13 Haziran 2011 Pazartesi

Döküldük mü!

 
Kimi topluma gelecek vaat etti, Kimi para, kimi güç vaat etti. Neler vaadetmediler ki? Kimi “Hakk’ı hakim kılmak için” dedi, Kimi “Biz geleceğiz dertler bitecek” dedi.. Ne demediler ki. İnsanların kaderlerini değiştirmekten bile söz ettiler.

Sanki rızık, kader ve ecel onların ellerindeydi..

Rabbim, Hz. Ali’ye iktidar vermedi ki, o Allah’ın arslanı, ilmin kapısıydı. Ehlibeyt’in kaynağı...

Benim canım efendim Ebu Zer ve eşi acından öldü..

Oysa Allah dilerse kafirleri bile dinine hizmet ettirir. Bukağılı şeytanlara mabedini inşa ettirir..

Birileri gelecek dertler bitecek! Yok canım! Hz. Ali geldi dertler bitti mi?

Allah bizi, mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle kimi zaman nimetlerini artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir.. İktidar ve serveti halklar ve ülkeler arasında evirip çevirecektir..

Seçim kampanyalarında melekler çok azdı ve şeytanlar çok boldu.. Neredeyse kimse kiramen katibinden korkmuyordu ama, istihbarat elemanlarının video kayıtlarından korkuyorlardı..

Allah’ın emrine itaat etmezsen haram, Resul’ün sünnetine uymazsan mekruh işlerdin ama birilerinin sözünü dinleyip, peşinden gitmez, onların partisine oy vermezsen dinden çıkar, Sırat Köprüsü’nü geçemez, Yahudiye asker olurdun..

Birileri kafalarını kanaat önderlerine kiraya vermişti ve aldıkları işarete göre oylarını kullandılar..

Hani, “Onlar din büyüklerini ilah ve rab edinmişlerdi” diye bir ayet gelmişti de, Hatem ibni Adiy, bunun ne anlama geldiğini sormuştu Resul’e. Resul de “Hani birileri size bir şey söylerdi de, siz o şeye hiç düşünmeden tabi olursunuz ya, işte bu onları ilah ve rab edinmek demektir.”

Allah kıskançtır dostlar..

“Aranızda müşavere ile hükmedin” ayetinin esbabı nuzulüne bakmaz mısınız? Hani Resul “Savunma savaşı yapalım” demişti de gençler, “Ey Resul, bu bir vahiy mi, yoksa aklınıza göre mi hükmediyorsunuz” dediklerinde, Peygamber “Aklımla” diyince, “O zaman biz saldıralım istiyoruz” demişler. Sonra Peygamberimiz gençlere uymuş da, saldırıda bozguna uğramışlar da, gençler resule gelip “Ey Resul, Allah’a yemin olsun ki, bundan sonra sen bir şey söylediğinde biz ağzımızı bile açmayacağız” dediklerinde ayet nazil olmuş ve istişare farz kılınmış, savaşın sonucunu Allah’ın öyle takdir ettiğini ama, kendilerinin yaptıklarının doğru olduğunu söylemişti ya..

Masonlar, Yahudiler geldiği için bu hale düşmedik, biz bu hale düştüğümüz için onlar başımıza musallat oldu.. Allah (cc) “Hak geldi batıl zail oldu de” der kitabında. Biz ise “Batıl geldi hak zail oldu” diyoruz. Hayır doğru olan bunun aksi. Biz hep ötekileri dönüştürmeye çalışıyoruz, oysa biz kendimizi değiştirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek.. Biz hep ötekilerin şeytanını taşlıyoruz, ama kendi şeytanımıza sahip çıkıyoruz..

Şeytan sadece Amerika’da, İsrail’de değil. Damarlarımızda dolaşıyor..

Ah! Aman! Eyvaaah! Çokça sabretmemiz, dua etmemiz, bağışlanmayı dilememiz gerek. Hani ne varlığa sevinecek, ne yokluğa yerinecektik?

Siyaset bazen dua ile istenen belaya dönüşür.. Tıpkı mallarımızın, canlarımızın, sevdiklerimizin fitneye dönüşmesi gibi.

Hangi insan ki bu kendi nefsi ile, ailesi, eşi, çocuk ve akrabaları ile bile geçinemez, onların sorumluluklarını üslenemezken bütün bir toplumun hak ve hukukunu, sorumluluğunu üslenmek istiyor? Ya kendilerinin neyi beklediğini bilmiyor, ya da bir başka hesabı var bunların çoğunun..

Sadece yaptıklarınızdan değil, yapmanız gerekirken yapmadıklarınızdan, söylediklerinizden değil sadece, söylemeniz gerekirken söylemediklerinizden de hesaba çekileceksiniz..

Seçilenler bugün bir, seçilemeyenler iki kurban kessinler. Biri hizmet vesilesi diye, diğerleri bu ağır mesuliyetten kurtuldukları için. Seçilenlere benim duam şu olacak: Allah sizi ve bizi affetsin..

Şimdi gururlanma zamanı değil.. Üstlendiğiniz sorumluluğun altında ezilmeniz gerek.. Allah’tan yardım dileyin üslendiğiniz görevi başarmak için, buna muhtaçsınız.. Kibirlenmeyin, halkın arasında dolaşırken başkalarına yukarıdan bakmayın ve sesinizi yükseltmeyin.. Onlar şikâyet, siz tahammül makamındasınız.. Kadına, paraya, makama ve güce karşı tamahkar olmayın..

Hey gidi dünya hey! Siyasi tartışmalar yüzünden kardeşinin kalbini kıranlar şimdi özür dilesinler..

Sandık sonuçlarına bakalım bir, bir de hayallerimize. İşte gelinen nokta burası.. Ben sayılar üzerinde akıl yürütmeyi erteleyip, bu minval üzerine yazılar yazmaya devam edeceğim. Selam ve dua ile.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder