Kur’an Müslümanlığı, annemizden babamızdan öğrendiğimiz gerçek İslamdır.
Peygamberi Şanlı Muhammed Aleyhisselamdır.
Amerikan İslamı ise sadece Müslümanlığın deforme edilmesi değil, aynı zamanda yeni bir dindir.
Amerikan İslamında Kelime-Tevhit Lailallahe illahdan ibarettir... Muhammedun Resulullaha ihtiyaç duyulmaz!
USA İslamı üç dinin aşuresidir.
İslam ile Hıristiyanlık ve Museviliğin bir araya getirilip yeni bir din yaratma projesidir.
Bu projenin bir diğer ifadesi de İbrahimi dinlerin ayniliğidir.
Buna göre güya kitaplı dinlerin hepsi haktır ve bu dinlere mensup olanların tamamı cennete girecektir.
Peki gerçek İslamın kitabı olan Kur’an buna cevaz veriyor mu diye sorarsanız cevap nettir.
Asla ve kat’a vermiyor; zira İslam son dindir ve hak gelince batıl durumuna sürüklenen diğer dinler zail olmuştur,
Ayrıca Kur’an’da İslam dışında olanların cehennemde yanacağına dair sayısız ayet var.
Hayır ABD İslamı projesi bütün kitaplı din önderlerinin bir araya gelip ortak bir hükme varması falan da değildir.
Mesela Museviler İbrahimi dinler ambalajı ile de olsa islamla bir anılmayı zul addederler.
Keza Hırıstiyanlar da aynı şekilde bu yeni karma bakışa şiddete karşı çıkarlar.
Ne Vatikan, ne de Evanjelistlerin böyle bir görüşü ya da hükmü yok!
Peki o zaman nereden mi çıktı bu safsata?
İslamın içinden ve özellikle de Türkiye’den!
Altını çizerek söylemeliyiz ki ABD İslamı akımı Türkiye’den vücut bulmuştur.
Düşünebiliyor musunuz ilkokul kitaplarına bile Kelime-i Tevhit sadece Lailahe İllallah diye girebiliyor.
Evet okullarımızda çocuklarımıza bedava dağıtılan kitaplarda Kelime-i tevhid tanımında Muhammedun Resulullah yoktur.
Kuşkusuz İslamı bu şekilde yorumlama olayı bodoslama olarak değil, sinsi şekilde götürülüyor ve adım adım yol alınıyor, lakin proje bellidir.
Yukarıda da söyledik, hedef İslam adıyla yeni bir din yaratmak ve Müslümanlığı gerçek yörüngesinden çıkarmaktır.
Bugün afişe edilmeyen ama yakında açıklanması muhtemel olan bu yeni dinin peygamberi de olacağı mutlaktır.
Dramatik olan bu büyük tehdide ama korku ama başka şeylerden ötürü Diyanet’ın zerre bir tepki vermemesi ve tavır almaması garabetidir.
Buradan çağrı yapıyor ve Diyanet’ın İbrahimi Dinler hikayesi ile alakalı olarak görüşünü duyurmasını talep ediyoruz. Gönderirlerse o görüşlerini sütunumuzda yayınlayacağız.
ALAVERE DALAVERE...
Suriye’den sonra sıra kimde?
Her şey ortada!
Emperyalizm Orta Doğu’da yeni bir dizayn peşinde ki Obama bunu zaten saklamıyor!
Bölgemizde çizilecek olan yeni harita için başlatılan isyan ve kalkışmalarda zincirin yeni halkası Suriye’dir.
Hiç kuşkunuz olmasın Suriye yönetimi yakın bir gelecekte halkını katletme gerekçesi ile BM’nin gündemine gelecektir.
Peki ne mi olur?
Kaddafi’nin Libya’sına ne olduysa aynısı olur!
NATO’nun yakın gelecekteki hedefi artık Suriye ya da Esat yönetimidir ki son yaşananlar Suriye’de geriye sayımın başlayacağına işaret ediyor.
Evet Mağrip’de başlayıp Suriye’ye dayanan bu isyan dalgaları bir projenin sonucudur ve ardında Batılı istihbarat örgütleri vardır.
Peki Suriye son durak mı?
Maalesef değil!
Suriye sondan öncekilerden biridir!
Nihai hedef Türkiye ile İran’ın çökertilmesidir.
Buna göre İran, Azeriler ve Farslar diye ikiye bölünmeye çalışılacak, Türkiye’de de Kürtlerin isyanı sağlanıp ayrılmalarına zemin yaratılacak.
ABD’nin yeniden çizme sürecinde olduğu yeni Orta Doğu haritasında büyük bir Kürdistan devleti var ki ,K.Irak, Türkiye, İran ve Suriye’de yaşayan Kürtler bu devlete dahil edilecek.
Dahası, kurulması düşünülen bu devletin Akdeniz’e açılması da sağlanacak!
Hayır, yazdığım yaygın komplo teorisini tekrarlamak değil, tersine bu işte finale gelindiğini duyurmaktır.
Üzülerek söylemeliyim ki Suriye’den sonra hem İran’da hem bizde benzer isyanlar görülecek.
Gelecek kış’a kalmaz, coğrafyamızda yeni ve büyük gelişmeler olacak.
Peygamberi Şanlı Muhammed Aleyhisselamdır.
Amerikan İslamı ise sadece Müslümanlığın deforme edilmesi değil, aynı zamanda yeni bir dindir.
Amerikan İslamında Kelime-Tevhit Lailallahe illahdan ibarettir... Muhammedun Resulullaha ihtiyaç duyulmaz!
USA İslamı üç dinin aşuresidir.
İslam ile Hıristiyanlık ve Museviliğin bir araya getirilip yeni bir din yaratma projesidir.
Bu projenin bir diğer ifadesi de İbrahimi dinlerin ayniliğidir.
Buna göre güya kitaplı dinlerin hepsi haktır ve bu dinlere mensup olanların tamamı cennete girecektir.
Peki gerçek İslamın kitabı olan Kur’an buna cevaz veriyor mu diye sorarsanız cevap nettir.
Asla ve kat’a vermiyor; zira İslam son dindir ve hak gelince batıl durumuna sürüklenen diğer dinler zail olmuştur,
Ayrıca Kur’an’da İslam dışında olanların cehennemde yanacağına dair sayısız ayet var.
Hayır ABD İslamı projesi bütün kitaplı din önderlerinin bir araya gelip ortak bir hükme varması falan da değildir.
Mesela Museviler İbrahimi dinler ambalajı ile de olsa islamla bir anılmayı zul addederler.
Keza Hırıstiyanlar da aynı şekilde bu yeni karma bakışa şiddete karşı çıkarlar.
Ne Vatikan, ne de Evanjelistlerin böyle bir görüşü ya da hükmü yok!
Peki o zaman nereden mi çıktı bu safsata?
İslamın içinden ve özellikle de Türkiye’den!
Altını çizerek söylemeliyiz ki ABD İslamı akımı Türkiye’den vücut bulmuştur.
Düşünebiliyor musunuz ilkokul kitaplarına bile Kelime-i Tevhit sadece Lailahe İllallah diye girebiliyor.
Evet okullarımızda çocuklarımıza bedava dağıtılan kitaplarda Kelime-i tevhid tanımında Muhammedun Resulullah yoktur.
Kuşkusuz İslamı bu şekilde yorumlama olayı bodoslama olarak değil, sinsi şekilde götürülüyor ve adım adım yol alınıyor, lakin proje bellidir.
Yukarıda da söyledik, hedef İslam adıyla yeni bir din yaratmak ve Müslümanlığı gerçek yörüngesinden çıkarmaktır.
Bugün afişe edilmeyen ama yakında açıklanması muhtemel olan bu yeni dinin peygamberi de olacağı mutlaktır.
Dramatik olan bu büyük tehdide ama korku ama başka şeylerden ötürü Diyanet’ın zerre bir tepki vermemesi ve tavır almaması garabetidir.
Buradan çağrı yapıyor ve Diyanet’ın İbrahimi Dinler hikayesi ile alakalı olarak görüşünü duyurmasını talep ediyoruz. Gönderirlerse o görüşlerini sütunumuzda yayınlayacağız.
ALAVERE DALAVERE...
Suriye’den sonra sıra kimde?
Her şey ortada!
Emperyalizm Orta Doğu’da yeni bir dizayn peşinde ki Obama bunu zaten saklamıyor!
Bölgemizde çizilecek olan yeni harita için başlatılan isyan ve kalkışmalarda zincirin yeni halkası Suriye’dir.
Hiç kuşkunuz olmasın Suriye yönetimi yakın bir gelecekte halkını katletme gerekçesi ile BM’nin gündemine gelecektir.
Peki ne mi olur?
Kaddafi’nin Libya’sına ne olduysa aynısı olur!
NATO’nun yakın gelecekteki hedefi artık Suriye ya da Esat yönetimidir ki son yaşananlar Suriye’de geriye sayımın başlayacağına işaret ediyor.
Evet Mağrip’de başlayıp Suriye’ye dayanan bu isyan dalgaları bir projenin sonucudur ve ardında Batılı istihbarat örgütleri vardır.
Peki Suriye son durak mı?
Maalesef değil!
Suriye sondan öncekilerden biridir!
Nihai hedef Türkiye ile İran’ın çökertilmesidir.
Buna göre İran, Azeriler ve Farslar diye ikiye bölünmeye çalışılacak, Türkiye’de de Kürtlerin isyanı sağlanıp ayrılmalarına zemin yaratılacak.
ABD’nin yeniden çizme sürecinde olduğu yeni Orta Doğu haritasında büyük bir Kürdistan devleti var ki ,K.Irak, Türkiye, İran ve Suriye’de yaşayan Kürtler bu devlete dahil edilecek.
Dahası, kurulması düşünülen bu devletin Akdeniz’e açılması da sağlanacak!
Hayır, yazdığım yaygın komplo teorisini tekrarlamak değil, tersine bu işte finale gelindiğini duyurmaktır.
Üzülerek söylemeliyim ki Suriye’den sonra hem İran’da hem bizde benzer isyanlar görülecek.
Gelecek kış’a kalmaz, coğrafyamızda yeni ve büyük gelişmeler olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder