Demokratlar; tıpkı bugünkü iktidarın yaptığı gibi ileri demokrasi vaatlariyle halkın oyunu almışlardı. Amma daha 1951'de DP Konya Kongresi'nde şunlar isteniyordu: 'Şapka kaldırılsın, yerine fes konulsun. Kadınların kıyafeti çarşaf olsun; Arap alfabesi geri getirilsin. Medeni kanun yerine şeriat geçsin, çok karılı evlenmek serbest bırakılsın.'
GAZETECİLER HAPİSTE
1954'te daha güçlü biçimde ikinci kez başbakan koltuğuna oturan Adnan Menderes, muhalefetin haberlerini veren gazetelere ve gazetecilere davalar açtırdı. Metin Toker, Şinasi Nahit Berker, Ülkü Arman, Nihat Subaşı, Fethi Giray, Beyhan Cenkçi, Kurtul Altuğ, Yusuf Ziya Ademhan gibi birçok gazeteci basın suçundan mahkum edildiler. 80 yaşındaki Hüseyin Cahit Yalçın, Menderes'e hakaret ettiği ileri sürülerek 26 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Hürriyetperver Menderes; 6-7 Eylül 1955'teki yağmalama olaylarını bile muhalefeti susturmak için kullandı. Buyurun bakın o günlerdeki şu yasaklara:
- Halkı heyecanlandırabilecek haberlerin yayımlanması yasaktır. Meclis'teki görüşmeler halkı heyecanlandırabilirse yazılmayacaktır.
- Hükümeti tenkit etmek yasaktır.
- Sıkıyönetimin çalışmalarıyla ilgili haber yasaktır.
- NATO devletleriyle ilgili haberler yasaktır.
- Darlık, kıtlık ve yokluk haberleri yazılmayacaktır. (Örneğin, ekmek almak için fırınların önünde bekleyenlerin resimlerini koyamazsınız.)
- 6 Eylül olaylarını komünistlerden başkasının yaptığı yolunda yazı ve yorumlar yasaktır. Bu olayla ilgili haberler ve resimler yasaktır.
- Magazin sayfalarında da halkı heyecanlandıracak resim ve yazılar yasaktır. Çıplak kadın resmi basmak da yasaktır.
- Gazetelerin ikinci baskı yapmaları da yasaktır.
Bu yasaklara uymadıkları gerekçesiyle Hürriyet, Tercüman, Ulus, Vatan, Zafer, Medeniyet, İstanbul Ekspres ve başka gazeteler kapatıldı.
BESLEME BASIN YARATTI
Adnan Menderes; Demokrat Parti'yi en katı biçimde savunacak bir besleme basın yarattı. Bunlardan birisi de şair Necip Fazıl Kısakürek'in başında bulunduğu Büyük Doğu idi. Adnan Menderes, Örtülü Ödenek'ten pokerci Necip Fazıl'a para veriyordu. Yine; Büyük Cihad, Serdengeçti gibi isimler altında bu yolda yayın yapan gazeteler çıkatılmıştı.
Başbakan Adnan Menderes1956'da eski basın kanununu daha da baskıcı hale getirdi. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), bu basın yasasını, sıkıyönetimi aratmayan yasa olarak kınamıştı.
İşte bu şartları bahane eden ordu 27 Mayıs 1960'ta DP iktidarını devirdi. Bununla da kalmadılar, kurulan Yassıada Mahkemesi bir de aralarında Adnan Menderes'in de bulunduğu üç politikacıyı idama mahkum etti.
Darbeden daha büyük bir yanlış olan bu idam yüzünden Adnan Menderes'in bu politikaları sorgulanamadı; çünkü insanların vicdanı buna elvermiyordu. Amma rahmetli Menderes'i bugün bazı politikacıların sudan çıkmış ak kaşık gibi göstermeleri de doğru değil. Özal hayatındaki durum ise daha karışıktı ki o taraf beni ilgilendirmiyor.
Umarım politikacılarımız o yanlışlardan yanlış sonuçlar çıkarmayı bırakırlar.
Bir de İsmet İnönü'nün idam kararları konusunda tavrı var. Pazar günü de size o çok önemli belgeyi sunacağım...
Özür: Bu konuyla ilgili dünkü yazımız, bir gün erken basılmıştır; özür diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder