Bu zihniyetin fanatik öncülerinden Bernard Lewis'in "Belki 'İslamî terör' denemez, ama bütün teröristler Müslüman'dır" sözünü hiç duydun mu?
Mahut sözü iktibas eden Ali Bulaç dünkü yazsında bu kafanın "Müslümanların işgallere karşı yürüttüğü mücadeleyi" terörizm tesmiye ettiğini bi güzel anlattı.
"Madem "...ist" demeye o kadar meraklısın; onlar gibi "terörist" de, işin içinden çık; ne diye "cihat" kavramını aşağılayanlara nakliyecilik yapıyorsun?
İslami ıstılahlara çatallı dilini sokanların saçmalıklarını temellük etme iştiyakının başka bir izahı var mı?
Cihat edene "mücahit" dendiğini bilmez değilsin ya, "cihadist" ne?
Rusya'ya karşı direnince "mücahit", ABD işgallerine direnince "cihadist" mi olunuyor?
Cihat en geniş anlamda beşerin insanileşerek ayaklarının üzerinde sabit durma mücadelesinin hülasasından ibarettir. Mücahede veya Cihad-ı Ekber elbette buna mündemiçtir.
Lafın burasında, Teoman Duralı hocamızın dünya durdukça durası "Çağdaş Küresel Medeniyet" kitabından (beşer insan farkını vurgulayan) şu satırları okumanın tam vaktidir: "Beşer'in esâsı 'bedenilik'- evolutivo-genetiko-fizyolojik yapı-iken, insan'ınkisi 'ahlâklılık'tır (Fr moralité)"
İmdi, "Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" hadisini hatırlayalım.
Cihat işte bu güzel ahlakı kuşanmak ve bütün dekadans biçimlerine karşı muhafaza etmektir.
Haksız yere yurtlarından sürülen mustazaflar için müstekbirlerle savaşmak veya Allah'ın isminin bolca zikredildiği camilerin, havraların, kiliselerin güvenliği için canını ortaya koymak bu güzel ahlakın yansımasından ibarettir.
Bir zamanlar Zaman gazetesinde arzı endam eden bu arkadaş, "Camideki Müslüman'a 'müslim' yerine 'mürtecî' diyen, İslam'ı 'fundamentalizm' ve 'gericilik' şeklinde karalamak isteyen kimseler bu çağın en sinsi takiyyecileridir. 'İslâmcı' ve 'dinci' gibi ifadeler İslam terminolojisinde yoktur. Bu tabirler dine hasım kimseler tarafından kasıtlı olarak dilimize sokulmuştur. Bizde İslam, Müslüman, mü'min tabirleri vardır..." ifadelerini bir yerlerden hatırlar mı acaba?
"Cihadist" ha?!
Felsefe hocamız Buud Hayri Bey olsaydı "Evladım bu lafları sana kim soktu?" derdi.
Biz ne desek bilmem ki?!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder