CHP, MHP, BDP... ORTAK KADER!..

Bir vekil “düşük”, diğerleri “örgüt” işinden hapiste... “Millet adına karar verme” iddiasındaki yargıdan, bu “tuhaf vekillere” şimdilik geçit yok!.. MHP ve CHP’nin “örgütlü sanıkları” ile BDP’nin “örgüt destekçisi” vekillerine dair “yargı” kararları tartışıladursun... Ben işin mesaj tarafındayım... Ey ahali; CHP’liler, BDP’liler ve MHP’liler... Ne yazık ki, “aynı çatı” altında buluştunuz; davanız bir, talebiniz bir!.. Her biriniz, “küçümsediğiniz” milli iradeyi şimdilerde hatırlar ve “Milletin kararları yargı kararları ile hükümsüz kılınamaz” der oldunuz!.. Mustafa Balbay mesela; Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasaklılığa uğradığı günlerde, “Milletin oyu her şey değildir. Yargı kararları da milli iradenin tecellisidir. Yargı, kararlarını millet adına verir” yollu yazılar döktürüyordu. Şimdilerde, partisi CHP, “milli irade” adına “Meclis’i boykot” tehdidinde bulunuyor. MHP, Balyoz sanığı, fiş uzmanı “vekil”inin derdinde. BDP, “Ordu operasyonlarını durdurmazsa Pekeke de meşru müdafaa hakkını kullanır” diyen “devrik” vekilini “Meclis”e sokmaya” çalışıyor!.. İbretlik bir sahne değil mi; “barajdan”, “siyasi yasaklılığa” kadar Erdoğan’ın önüne çıkartılan bütün engeller, “statüko bekçilerinin” ayaklarına dolanmış durumda... “Batırılmış” İstanbul Belediyesi’ni düze çıkartan, “boşaltılmış” Milli Hazine’yi ağzına kadar dolduran Erdoğan, şimdi de, “siyasallaşmış hukuk mekanizmalarının” kıskacındaki siyaseti adam edecek!.. Sayın Bülent Arınç ve Sayın Bekir Bozdağ ile konuştuk; “Şu veya bu şekilde seçilerek vekilliği hak etmiş olanların önlerini açmak için ‘çağa’ uygun düzenlemeleri yapmaya hazır olduklarını” belirtiyorlar. Umarız bundan sonra hiç kimse “Meclis iradesi her şey değildir, bu irade icabında kısıtlanabilir” zırvasına meyletmez. Adam gibi “siyaset” yapar ve gücü sadece “millet desteğinde” arar!.. İNTERNETE ÇEKİDÜZEN KAMPANYAMIZ!.. Geçen hafta “internet” dünyasındaki “haysiyet cellatlığından” bahisle, “Bu alanın temizlenmesi için elimizden geleni yapmaya karar verdiğimizi” ilan etmiştik. Eksik olmayın, elleriniz kollarınız dert görmesin; büyük ilgi gösterdiniz. Sizlerden yüzlerce “ihbar” geldi... Avukatlar Birliği Başkanı Sayın Ercan Poyraz ile oturduk, hangilerine dava açacağımızı kararlaştırdık. Bu alan bildiğiniz gibi değil ya da tam bildiğiniz gibi; “klavyenin” başına geçen kahraman kesiliyor. Peşine düşüp tespit ettiğinizde de yok “O yorumu ben göndermedim. Bilgisayarıma başkası girmiş”, yok “Müslüman kin tutmaz, yaptık bi hata affediver!..” Tamam da... Senin attığın çamur, “internet dünyası”nda öyle çakılı kalıyor. Yakalandığında “özür” dilemen, “çamura” yatman, neticeyi değiştirmiyor ki... Bunun bir bedelinin olması lazım; şeftali çekirdeğini yutmadan şöyle arkana getirip ölçeceksin, “çıkartabilir miyim” diye!.. İnternet aleminde sadece bana değil; bir şekilde öne çıkmış her Müslümana yönelik son derece çirkin iftiralar, hakaretler diz boyu. Bunların üzerine gidilmemesinden “cesaret” alan “it-kopuk” takımı, Başbakan Erdoğan hakkında ne hakaretler savurmuşlar bir görseniz!.. Dikkatinize sunmuş olayım; bir internet sitesi sadece haberlerinden, köşe yazılarından dolayı sorumlu değil. “Onayladığı” yorumlardan dolayı da sorumluluk taşıyor. Yeni Akit’e ve bana yönelik saldırılar, hakaretler aynı zamanda okuyucumun da derdidir. Bu çok geniş bir âlem, bütün siteleri takip etmemiz, “arama motorları” ile hepsini tespit etmemiz kolay değil. Bizler, şükürler olsun, “milyonlarca” dostu bulunan insanlarız. Ülkenin ve hatta dünyanın dört bir yanından sürekli olarak “dost” mesajı alıyoruz. Hakaretleri tespit edenler, sarseven@hotmail.com adresinden bize bildirsinler, dava yağmuruna başlayalım. Bu “klavye kahramanları”, yakalanmamanın bin türlü yolunu biliyorlarsa da... Yakalamanın binbir türlü yolu var!.. Allah’ın izniyle enselerine çökeceğiz bu ahlâksız heriflerin!..