CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin yemin etmeyeceğini açıkladı. Bu kararın, kamuoyunda destek bulacağını hiç sanmıyorum. Sebebi açık:
1) 3 Haziran 2011'de, Kanal Türk'te, Adem Yavuz Arslan'ın sorusuna cevap verirken, yetkinin mahkemelerde olduğunu söylememiş miydi? "Tutuklu adaylar vekil oldukları takdirde çıkmayabilirler. Bunu daha önce de Sabih Kanadoğlu açıklamıştı. Sonuçta yargının takdirine bağlı... Cezaevinden çıkması için yargıcın kararı lâzım. Herhangi bir sorun yok..."
"Yargıcın takdirine bağlı" diyen Kılıçdaroğlu, hiçbir gerekçe göstermeden, daha doğrusu sadece "Yargı siyasallaşmıştır" iddiasıyla, bu ilk görüşünden caydı. Oysa, kararı veren tek bir hâkim ya da mahkeme değil. KCK ve Engin Alan'ı da hesaba katarsak, 3 ayrı mahkeme ve 8 ayrı hâkim tutukluluk lehine görüş bildirdi.
2) Dün, Kılıçdaroğlu "Yasal düzenlemeye gerek yok, Başbakan güvence versin" dedi. Oysa anayasanın 138. maddesi, yargıya müdahale edilemeyeceğine dair âmir hüküm taşımakta. Yasal düzenleme yapılmadan, Başbakan talimat mı verecek hâkimlere? Neden Kılıçdaroğlu, CHP'nin talebini daha açık bir dille ifade etmiyor? Başbakan'dan nasıl bir adım atmasını bekliyor?
3) "Yargı siyasi karar veriyor" denilse bile, dün gazetelere yansıyan bir beyanat, bu iddianın pek de ciddi bir temele dayanmadığını gösterdi. Adalet Bakanlığı müsteşar yardımcısıyken, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerine "Adalet Bakanlığı adına liste tanzim ederek" katıldığıileri sürülen ve "AK Parti'nin adamı" diye vasıflandırılan İbrahim Okur, "Ben olsam tutukluları serbest bırakırdım" dedi. Bu durumda, İbrahim Okur, AK Parti'nin adına hareket etmekten mi vazgeçti? Yoksa, bugün tutukluluğun devamına karar veren hâkimler gibi, ona yönelik iddialar da, sadece bir iftiradan mı ibaretti?
Yasalar açık. Yargılanan kişiler milletvekili olabiliyor fakat kanun, milletvekili seçildikleri takdirde, tutukluluğun kalkmasını şart koşmuyor. Bu noktada hâkimin takdir yetkisi var. Zaten Sabih Kanadoğlu, seçimlerden önce tutukluluğun kalkmayabileceğini belirtmişti ve Kılıçdaroğlu da, Kanal Türk'teki konuşmasında sonuçlara razı olacağı izlenimini vermişti. CHP çözüm yolunu göstermeden Meclis faaliyetini boykot anlamına gelen bir davranış içine girdi. Bu tutumunun kamuoyunda destek bulduğunu hiç sanmıyorum. Tayyip Erdoğan'ın yerinde olsam, çözümü millette arar ve derhal erken seçime giderim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder