İddia sahibi: Ahmet İskender.
Gösterilen şahit: MHP eski Zonguldak milletvekili İsmail Hakkı Parlak(Cerrahoğlu)
Bana aktarılan şudur:
12 Eylül ihtilalinin hemen öncesinde Numan Selimoğlu isimli bir Ülkücü Cuma namazını eda etmek için Kasımpaşa’da camiye gider, lakin namaz bitiminde cami avlusunda “Kavmiyetçi köpek burada ne işin var!..” denilerek saldırıya uğrar ve kıyasıya dövülür.
Saldıranlar Milli Görüşün eylemci kanadı olan Akıncılardır.
Numan Selimoğlu yara bere içinde kendini Ülkücü Gençlik Derneğine atar.
Şişli-Kasımpaşa ÜGD Başkanı o dönem İsmail Hakkı Parlak (Cerrahoğlu)’tır.
İsmail Hakkı Başkan Numan Selimoğlu’ndan olayı dinledikten sonra yanındaki gençlere döner ve şu talimatı verir:
- “Çabuk Akıncı önderi olan omuzu önde yürüyenTayyip’i bulup getirin!”
Talimat yerine getirilir ve Tayyip Erdoğan bir odaya
alınır.
İsmail Hakkı Parlak (Cerrahoğlu) Erdoğan’a ibadet için camiye giden Numan Selimoğlu isimli Ülkücüye neden saldırdıklarının hesabını sorar.
Bana isim verilerek ve yemin edilerek aktarılan bu olay doğru mu yanlış mı bilmiyorum ama şayet doğru ise Tayyip Erdoğan’da var olan gerçek Ülkücü kininin özel bir sebebi bu şekilde ortaya çıkmış oluyor.
Ha Sayın Erdoğan böyle bir şey olmamıştır derse, sütunum açıktır ve açıklamasını aynen yayınlayacağım.
Sütunumu böyle bir iddiaya açmamın nedeni ise daha önce bu sütunda yazıldığı gibi aynı günlerde benim de benzer bir olayı yaşamış olmamdır.
Evet bu satırların yazarı da Fatih Camiinde yine bir Cuma namazı edası sonrasında saldırıya uğramıştır.
Saldıranlar yine
Akıncılardı.
O dönem Fatih ve hatta İstanbul’da Ülkücü hareketin içinde olanlar bilir, Metin Yüksel isimli şımarık bir Akıncı önderi, Nevşehir Yurdunda kalan Ülkücüleri camiye sokmak istememesi sonucu çıkan kavgada ölmüş ve ondan sonra Akıncılar bütün İstanbul camilerinde tabir yerinde ise ülkücü avını başlatmışlardı. Dolayısı ile Fatih Camiinde benim de başıma gelen bir olayın benzerinin Kasımpaşa’da olmasını mümkün gördüm.
Bu sahneyi gördükten sonra hangi iman ve idrak sahibi Ülkücü AKP ve Tayyip Erdoğan’a oy verir?
Türk Milletine mensup olmayı kavmiyetçilik olarak gören ve sunan bir anlayışa değil bir ülkücünün, kendini Türk gören birinin oy vermesi bile akıllara ziyan bir hadisedir.
KÜFÜRBAZ POLİSLER
Kılıçdaroğlu’na söven polisler!
İstanbul’dan okuyucum Abdurrahman Aksoy’un aktardıklarını sunuyorum.
Yer: Üsküdar-Bağlarbaşı.
Abdurrahman Bey alışveriş için mini bir markete uğrar.
Tam o esnada üniformalı 4 genç polis memuru da markete girer .
Mini marketin bir kenarındaki küçük ekran televizyon o esnada açıktır ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun mitingini göstermektedir.
Polislerden esmer olanı Kılıçdaroğlu’na açıktan sövmeye başlar.
Bu sövgüye uzun boylu olanı da katılır.
Bir tanesi, “Durun başımızı derde sokmayın” diye müdahale eder.
Okuyucum Abdurrahman Bey bu müdahaleden de cesaret alarak “Siz devletin polisisiniz, bu şekilde devlet büyüklerine küfür edemezsiniz. Sizi şikayet edeceğim” der.
Polisler koro halinde, hadi karakola gidelim, kim haklı çıkar gel gör derler.
Sonuç mu?
Market sahibi tam o esnada Abdurrahman Aksoy’un kulaklarına şunları fısıldar:
- “Beyim delirdiniz mi, karakola giderseniz sizi Ergenekoncu yaparlar.”
Abdurrahman Bey hüzün ve çaresizlik içinde başını öne eğer ve yürür de yürür!
İşte Türkiye’nin getirildiği nokta budur..Bu ülke müstakbel başbakan adaylarına açıktan söven polisleri bugüne kadar hiç ama hiç
görmedi!
TÜRK DÜŞMANLARI
AKP’li Keçiören Belediyesinde Türklüğe savaş ilanı
Adı: İsmail Erçelebi.
Keçiören Belediyesinde MHP Grubunun Başkanı.
İsmail Bey’in gönderdiği e-maili sunuyorum:
Muhabir göndertip inceletebilirsiniz, Keçiören’in AKP’li Belediye Başkanı Mustafa Ak uzun yıllardır Belediye Meclis Salonunda bulunan “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazısını, “Bu ırkçılık ve kavmiyetçiliktir” diye kaldırttı.
Vay, vay, vay!..
Görüyor musunuz Türklüğe olan kin ya da hıncı!
Cevap istiyorum Ey AKP’li Başkan neden kaldırdın o yazıyı?
Yine cevap istiyorum ey ilgililer Türklüğe savaş açan bu adam suç işlemiş olmuyor mu?
Ve Türklüğü için ölmeye hazır olan eyy Keçiörenliler bunun hesabını sandıkta sormayacak mısınız?
UYARMASI BENDEN
Masum Türker, dikkat dikkat!..
Masum Türker benim eski gazeteci arkadaşım.
Kendisi defalarca bana teşekkür ederek anlattığı için açıklıyorum; onun mebus olmasında büyük payım varmış!
Ben onu 1999 seçimleri öncesinde TGRT’de yaptığım Alternatif Programıma Abdullah Gül ve Fehmi Koru ile birlikte konuk ettim ve Masum Bey de o programda Ecevit’i sahiplenmişti.
Masum Bey’in aktardığına göre meğer Ecevit bizim programı izlemiş ve ertesi gün kendisini evine davet ederek milletvekilliği önermiş.
Buradan hareketle Masum Bey’le arkadaşlığımızın farklı boyutlarının olduğunu söylemeliyim ancak bu durum onu ikaz etmemize engel değil.
Masum Bey yiğittir, namusludur ve büyük bir vatanseverdir, lakin bu kampanya döneminde yanlış şeyler yapıyor.
Mesela ne mi?
AKP için tek olumsuz bir söz etmezken habire CHP’yi dövüyor!
Tamam şahsi kırgınlık olabilir, Masum Bey kırgınlığa sebep olan konuda haklı da olabilir ama söz konusu vatan ise o ayrıntılar teferruattır...
Aslına dön Sevgili Genel Başkan!
Gösterilen şahit: MHP eski Zonguldak milletvekili İsmail Hakkı Parlak(Cerrahoğlu)
Bana aktarılan şudur:
12 Eylül ihtilalinin hemen öncesinde Numan Selimoğlu isimli bir Ülkücü Cuma namazını eda etmek için Kasımpaşa’da camiye gider, lakin namaz bitiminde cami avlusunda “Kavmiyetçi köpek burada ne işin var!..” denilerek saldırıya uğrar ve kıyasıya dövülür.
Saldıranlar Milli Görüşün eylemci kanadı olan Akıncılardır.
Numan Selimoğlu yara bere içinde kendini Ülkücü Gençlik Derneğine atar.
Şişli-Kasımpaşa ÜGD Başkanı o dönem İsmail Hakkı Parlak (Cerrahoğlu)’tır.
İsmail Hakkı Başkan Numan Selimoğlu’ndan olayı dinledikten sonra yanındaki gençlere döner ve şu talimatı verir:
- “Çabuk Akıncı önderi olan omuzu önde yürüyenTayyip’i bulup getirin!”
Talimat yerine getirilir ve Tayyip Erdoğan bir odaya
alınır.
İsmail Hakkı Parlak (Cerrahoğlu) Erdoğan’a ibadet için camiye giden Numan Selimoğlu isimli Ülkücüye neden saldırdıklarının hesabını sorar.
Bana isim verilerek ve yemin edilerek aktarılan bu olay doğru mu yanlış mı bilmiyorum ama şayet doğru ise Tayyip Erdoğan’da var olan gerçek Ülkücü kininin özel bir sebebi bu şekilde ortaya çıkmış oluyor.
Ha Sayın Erdoğan böyle bir şey olmamıştır derse, sütunum açıktır ve açıklamasını aynen yayınlayacağım.
Sütunumu böyle bir iddiaya açmamın nedeni ise daha önce bu sütunda yazıldığı gibi aynı günlerde benim de benzer bir olayı yaşamış olmamdır.
Evet bu satırların yazarı da Fatih Camiinde yine bir Cuma namazı edası sonrasında saldırıya uğramıştır.
Saldıranlar yine
Akıncılardı.
O dönem Fatih ve hatta İstanbul’da Ülkücü hareketin içinde olanlar bilir, Metin Yüksel isimli şımarık bir Akıncı önderi, Nevşehir Yurdunda kalan Ülkücüleri camiye sokmak istememesi sonucu çıkan kavgada ölmüş ve ondan sonra Akıncılar bütün İstanbul camilerinde tabir yerinde ise ülkücü avını başlatmışlardı. Dolayısı ile Fatih Camiinde benim de başıma gelen bir olayın benzerinin Kasımpaşa’da olmasını mümkün gördüm.
Bu sahneyi gördükten sonra hangi iman ve idrak sahibi Ülkücü AKP ve Tayyip Erdoğan’a oy verir?
Türk Milletine mensup olmayı kavmiyetçilik olarak gören ve sunan bir anlayışa değil bir ülkücünün, kendini Türk gören birinin oy vermesi bile akıllara ziyan bir hadisedir.
KÜFÜRBAZ POLİSLER
Kılıçdaroğlu’na söven polisler!
İstanbul’dan okuyucum Abdurrahman Aksoy’un aktardıklarını sunuyorum.
Yer: Üsküdar-Bağlarbaşı.
Abdurrahman Bey alışveriş için mini bir markete uğrar.
Tam o esnada üniformalı 4 genç polis memuru da markete girer .
Mini marketin bir kenarındaki küçük ekran televizyon o esnada açıktır ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun mitingini göstermektedir.
Polislerden esmer olanı Kılıçdaroğlu’na açıktan sövmeye başlar.
Bu sövgüye uzun boylu olanı da katılır.
Bir tanesi, “Durun başımızı derde sokmayın” diye müdahale eder.
Okuyucum Abdurrahman Bey bu müdahaleden de cesaret alarak “Siz devletin polisisiniz, bu şekilde devlet büyüklerine küfür edemezsiniz. Sizi şikayet edeceğim” der.
Polisler koro halinde, hadi karakola gidelim, kim haklı çıkar gel gör derler.
Sonuç mu?
Market sahibi tam o esnada Abdurrahman Aksoy’un kulaklarına şunları fısıldar:
- “Beyim delirdiniz mi, karakola giderseniz sizi Ergenekoncu yaparlar.”
Abdurrahman Bey hüzün ve çaresizlik içinde başını öne eğer ve yürür de yürür!
İşte Türkiye’nin getirildiği nokta budur..Bu ülke müstakbel başbakan adaylarına açıktan söven polisleri bugüne kadar hiç ama hiç
görmedi!
TÜRK DÜŞMANLARI
AKP’li Keçiören Belediyesinde Türklüğe savaş ilanı
Adı: İsmail Erçelebi.
Keçiören Belediyesinde MHP Grubunun Başkanı.
İsmail Bey’in gönderdiği e-maili sunuyorum:
Muhabir göndertip inceletebilirsiniz, Keçiören’in AKP’li Belediye Başkanı Mustafa Ak uzun yıllardır Belediye Meclis Salonunda bulunan “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazısını, “Bu ırkçılık ve kavmiyetçiliktir” diye kaldırttı.
Vay, vay, vay!..
Görüyor musunuz Türklüğe olan kin ya da hıncı!
Cevap istiyorum Ey AKP’li Başkan neden kaldırdın o yazıyı?
Yine cevap istiyorum ey ilgililer Türklüğe savaş açan bu adam suç işlemiş olmuyor mu?
Ve Türklüğü için ölmeye hazır olan eyy Keçiörenliler bunun hesabını sandıkta sormayacak mısınız?
UYARMASI BENDEN
Masum Türker, dikkat dikkat!..
Masum Türker benim eski gazeteci arkadaşım.
Kendisi defalarca bana teşekkür ederek anlattığı için açıklıyorum; onun mebus olmasında büyük payım varmış!
Ben onu 1999 seçimleri öncesinde TGRT’de yaptığım Alternatif Programıma Abdullah Gül ve Fehmi Koru ile birlikte konuk ettim ve Masum Bey de o programda Ecevit’i sahiplenmişti.
Masum Bey’in aktardığına göre meğer Ecevit bizim programı izlemiş ve ertesi gün kendisini evine davet ederek milletvekilliği önermiş.
Buradan hareketle Masum Bey’le arkadaşlığımızın farklı boyutlarının olduğunu söylemeliyim ancak bu durum onu ikaz etmemize engel değil.
Masum Bey yiğittir, namusludur ve büyük bir vatanseverdir, lakin bu kampanya döneminde yanlış şeyler yapıyor.
Mesela ne mi?
AKP için tek olumsuz bir söz etmezken habire CHP’yi dövüyor!
Tamam şahsi kırgınlık olabilir, Masum Bey kırgınlığa sebep olan konuda haklı da olabilir ama söz konusu vatan ise o ayrıntılar teferruattır...
Aslına dön Sevgili Genel Başkan!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder