Peki kardeşim, madem seçim havasından çıkmak istemiyorsunuz (yenilen pehlivan sathı-ı maile doymuyor), sürdürelim de sizi mutlu edelim.
Kazananlardan da meclise girmeme tehditleri, ara seçim fısıltıları falan... Peki, seçime dönelim.
İsterseniz CHP içindeki soytarılıklara bile döneriz, keyif sizin.
Kafanızı oldum olası kurcalayan "baraj" meselesine gelelim mi?
"Yüzde beş" deyip durdunuz yıllarca.
Aklınız sıra baraj yüzde beşe düşerse irili ufaklı bir sürü parti meclise dolacaktı, bunun da AKP'ye büyük zararı dokunacağından oyları kırılacak, yeterli koltuk sayısına ulaşamayacaktı... Ardından da, gelsin Koç Holding'in ve onun basın uşaklarının istediği "zayıf koalisyon" dönemi!
Çünkü iktidar partisi kendi ayağına kurşun sıkacak kadar basiretsizdi (Ecevit'in "kendi kendimize intihar ettik" şeklindeki muhteşem vecizesini hatırlayalım!), demokrasi isteriz teranesiyle onu böyle köşeye sıkıştıracaktınız aklınız sıra...
Baraj düşmedi ama sizin ittirdiğiniz partilerden hiçbiri de yüzde ikiyi bile bulamadı. Dolayısıyla, "tüh be" diyecek haliniz de kalmadı.
En kabadayısı, "yılların eskitemediği" Saadet Partisi, yüzde 1.25.
Büyük bir umutla arka çıktığınız, "vallahi çok solcu canım" diye pışpışladığınız En Bir Hakiki Öz SP, yani HASP, yüzde 0.75... İkisini toplarsan yüzde 2 ancak çıkıyor.
Diğerleri gerçekten de nal toplamışlar.
Hele TKP var ya, Aydın Doğan'ın liberal iktisat yorumcularının "yüzde 1 oy istiyor, iyi çocuklardır, ilgi gösterin" diye reklamını yapmaya kalktıkları TKP, binde 23'ten binde 14'e düşmüş.
On küsur küçük partiyi toplasan oyları yüzde beşi bulmuyor bile... (Demirel'in öz partisi DYP, Ecevit'siz Ecevit partisi DSP, rahmetli Muhsinsiz Muhsin partisi BBP, yokolmuş gitmişler... Sahi, bir de ANAP diye bir şey vardı yahu bir zamanlar...)
Öte yandan MHP yüzde 10 çizgisini bile rahatlıkla aşmış, bağımsız görüntüsüne yatan Kürt Partisi de yüzde 6.5'u bulmuş, toplasan barajı geçememiş ama meclise de otuz beş kişiyi sokuvermiş.
Bu durumda, ne barajı hemşerim? Yüzde beşe düşse ne olacak, düşmese ne değişecek?
Yeni bir anayasa yapılırsa, elbette arkasından yeni bir seçim kanunu da gelecektir. Belki iktidar size bir "jest" olarak yüzde beşe düşürür barajı...
Nasıl olsa bunun kendisine bir zararı dokunacak gibi görünmüyor!
Böylece artık kimse ağzını da açamaz.
Ama barajın "tümden" kalkması... Mümkün değildir.
Birer kişiyle, ikişer kişiyle temsil edilecek irili ufaklı particiklerin meclise doluşmaları basına doyum sağlar ama dikkat edin, bunun AKP'ye değil de asıl sizin partiniz CHP'ye zararı dokunmasın sonra...
Öyle ya, Ergenekoncuları kurtarmak için çaresiz CHP'ye oy vermiş faşist seçmen "son tahlilde" kimi tercih edecektir, "sembolik" de olsa meclise girmeleri şansı doğarsa?
Kaldı ki, Ufuk Uras dört yıl orada oturdu da kime ne faydası dokundu?
Baskın Oran seçilseydi memleket mi kurtulacaktı?
Bırakın çarçur meseleleri. Öyle ya da böyle bu adamlar en az on yıl daha başımızdalar hemşerim, ister barajlı ister barajsız. Herkes hesabını buna göre yapsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder