Evren de Şahinkaya da, darbeci inadından vazgeçmiyorlar.. İkisi de “bugün olsa yine aynısını yapardım” diyor.. Akıl hocaları kimse.. Bu kadar darbe oldu, bu kadar muhtıra yayınlandı, bu kadar faili meçhul var, bu kadar kan ve gözyaşı, adamlar inadım inat diyor.. Daha 28 Şubat’ı konuşmuyoruz. 27 Mayıs defteri yeni açılıyor. Kozmik odada olup bitenden haberimiz yok. Hatta son o e- muhtıra hâlâ Genelkurmay’ın sitesinde duruyor.. Kastamonu’da saldırı olacağını, Artvin Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanlarının görevden alınacağını önceden bilen Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu’ya göre, “AKP iktidar olursa, Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner istifa edecek”. O zaman hemen etsin.. Ne bekliyor ki. AK Parti’nin iktidar olup olmayacağı değil, anayasal çoğunluğa sahip olup olmayacağı konuşuluyor.. Koşaner AK Parti iktidarından mı rahatsız, yoksa, 27 Mayıs, 28 Şubat, E-Muhtıra konusunun tartışılmaya başladığı şu günlerde, 2 ay sonra yapılacak askeri şûra öncesi, TSK içindeki bazı unsurların psikolojik baskısına dayanamadığı için mi istifayı düşünüyor bilmiyoruz. Bu arada Genelkurmay askeri sitesinde bir utanç vesikası olarak o e-muhtıra hâlâ duruyor.. Biliyorsunuz, iktidar aleyhindeki o malum siteleri de Genelkurmay, MSB’ye sipariş etmiş.. Yani TSK bir muhalefet partisi gibi çalışıyor.. İstifa konusunu kendisi açıklamadı. Yakın çevresinden sızan bilgiler böyle.. Görünen o ki, önümüzdeki günlerde, Çevik Bir’den Karadayı’ya kadar birçok muvazzaf ve emekli kişi yeni soruşturmalar kapsamında savcılığa çağırılacak. Yani konu sadece Balanlı ile ilgili değil.. Zaten askeri tatbikatın durup dururken ertelenmesi ile ilgili polemikler devam edip giderken ortaya atılan bu iddia önemli. Koşaner gidecek olursa tek başına gitmeyecektir.. Bu haberlerin arkasındaki gerçek çok basit. Orduda hakkında dosya bulunan kişiler hakkındaki soruşturmalar engellenebilecek mi, engellenmeyecek mi? Eğer gözaltı ve tutuklamalar devam edecekse, ne yapılacak? Normal şartlarda Koşaner 2 yıl daha orada duracak ama, eğer istifa ederse terfilerde ciddi değişiklikler olacak.. Asıl mesele, darbe ve çete iddiaları, derin devlet yapılanması ve yargılama süreci ile ilgili.. İkinci asıl sebeb ise, AK Parti’nin Anayasa reformu yapmasını engellemek.. Yani en kötü ihtimalle 330’a ulaşmasının önüne geçmek.. Önce seçtirmemek, seçilirse, istifa ettirilecek isim olup olmadığına bakmak.. Toplu istifalarla süreci germek. Ve tabii bir de en büyük umutları terör ve bölünme paranoyası oluşturmak.. Psikolojik harp uzmanları yalan haber makinesini çalıştırdılar.. Bu açıdan şu son birkaç gün çok önemli.. Asıl korkuları, ya MHP baraj altında kalırsa, Ya CHP %25’e takılıp kalırsa! BDP geçen seçimde aldığı oyun altına düşerse! Koşaner bırakıp gidecek olursa çok kolay unutulacak bir isim olacak.. Doğrusu başbakanın çok da üzüleceğini sanmıyorum.. Hiçbir makam da doldurulamaz değildir.. Aslında böyle bir niyeti varsa, bugünden istifa etmesi, belki kendisi için daha iyi bir tercih olacaktır.. Evren ve Şahinkaya’ya gelince! Şecaat arz ediyorlar.. Evren’in kurduğu derin yapılanma ve Şahinkaya’nın yolsuzluk dosyaları açıldığında göreceğiz onların bu şanlı direnişini ve Ergenekonculara vefa jestlerini.. Özür dilemek varken hâlâ başka vadilerde dolaşıyorlar.. İyi! Bu da önemli.. Bazı gerçekleri konuşa konuşa öğreneceğiz. Evet bu dosyalar öyle hemen kapatılmamalı.. Milletin vicdanına sığınmıyorlar madem, o zaman kendilerine başka bir sığınak bulsunlar.. Biliyorum darbecilik bir hastalık ve ne yazık ki şifası da zor. İşte Evren, Şahinkaya örneğinde olduğu gibi.. Ben bu seçimde partiler, anayasa değişikliği ve iktidar oylanacak sanıyordum, meğer Genelkurmay Başkanı da oylanıyormuş.. Haydi hayırlısı. Bu arada Balyozculara acıyor insan, kılavuzları 12 Eylülcüler olunca, değişen zaman şartlarında zaten başka bir yere çıkmaları mümkün değildi.. Selâm ve dua ile. |
8 Haziran 2011 Çarşamba
Darbecilik bir hastalık mı?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder