13 Haziran 2011 Pazartesi
Bu bir ilk.
İlk defa bir parti ve bir lider, 3. seçiminden oylarını artırarak çıkıyor.
Oy oranı Menderes’in ulaştığı yüzde 53’ün altında belki ama o gün iki parti vardı, bugün çok parti var.
AKP’nin aldığı yüzde 50 civarındaki oy bana göre şunu gösteriyor:
Recep Tayyip Erdoğan artık Türkiye’nin “başkanı”dır.
Düşünsenize, bu bir “başkanlık seçimi” olsaydı, Başbakan Erdoğan seçimi 2. tura bırakmadan 1. turda başkan seçilebilirdi.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin aldığı oy, Anayasa’yı tek başına istediği gibi değiştirmesine imkân sağlamayabilir.
Ancak seçmenler, Tayyip Erdoğan’a “Başkan sensin” demiş, en azından bunu hissettirme gereği duymuş. Sonuçlar bunu gösteriyor.
Meclis’teki dengeler 4 yıllık süreç içinde nasıl değişir, nasıl şekillenir bilemiyorum.
Belli ki, hassas bir denge var. Anayasa değişikliği konusunda BDP ile uzlaşmak en uygunu gibi görünüyordu ama seçim sürecinde alınan pozisyonlar bunu bozdu.
Şimdi ne olur, ne gelişir bilemiyorum.
Ama bu sonuç, Erdoğan’a başkanlık yolunda güç verir, moral verir.
Önümüzdeki dönemin tartışması da bu olacaktır.
Saffet ve Hakan
MHP'den aday olan, üç büyükte de oynayan Saffet Sancaklı seçilemedi.
AKP'den aday olan Galatasaraylı Hakan ise
seçildi. Günün esprisi ise Twitter'dan geldi.
"Saffet üzülmesin, ikinci yarıda Hakan'ın yerine girer."
Türkiye şirket olsaydı
ELBETTE Türkiye bir
"şirket" değil.
Ama yüzde 50 çoğunluğa sahip olmak, önümüzdeki dönem
AKP'nin icraatının "daha
az tartışılır" olmasına neden olacaktır.
Yönetmek konusunda daha rahat olacaktır.
Yüzde 50 hisseye sahip olan bir patron, yönetimde
mutlak bir güç sahibidir.
Ancak şu da unutulmamalıdır.
Yönetimde payı olsun olmasın, şirketi yönetenler yönetimde yer almayan hissedarlarında haklarından sorumludur.
Çünkü bir şirket ya ortaklarının tamamına kazandırır ya tamamına kaybettirir.
Kimin yönettiğine bakmaksızın.
Tabii şirketlerde bunun tersi durumlar da olabilir.
Ancak o şirketler uzun süreli olmazlar.
Ya mahkemelik olurlar ya karakolluk.
Herkes kazanır mı?
MHP ile ilgili kasetler çıktığı zaman bazı yorumcular, "Bu iş MHP'yi yükseltir, AKP'ye zarar verir" derken söyledik, "Bu iş CHP'ye zarar verir, MHP'yi yükseltir" diye. Tam da öyle oldu.
"Baraj altı kalır" denilen MHP yüzde 13'ü geçti.
"Yüzde 30'a yaklaşacağı düşünülen" CHP yüzde 26'da kaldı.
AKP'nin oylarındaki artışın nedeni ise çok belli. Saadet yok oldu. DP yok oldu.
Genç Parti yok oldu.
Bu partilerin oylarından "aslan payını" AKP aldı.
İşin özünde "beklenen" oldu.
AKP 1. partiliğini oylarını yükselterek korudu.
CHP oylarını yüzde 25'ten biraz fazla yükseltti.
MHP de barajı geçti ve oylarını hemen hemen korudu.
Bir seçimin üç kazananı olur mu?
Çok garip ama oldu.
CHP kaybeden gibi görünüyor. Çünkü beklentisi yüksekti.
Ama oransal olarak en fazla artış da orada gerçekleşti.
Seçmen ne demek istedi, tam olarak anlamak mümkün değil.
Ama Türkiye, Tayyip Erdoğan'ı seviyor.
Bu kesin.
Hepiniz kızmıştınız!
SON aylarda yayınladığımız anketlerde okurdan ne kadar hakaret işittik anlatamam.
"Seçimden sonra bu anketleri ne yapacakları" hakkında pek de terbiyeli olmayan cümleler sarf etti bazıları.
Sonuç olarak haziran ayı başında yayınladığımız son ankette AKP yüzde
48.6, CHP yüzde 28.3,
MHP ise yüzde 11.6 çıkmıştı.
Bağımsızların oy oranı ise 6'ydı.
Bu anket yapıldığı sırada MHP'deki kaset depremi henüz yaşanmamıştı.
Sonuçta CHP 2 puan azaldı, MHP iki puan arttı. AKP de 1.5 puan aldı.
Zaten tüm bunlar anketin standart sapması dahilindeydi. AKP'nin milletvekili sayısının Anayasa'yı referanduma götürecek sayıya ulaşamadığını da yazmıştık.
Buna da AKP'liler kızmıştı.
Sonuç olarak bizim yazdığımız doğru çıktı.
Şimdi
küfredenlerden bir özür bekleme hakkımız var.
Her seçim bir arınmadır
SEVGİLİ okurlar...
Çok muhalefet ettiğim
Demirel'in çok sevdiğim bir
yaklaşımı vardır.
Seçimleri, millete gitmeyi bir arınma, bir yıkanma olarak görür.
Bunu söyler.
Ben de Süleyman Bey'e hak veririm.
Seçimler bir arınmadır.
Yepyeni bir başlangıçtır.
Dün olan dünde kalmıştır. Hatalar, sevaplar, öfkeler.
Taze bir başlangıçtır seçim.
Kazanan da, kaybeden de bunu böyle görmek zorundadır.
İktidar değişmemiş olsa da, bugün yeni bir Türkiye'dir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Seçim sonuçlarından sonra seçmene kızmadığımız zaman.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder