"Nusret Gümüşel… 48'li bir ihtiyar… Aslında Kastamonulu… Sokaklarda geziyor.
Herkes elini sıkıyor.
Markete giriyormuş mesela..
Alışveriş yaptığında kimse para almıyormuş. "Aman olur mu, senden para mı alınır?" diyorlarmış.
Gebze Belediye binasına girmiş. "Başkanım hoş geldin" diye kapıda karşılamışlar.
Mitinge gitmiş… "Yahu grupla geldik ama… Birbirimiz kaybettik" diyordu ekranda.
Grubunu arıyordu Nusret Bey… "Kadının biri geldi, sarıldı bana öptü" diyor. Öperken "Başkanım seni çok seviyoruz" demiş.
Torunları var. "Dede sen başkan mı oldun?" diyorlarmış.
Nusret Bey, Kemal Kılıçdaroğlu'na çok benziyor.
Tıpkısının aynısı, sanki ikizi… Ona "Kemal Bey" diyormuş gören herkes.
Mütevazi biri… Hiç çekinmeden açık ve sarih; "Çakma Kemal'im" ben diyor… Yani benzemek aslı olmayı sağlamıyor.
Onu vurguluyor… Kemal Bey'e de "Ghandi" diyorlardı.
Halbuki Ghandi Ghandi'dir… Kemal de Kemal… Herkesin hayatı… Hayata bakışı… Çok ama çok farklıdır.
Ağzı, burnu, kulağı, gıdığı… Kaşı, gözü, gözlüğü, saçı ve başı… Benziyor diye… Kemal'e Ghandi… Nusret'e de Kemal denmez… Kemal Bey son sandığa gittiğinde… Oy kullanamamıştı.
Onun tıpkısının aynısı Nusret Bey ise… Sandığa gitmiş… "Tipim Kemal Bey'e benziyor" diye… CHP'ye oy vermemiş… Gitmiş AK Parti'ye oy atmış… Nusret Bey dün havaalanındaydı.
Gürsel Tekin ile muhabbet etmiş.
Kemal Kılıçdaroğlu ile tanışmış. "Bu defa CHP'ye oy vereceğim" demiş… Ben vereceğine inanmıyorum.
Kemal Bey'le tanışınca… Partililerden de büyük ilgi görünce… Ne yapacaktı?...
Tabii "Bu defa CHP" diyecek… O şimdi Kemal Bey'e benzemenin tadını çıkarıyor… Ancak sandığa gittiğinde… "AK Parti'ye oy atma" ihtimali de yüksek.
Bana öyle geliyor.
M.Ali Birand Başbakan'ı ağırladı programında.
Bir bayan izleyici mail attı. "Ben CHP'ye oy vereceğim ama… AK Parti'nin iktidar olmasını istiyorum" diye… Bu tarzda düşünen… Ve bunu dillendiren çok sayıda arkadaşım var. "Yahu gerçekten bu iktidar döneminde… Memleket çok değişti.
İnanılmaz gelişti… Ama oyum CHP'ye" diyorlar.
Türkiye'de sağ artık çok değişken.
Kalıpçı takılmıyor.
Partici değil.
Daha gerçekçi yaklaşıyor.
Değişime, özgürlüklere ve hizmete oy veriyor.
Partisini çok sık değiştirebiliyor.
Adalet Partisi'nden Refah Partisine oy kaydırırıken..
ANAP'lı iken DYP'ye veya MHP'ye… Derken AK Parti'ye oy yağdırıyor… Ancak sol kalıpçılığı ve particiliği… Neredeyse yüz yıldır… Tam gaz devam ediyor. "Oyum CHP'ye ama… AK parti iktidar olsun" söylemini… Şöyle bir düşündüm… "Ben Çakma Kemal'im… AK Parti'ye oy verdim" diyen… Nusret Bey'le karşılaştırdım… Ve dedim ki; "Çakma oy" diye yeni bir özdeyiş… Siyasi literatürümüze hayırlı uğurlu olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder