22 Haziran 2011 Çarşamba

Kürt sorunu nasıl çözülür?

Türkiye’nin, Türklüğün kaderi “Kürt sorunu” üzerine odaklandı. Aslında, soruyu başka türlü sormak gerek: “Türkiye” -TC- nasıl “çözülecek”? Nasıl parçalanacak?. Çünkü artık “bıçak” kemiğimize, omurgamıza dayandı. Apo’nun “kıyamet” -iç savaş- ültimatomunun vadesi, biraz uzatılmış olsa bile hâlâ geçerli. KCK’nın -PKK’nın- DP’lilerin “şartlı” tehditleri artarak devam ediyor.  Ve dağlarda terör, kent sokaklarında kundaklamalar sürüyor. İç savaşın provaları, devam ediyor. Bu, böyleyken bu korku dizisinin Kürtler için “mutlu sonu”, Türklük için “acı finali”, TC’nin çöküşü belli iken, içimizdeki allameler abesle iştigal ediyor, havanda su dövüyor. “Kürt sorunu nasıl çözülür” diye ahkâm kesiyorlar. Türk devletinden tehdit altında, “çözüm” istiyorlar.
***

 “Kürt sorunu” ha çözüldü, ha çözülmek üzere. Olay artık “Türkiye’nin sorunu” oldu. Türk milletinin var oluşu-yok oluşu söz konusu. “Sorun” bu olunca, “ayrıntılar” üzerinde boşuna nefes tüketmesinler. Bu adamlar, kadınlar, gaflet ve ihanetleri vatanseverliklerinin önüne geçmemişse, “gerçeklere” uyansınlar. “Kürt sorununun” nasıl çözüleceğini, PKK’nın nasıl yok edileceğini, “Büyük Kürdistan”ın gerçekleşmesine nasıl engel olunacağını düşünsünler, söylesinler. Ben AKP hükümetinin “Kürt sorununu” çözmek için, gerçekleri bilseler de doğru değerlendirdiğinden emin değilim. Öyle olsaydı, Erdoğan ve iktidarı gerçekçi olsalardı “Açılım fiyaskosu” olmaz, Kürtçülere gaz vermezlerdi. Apo ile müzakere, pazarlık yapmazlar, vaatleri, hatta “af” vaadi vermezlerdi! İşte, şimdi bu vaatlerin vadesi geldi çattı. “Tahsildarlar” kapıya dayandı, icra memurları haciz için köşe başında bekliyorlar. Sonra da sıra “ıskatçılara” gelecek! Erdoğan güç durumda! Bunca gaflet ve ihanet, “Kürt sorunu”nun çözülmesinin anahtarı “Tek adam” olunca onun elinde. Ülkenin mâmelekini ipotek ederek imzaladığı senetleri, ne pahasına ve kimin sırtından ödeyecek? Yeni kredi verecekler mi. “İstikamet nereye Tayyip?..”

***

Mehmet Ali Birand “istikameti” gösteriyor. Erdoğan’ın tarihe “çılgın projeleri” filanla değil, ancak “Kürt sorununa balans ayarı” yaparak geçeceğini yazmış. Ama, tarihe “Türk devletinin çöküşüne, Türkiye’nin bölünmesine sebep olmakla” geçmek de var! Mesele, “çözümün” formülü ve yönteminde! Birand ve şeriklerinin formülleri malum: Bölücü Kürtçülere bütün istediklerini “ver kurtul”!
 Apo tutumuyla, çözümden yana olduğunu gösteriyor Birand “Neresinden bakılırsa bakılsın, iç koşullar, uluslararası koşullar ve Kürtlerin tutumu, bir çözüme çok yakın olunduğunu gösteriyor” diyor. Öyle de “çözüm”, nasıl bir çözüm olacak?.. Yoksa “Türkiye’nin çözülmesi” mi olacak? İşte asıl mesele bu. Erdoğan inşallah “çözüm”le “çöküş” arasındaki farkı idrak eder! Şimdiye kadar bu konularda yaptıkları, ilerisi için pek umut vermiyor. Birand’a göre, Erdoğan’ın devlet adamlığı ölçütü, TSK’ye karşı mücadeledeki “başarısı”. Son olarak, Hava Kuvvetleri Komutanı olabilecek Korgeneral Ziya Güler de tutuklandı. Erdoğan’ın fahri Hava Kuvvetlerine komutanlık edecek general kalmadı. TSK’da üst düzey komutan kalmadı. Ordu Hasdal’da hapis. Orduya en fazla muhtaç olduğumuz şu bağlamda, “Kürt sorunu” nasıl çözülecek? Herhalde eşkıya ile pazarlıkla değil; devlete yaraşır mücadele ile!.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder