25 Haziran 2011 Cumartesi

Ne olacak?

Dünkü yazımda gelişmelerin bir projenin ürünü olması ihtimalinden söz etmiştim. Genel bir değerlendirme yaptığımızda şunların gerçekleştiğini görüyoruz. Bağımsız altı, CHP’li iki MHP’li bir kişi seçildiği halde , benzer iddialarla yargılandıkları için Meclis’e giremiyorlar. Muhalif üç partiden kişilerin benzer bir sonuçla karşılaşması büyük bir tesadüf. Bunun planın bir parçası olduğunu söylersem komplo teorisi yapmakla suçlanacağını biliyorum ve bir tesadüf olduğunu söylüyorum. Sorunlarımızı her eğilimdeki kişiler için farklı biçimde çözmek mümkün olmadığı için çıkarılacak kanun hepsine birden uygulanacaktır. İtiraz eden olursa kendi adamını da harcamış olacağı için çözümü desteklemeseler bile sessiz kalmaları beklenir. Böylece ortak bir çözümün alt yapısı hazırlanmış oldu.Bunları süreci bulandırmak için söylemiyorum. Ancak böyle bir ortam yaratılmadan çözüm aransaydı CHP ve MHP şiddetle karşı çıkar, biri Cumhuriyet’in temel ilkelerinin göz ardı edildiğini söyler diğeri en büyük kozu olan bölücülük suçlamasını tekrarlardı. Tek hedefleri iktidarı yıpratmak olan ve her şeyi bu amaçla kullanan muhalefetler ancak bu yolla sağduyuya davet edilebilirdi.

Gelişmelerin sadece iktidara yarayacağını ve muhalefetin bazı şeyleri yapmaya mecbur kalacağını düşünmek yanlış olur. Şu anda ülkemizde başka bir hukuki sorun yaşanıyor, çok sayıda asker yargılanıyor ve bu konu tartışılıyor. Bütün sorunları birlikte çözmenin yolu genel bir af çıkarmak ve bütün tarafların bundan faydalanmasını sağlamaktır. Yargı sürecinin sonunu beklemenin ve mahkemelerin vereceği kararlarla çözüme ulaşmanın zorluğunu herkes anlamış görünüyor. Yani terazinin iki kefesine benzer ağırlıklar konmuş ve bunlardan birini kurtarıp diğerini kaderini kabule zorlamak hem adaletsiz olur hem de gerçekleşmesi zordur. Ayrıca bölgemizin bir çatışma alanı haline gelmesi ve Türkiye’nin bunun dışında kalmasının zor olacağı bir dönemde askerleri olumsuz bir duygu içinde bırakmak yanlış olur.
Ulaşılacak sonuç ülkemiz için en doğru çözüm olacaktır. Ancak bunun bir uzlaşma ile gerçekleşmesi en doğru yoldu ama muhalefetin hedefi ülkenin sorunlarını akılcı bir biçimde çözmek değil sadece iktidarı yıpratmak olunca sorunları onların iradesi dışında çözmek zorunda kalınıyor.
Türkiye bölgesel bir güç olacaktır. Bunu sadece kendi irademizle yaptığımızı ve herkesin bizi engellemeye çalışmasına rağmen başarılı olamadığını söylemek yanlıştır ve sadece propaganda amacı taşır. Dünyada kurulmakta olan yeni düzen ve denge büyük güçlerden bazılarını bunu desteklemeye mecbur bırakıyor. Yani bizi sevdikleri için değil kendi çıkarları için güçlenmemizi istiyorlar. Ancak dünayada tek bir güç olmadığı ve bazılarının da bu projeye karşı olması nedeniyle sorunlar yaşayacağız. Şartlar lehimize görünmektedir ama seçim sürecinde geleceğimizin hiçbir biçimde tartışma konusu olmaması, karşı tarafı yıpratmak ve halkın güncel sorunlarına hayali çözümler üretmekle yetinilmesi tesadüflerin lehimize olmasına dua etmekten başka çare bırakmıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder